confessions

phoebues

- Yazar -

  1. toplam entry 199
  2. takipçi 1
  3. puan 9049

annesiz çocuk

phoebues
çocukken;düşüp dizimi kanattığımda kucağına koşacagım bir annem olmadı hiç,geceleri aglarken sesimi duymasınler diye başımı yastığa gömerdim yurtta.o günler geçmişte kaldı,terkedip giderken bana bıraktığın çalıntı çocukluğum geçmişte kaldı,seni gömdüm ben anne...cocukluğumla beraber gömdüm anne.benim için ölüsün,ölüsün...

aşk

phoebues
dünyanın en ıstırap verici duygusu,yanında olsan bir acı yanında olmazsan ayrı bir acı..ama bir de iyi yönü var ki;dünyanın en güzel duygusu,sevgilinin yanında olsan sıkı sıkı sarılsan sonra masum bir öpücük kondursa yanağına..işte dersin o zaman,hayat ne güzelmiş,geride bıraktığın onca zamana acırsın ve keşke daha önceden bu yana beraber olsaydık dersin,hayatın sona ermesini istemezsin o zaman..işte aşk hem acı hem de tatlı bir olaydır böyle..

hoşçakal

phoebues
birinden kısa bir süreliğine de olsa ayrıldığım zaman ’hoşçakal’kelimesini kullanırım.bu kelimeyi söylemek ve duymak kulağıma öyle hoş geliyor ki..dudaklarımdan eksilmeyen bir kelime..

özdemir asaf

phoebues
hayatın anlamını çözmüş ve düşüncelerini en iyi şekilde ifade edebilmiş muhteşem bir şair.sözlerine hayranlık duyduğum şair kendisi.insan bu kadar mı kısa ve öz fakat anlamı sayfalar süren şiir yazar.bravo diyorum

özlemek

phoebues
özlemek...
insanoğlu aşkı,sevgiyi,dostu,akrabaları,aileleri...birçok canlı varlığı özler,günü geldiği zaman en çok da sevdiği ve sevildiğini bildiği o vazgeçilmez sevgilisini özler.özlem;hele hele bir de sevgiliye duyulan özlem,insanları birbirlerine en çok bağlayan duygulardan biridir.yıllarca ayrı kalınan bir sevgiliyi özlersin ve yıllar sonra bir yerlerden çıkıp da sana en içten bir duyguyla sarıldığında,işte o zaman özlemin vermiş olduğu sevgiyi anlayabiliriz.

ibni sina

phoebues
bir kitabda ibn i sina’nın bir özelliğini görmüştüm;o kadar çok kitap okuyormuş ki,geceleri bile uyumuyormuş ve saçı uzun olduğu için saçlarını duvardaki çiviye bağlar ve kitap okurmuş.bunu tekniği uygulamasının amacı;fazla kitap okuduğu ve bunun için uyumadığı için eğer olur da kendinden geçerse başı gövdesine düşer ve saçları çiviye bağlı olduğu için canı yanardı ve böyle olunca tekrar kendine gelip kaldığı yerden devam ederdi okumasına.
böyle bir okuma hevesi içerisinde can çırpışan birine ne mutlu...

bilgi sözlüğü nereden duydunuz

phoebues
bilgi sözlüğünü eski bir dostum olan ve bilgi sözlükte üye olan rockcucocuk’tan duydum ve o da bana üye olmam konusunda tavsiye etti.tabi neler yapmam gerektiğini,nasıl insanların burada bulunduğunu..gibisinden özet de anlattı ve ben de üye olmak istedim.iyiki de üye oldum çünkü gerçekten çok güzel bir site imiş.bu siteye her insan giremez ve ben burada ’’seçilmiş’’olan kişilerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum...

beklemeyin

phoebues
nazik olmak için,bir gülümseme beklemeyin...
sevmek için,sevilmeyi beklemeyin...
bir arkadaşın değerini anlamak için,yalnız kalmayı beklemeyin...
çalışmaya başlamak için,en iyi işi beklemeyin...
biraz paylaşmak için,çok olmasını beklemeyin...
öğütleri hatırlamak için,düşmeyi beklemeyin...
dua’ya inanmak için,acıları beklemeyin...
yardım edebilmek için,zamanınız olmasını beklemeyin...
özür dilemek için,diğerinin acı çekmesini beklemeyin...
...ne de barışmak için,ayrılığı beklemeyin...

yaşamak

phoebues
yaşamak fırsattır,yararlanmayı bil
yaşamak güzelliktir,kıymetini bil
yaşamak mutluluktur,tatmayı bil
yaşamak rüyadır,gerçekleştirmeyi bil
yaşamak meydan okumasıdır sana,karşı çıkmayı bil
yaşamak görevdir,tamamlamayı bil
yaşamak oyundur,oynamayı bil
yaşamak servettir.korumayı bil
yaşamak bilmecedir,çözmeyi bil
yaşamak aşktır,sevgidir,keyfini çıkarmayı bil
yaşamak verilmiş bir sözdür,tutmayı bil
yaşamak hüzündür,aşmayı bil
yaşamak şarkıdır,söylemeyi bil
yaşamak mücadeledir,kabullenmeyi bil
yaşamak şanstır,kullanmayı bil
yaşamak yaşamaktir,uğruna savaşmayi bil

isterdim ki

phoebues
kavgayı,bir ağacın yaprağına yazmak isterdim;
sonbahar gelince yapraklar kurusun diye...

öfkeyi,bir bulutun üstüne yazmak isterdim;
yağmur yağsın bulut yok olsun diye...

nefreti,karların üstüne yazmak isterdim;
güneş açsın,karlar erisin diye...

dostluğu ve sevgiyi,yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yazmak isterdim;
onlar büyüsün,dünyayı sarsın diye..

eğer bir çocuk

phoebues
eğer bir çocuk;
sürekli eleştirilmişse,kınamayı,ayıplamayı
kin ortamında büyümüşse;kavga etmeyi
alay edilip aşağılanmışsa;sıkılıp utanmayı
devamlı utandırılarak terbiye edilmişse;kendini suçlamayı öğrenir

eger bir çoçuk;
hoşgörü ile yetiştirilmişse;sabırlı olmayı
desteklenip yüreklendirilmişse;kendine güven duymayı,
övülmüş ve beğenilmişse;takdir etmeyi,
hakkında saygı gösterilerek büyütülmüşse;inançlı olmayı,
kabul ve onay görmüşse;kendini sevmeyi
aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse;
bu dünyada mutlu olmayi öğrenir...

eğer

phoebues
eğer,herkes kendini kaybetiğ seni suçladığı zaman,sen sağukkanlılığını koruyabilirsen,
eğer,herkes senden kuşkulandığında sen kendine güvenip tüm şüpheleri hoşgörüyle karşılayabilirsen,
eğer,sabırla bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan,ya da iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık vermezsen ve kin tutana kin duymazsan,
eğer,düşlere kapılmadan düş kurabilir ve düşünebildiğin halde düşüncelerinin kölesi olmazsan ve aynı zamanda ne çok uysal olup ne de cok akıllıca bir tavırla konuşmazsan,
eğer,ne kazandım diye sevininr,ne yıkıldım diye yerinir,ikisini de karşılayıp yüzleşebilirsen,ömür vediğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve yine onu kurmaya çalışırsan;
eğer,iş işten geçtikten sonra da yüreğini ve bedenini seferber edip herkesin vazgeçtiği noktada sen amacına yönelebilirsen;
eğer,herkes ile birlikte olur da,erdemli kalabilirsen ya da krallarla dolaştığın bir durumda,gururlanıp benliğini ve dostlarını unutmazsan,
eğer,ne sevgili dostların,ne de düşmanların seni incitmezse ve kimseyihem küçümsemez,hem de kimseye bağımlı olmamayı başarabilirsen;
eğer,her günün her saatini,her dakikanın her saniyesini iç rahatlığıyla yaşayabilirsen,bütün dünya senin olur ve o zaman artık ’’adam’’olduğunu düşünebilirsin...

gül ve bülbül

phoebues
çok eski zamanlarda birgün birdelikanli varmis...budelikanli çok zengin bir ailenin kizina asik olmus.ama kizdelikanli fakir diye ona yüz vermiyormus. genç bir yilbasi gecesi bütün cesaretini toplamis ve kizi yilbasi gecesi balosuna davet etmek için evine gitmis. kapiyi genç kiz acmis.kiza kendisini yilbasi gecesi balosuna davetetmeye geldigini, birlikte dans etmek istedigini söylemis.kiz kabuletmis ama bir sarti varmis. ondan balo için diktirdig elbisesinin yakasina takmak için kirmizi bir gül istemis.delikanli sevinerek oradanayrilmis.hemen kizin istedigi kirmizi gülü aramaya baslamis. ama mevsimlerden kis oldugunu ve bu mevsimde bir gül bulamayacagini hic düsünememis.bütün çiçekçileri dolasmis ama herkes ona kis mevsiminde gül ariyor diye deli gözüyle bakiyorlarmis.genç çok üzgün bir sekilde evinin yolunu tutmus.evine girerken bahçede henüz açmamis bir gül dali görmüs ama üzerinde sadece dikenler varmis.gözlerinden bir damla yas süzülmüs.o sirada delikanlinin bahçesine bir bülbül gelmis.delikanlinin agladigini gören bülbül buna çok üzülmüs. sabaha kadar gül dalinin basinda bildigi en guzel sarkilari söylemis bülbül. bülbülün güzel sesinden etkilenen gul dal? sabaha dogru beyaz bir gül açmis. oysa ki genç kirmizi bir istiyormus.beyaz bir gülün açtigini gören bülbül gögsünü dikenlerden birine batirarak kaninin akmasini saglamis.bülbülün gögsünden akan kanla beyaz gül kirmizi güle dönüsmüs. sabah bahçesinde kirmizi bir gül açtigini gören genç gülü alarak kizin evine gitmis. kapiyi yine kiz açmis.kizin yeni elbisesinin yakasina altindan yapilmis bir gül taktigini görmüs.kiza istedigi kirmizi gülü getirdigini,baloya birlikte gidip dans edeceklerini hatirlatmis. oysa ki genç kiz baloya kuyumcu bir gençle gidecegini yakasina da altindan yapilmis bir gül taktigin söylemis ve kapiyi kapatmis.delikanli çok üzgün bir sekilde oradan ayrılmıis. özlerinden durmak bilmeyen yaslar süzülüyormu?.caddeden karsiya geçerken elindeki kirmizi gül yere düsmüs.çamurlu ve karli yolda arabalarin altinda ezilen gül kaybolup gitmis.genç üzgün sekilde evine dönerken bahçesinde gül dalinin yaninda yerde yatan bir sey görmüs.hemen yanina gitmis.yerde gördügü bir hiç ugruna caninveren fedakar bülbülmüs.........!

gorki

phoebues
ilk okuduğum roman;maxim gorki’nin ana adlı romanı idi.aralardan uzun zaman gecti ve birgün gorkinin ’çocukluğum’ romanını arkadaşımda gördüm ve alıp okumak istedim.okuduğum zaman,hayatıma dair o kadar benzer yönler buldum ki..gorki;çocukluğum adlı biyografisinde çektiği o hayatın acılarını en iyi şekilde dile getirmiş.kitabı bitirdiğim gece;uzun bir zaman öylece uzandım ve düşündüm;nasıl olur da bir insanın hayatı bu kadar zorluklarla geçer.daha sonra günümüz insanları ile karşılaştırdım(mesela dedim,allah’a şükür sağlığımız sıhhatimiz yerinde,oysa en ufak bir olayda bile ah..vah..ediyoruz hayata karsı bir isyan başlatıyoruz.oysa gorki;annesini,bbasını kaybetti sonra üvey babasından,büyükbabasından,arkadaslarından,çalıştığı yerlerdeki iş yeri sahiplerinden yani kısacası hemen hemen herkesten hep dayak yedi ve en kötü işkencelere maruz kaldı.büyükannesinden başka kimseden sevgi görememiş ve bu nasıl bir sabırdır ki yaşamaya devam etmiş..)
çocukluğum adlı eserinde kısa bir bölümü aktarmak istiyorum;
gorki çalıştığı yerde o yorgunlukla büyükbabasının evine geldiği zaman büyükbabası;haydi lan cabuk ellerini yıka da gel sofraya deyince gorki daha sonra aksam yemeği için sofraya gelince bir avuç yemek bulunuyordu önünde ve çatalda yemek yemek isterken yanlışlıkla elinden düşürür o çatalı ve büyükbabası sırf o çatalı elinde düşürdü diye dayanamayacagı kadar işkence girişiminde bulunmuştur.zavallı gorki,insan ne kadar da acıyor..
benim burada anlatmak istediğim;insanlar her ne halde olurlarsa olsunlar,herzaman bulunduğu mevkiye şükretmelidir çünkü unutmamalıdır ki,başka yerlerde çok daha kötüleri de vardır.düşünüyorum ki;insanlar,gorki’nin hayatını ve eserlerini özellikle ’’çocukluğum’’,’’ekleğimi kazanırken’’ve ’’benim üniversitelerim’’adlı biyografisini okuyarak bundan bir ders cıkarmalı ve bunları düşünerek yaşamını sürdürmelidir.gorki;insanların ibret alması için seçtiğim bir kaftan...
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol