confessions

sipsi

- Yazar -

  1. toplam entry 3120
  2. takipçi 2
  3. puan 66257

vural ali vural

sipsi
derslerinde çıktısını aldığı sözlük yazılarını okuyan zat-ı muhterem. her sene 4. ve 5. sınıflara anlattığı toplam 2 saatlik dersin 1 saati sözlüklere sataşmalarla geçer. sınıfta sözlük yazarı olup olmadığını tespit etmeye çalışır. ’dava açacağım’ diye tehditler savurur. ikinci kez dersine girmek internlüğüme nasipmiş. slayt değiştiren zavallı intern olarak yazanlara gülemedim bile. yalnız bilgi sözlük’ten çıktı almaması beni kırdığı için ’uğraşmaya değmez parmaklarıma yazık’ dememe rağmen bu entryi yazıyorum.

vav a mektup
’’sigara düşmanısınız ya hani. öğrencilerin paketlerini falan topluyorsunuz lisede gibi. inanmayacaksınız ama o öğrenciler dersten çıktıklarında yeni bir paket daha alıyorlar. gerçekten bakın, yapıyorlar bunu. sizin korkunuzdan sözlüden önce parfümlere boğulan bütün öğrencileriniz sigara içiyorlar. ha bir de ’hişşşttt sen sen!’ diye sesleniyorsunuz ya yanınızdan geçen öğrencilere. hah onlar sırf sözlüye sizden girme ihtimalleri olduğu için ellerini bağlayıp koşa koşa yanınıza geliyorlar. yoksa bir köpek bile o çağırmaya gelmez.

sözlüden kovduğunuz öğrencilerin bir kısmı kardiyoloji asistanı şu an. ne insan sarrafıymışsınız ama. insanların bir senesinin göz göre göre boşu boşuna harcanması çok önemli değil tabii sizin için, anlıyorum. ben de o bollukta yaşasam ben de kovardım hepsini, itin bir tarafına sokardım, ailen okutsun bir sene daha derdim, soru bile sormadan koyardım kapının önüne.

bu arada çok iyi bir doktorsunuz ama ona hiç bir lafım yok. sadece doktorluğunuzu örnek alabilirim herhalde. bir dahaki dersinizde bu kısa entryi de okumanızı diliyor, selametle diyorum.’’

pilates

sipsi
’ne var be yaparız bunu aha top aha çember ne kadar zor olabilir ki?’ diyerek geçen sene bir grup insanla yapmaya çalıştığımız sporumsu. ’çek karnını çek çek çek çeeeeeeek, poponu sıkkk bırakmaaa durmaaaa!’ bu bağırışlarla neye uğradığımızı şaşırdık lakin ilk günün sonunda bir kişinin ağlayarak aramızdan ayrılması haricinde başka bir kayıp vermedik.

ikinci gün yeni bir harekete geçtik. dizlerini kırıyorsun kollarını bacaklarının altından geçirip bir top halini alıyorsun. sonra bir ileri bir geri sallanıyorsun. herşey iyi güzeldi de o sallanma işi yanlara yapılmamalıymış. yanındakiyle kafa kafaya gelebiliyormuşsun. zorlasan öpüşebilirmişsin bile. işte o ikinci günde hayatımın en doğru kararını alarak bu işi bıraktım. uğraşsam en birinci ben olurdum ama neyse...

fena halde leman

sipsi
fena halde ilhan, fena halde ben, fena halde biz. okunmadıysa okunmaya kalkışılmaması gereken bir kitap. ruhunu kurtarmaya bakmalı insan...

’’sen dediğime kulak ver, kendimizden başkasını sevemiyoruz. sevdiğimiz, şahsiyetimizin dışlaştırılmış, bir başkasının üzerinde somutlaştırılmış hayali. o başkası da kendisini üçüncü bir şahıs üzerinde dışlaştırır, somutlaştırır: arada ahenk kurulamaz. nasıl kurulsun, sevdiğimizle sandığımız farklı...

muvaffak bir çift, yalnızlığa tahammülü yüksek iki insan manasını taşır. çift demek, yan yana iki yalnızlık demek, beraber bile olamamış, kesişmesi bile zor! onun için böyle bir hayatı, içine girip kurbanı olmadan yaşayacaksın, yani uzaktan...

uzaktan, soyut, hemen hemen yok bir şahsı sevmekten güzelini tasavvur edemiyorum.

yakında olmayan sevgili tahayyülde yaşatılır, hayalde yaşatmak az evvel açıkladığım kaideye uygun olarak, onu kendine benzetmektir. yanında bulunmayacağından, o buna ne itiraz edebilir, ne müdahale. sevdiğini, hayalinde değiştirdikçe, kendine benzettikçe daha çok seversin, böylece denge korunmuş olur.

sevmek! sevmek esasında alıp başını gitmektir, sevgiliden uzaklaşan mutlak aşka yaklaşır, sevdiğini gönlünde kendi bildiğince yeniden yaratarak...’’

kıskançlık

sipsi
kedilerde insanlardakinden daha yoğun olduğunu düşündüğüm his. yada belki insanlar bu kadar net ifade edemiyorlar kıskandıklarını, kendilerine hakim olmaya çalışıyorlar, içlerine atıyorlar. ama kediler öyle değil işte. kıskandığı anda tırnaklarını çıkartıp patiyi ağzının ortasına yapıştırıveriyor. kıvrandırıyor acıdan karşısındakini. tövbe ettiriyor resmen. ’başka kedilere bakmayacağım yemin ederim, sevmeyeceğim koklamayacağım.’ dedirtiyor insana.
keşke kedi olsaydım...

vaftizci yahya

sipsi
isa’nın gelişini müjdeleyen peygamber. isa’nın vaftizini yapmıştır. kuran’da imran ailesinden olduğu bahsi geçer. matta’da kendisine geniş bir yer ayrılmıştır. ingiliz hristiyanları arasında saint john the baptist olarak bilinir. hristiyanlıktaki önemli figürlerden biridir.

miss turkey 2010

sipsi
2010 yılı türkiye güzelinin seçileceği yarışma. işte o güzeller yazmadan önce, özellikle erkek yazarların linki tıklamadan iki kere düşünmesini tavsiye ediyorum, tevsiye bile etmiyorum emrediyorum. benim bile cinsel hayatım bitme noktasına geldi, kendinizi kurtarmaya bakın.

işte o güzeller:

http://tinyurl.com/ye2nnry

bayilmak

sipsi
bedeni inanılmaz rahatlatan şey. sanki saatlerce uyumuşsun, kabuslarla uykun bölünmemiş, dışarıdan gelen seslerle gözler açılıp açılıp kapanmamış, vücudun yatağa değişi bile hissedilmeden uyunmuş gibi bir şey. sonrasında biraz bir kafa güzelliği kalıyor, o da üstüne cilası.

(bkz: restart)

homofobiden sorumlu devlet bakanı

sipsi
homofobinin halk tarafından daha iyi anlaşılmasının sağlanması, eşcinselliğin kendisinin yada çevresindekilerin varlıklarına nasıl bir tehdit oluşturduğunun görülmesi ve bu alanda çalışmalar yapması için görevlendirilen bakandır. 60. hükümette kabine revizyonu sonrası bu isim selma aliye kavaf olmuştur. başarılarını gururlu gözlerle izlemekteyiz.

sporla üremek

sipsi
hayatının sonuna kadar birini bulup, biri üç/beş yapamayacağını anlayan kadın/erkeğin spora başlayıp kaslarını güçlendirip karnını dümdüz yapıp, eş arayışına girmesi ve spor sayesinde sonuca ulaşıp üreyebilmesi durumudur.

(bkz: iğrenç entryler)

pipişik

sipsi
tanımam etmem sinir etti beni gece gece. hayır uzun zamandır yazmamışım, oturdum böyle sakin sakin takılacağım sözlükte, içli içli çıkarımlar yapacağım, hayata dair bitip tükenmek bilmeyen zavallı görüşlerimi paylaşacağım, adam bir yazmaya başladı hevesim kursağımda kaldı yemin ederim. önce engin ingilizce bilgimi konuşturayım ben de tematik yapayım, yarışayım şununla dedim, ama yok olacak gibi değil. tüm centilmenliğimle helal olsun diyor ayakta alkışlıyorum.
116 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol