sipsi

birine mesaj attığınız zaman, mesaj kişiye ulaştığında telefonunuza gönderilen bilgi mesajı.

edeple yapılması gereken eylemdir. zira cılkını çıkartınca mide bulandırır. sigara görgüsüzlüğünün anlamı yok.

’içimde yılgın rüzgarların ayak sesleri’ dizesi vurucu noktasıdır bu şarkının. öyle bir dinletir ki kendini yıllarca...

adımın çince yazılışını öğrendim. o kadar mutluyum ki...

tus ile aynı güne getirilmesi büyük ayıptır, yazıklar olsun. bensiz kalın da görün gününüzü. o kadar sinirliyim ki şu an.

sarhoşken yapılmaması gereken şey. sabah uyandığında hiç bir şey hatırlamayıp üstelik bir de miden bulanıyorsa neye yarar? kafa hafif güzelse tadından yenmez ama.

şu şekilde tezahür edebilir: #935661

(bkz: sevgiliye kahvaltı hazırlamak)

hah ben bunu yaptım bir kere.

sipsi to xxx: ben sana aşığım galiba.
xxx to sipsi: terliklerimle geliyorum 5 dakika içinde yanındayım.

kalp pırpır eder böyle. saçını toplarsın olmaz, açarsın olmaz, geceliğinle kalakalırsın öylece. taa bostancı’dan 15 dakikada kapıda olan aşık olunan adamın terlik arası terliklerini görene kadar kalbin beşyüzün üzerinde atar.

-parmak arası... ya ben yanlış kişiye yollamışım eh eh eh. gel gel hoşgeldin çay var içer misin?

(bkz: evladiyelik bilgiç aramak)

yeni yazar adayı. hoşgelmiş ki...

#936728

seviyorum işte, seviyorum taaam mı? ayrıca kim bizim yanımıza gelirse, bizim ışığımızla aydınlanır, kim bizi kaybederse karanlıklara boğulur, ona göre.

kendi fantezi dünyanızda bin tane şey üretmek ve hepsine tek tek inanmakla sonuçlanan eylem. gece olup ortalık ölüm sessizliğine büründüğünde, bütün düşünceler kopup gelir ya ayın saçmasapan ışığından. hah işte o zaman, o gece size uyku yok demektir.

-tamam da neden dedi? onu demek istemedim derken ne demek istedi? bariz bir biçimde beni sevmediğini ima etti. sevmemenin iması olur mu? bariz ima nedir? kelime dedim, şiir dedim, kitap dedim, sonra kaldım ya öyle. uyuyordur da şimdi. keşke ben de uyusam. seni seviyorum da dedi ama bence başka bir şey demek istedi. bıktım artık bu imalardan. imalarla hayat geçmez ki ama, her lafında ayrı bir anlam. ben en iyisi sabaha kadar bunu düşüneyim.

(bkz: uyuyamamak)

çoğu zaman kafaya bir şey takmaktan kaynaklanan durum. sonra bu kafaya takılan şeyler birike birike kronik uykusuzluğa yol açıyor görüşündeyim ben. sonra gelsin hastaneler, gitsin tedavi çabaları. ben kendimin sevgilisi olsam ama, çok severdim kendimi. ben fosur fosur uyurken, bünyeyi uyku ilaçlarına boğmasına rağmen 2 saat uyuyup kalkmış, duşunu almış, kahveyi ve kahvaltıyı hazırlamış, elinde gazetesi beni bekleyen uykusuz bana bayılırdım herhalde, hiç bırakmazdım. her sabah mis gibi kahvaltı ve sevgili kokusuyla uyanacağımı bilirdim.

(bkz: saçmalamak)

gelsinler de mahlasım azıcık üst sıralara çıksın, diyerek gözüm yolda gönlüm darda beklediğim yazarlardır.

an itibariyle hiç bir isteğime cevap vermeyen web sayfasıdır.

(bkz: ayran içtik ayrı düştük)

klorpromazin hidroklorür içeren bir ilaç. kullanım alanı geniştir lakin uyku hapı olarak kullanımı pek bir güzeldir. sadece gerçekle hayal ayrılamıyor o kadar. o kadar da olur ama. sürekli kullanımı hafıza sorunları yarattığı için doktor gözetiminde ve doz azaltarak bırakma şeklinde kullanılmalıdır.

(bkz: uyku hapı)

seviyorum yahu ben bunu, yazdıklarını, gördüklerini, gözlemlediklerini. ’evlen benimle!’ dese saniye düşünmem oracıkta evlenirim, evet.

(bkz: evlenmelik bilgiç aramak)

beraber cırnavık yapmaya karar verdiğimiz bilgiç. şirketini bile kuracağız. çok para varmış o işte diyorlar. ruh ikizimi buldum sanırım.

(ara: para)