optikkagittakiasikki

ben bu filmde ağladım. her izleyişimde de ağlarım. o minik boo’nun gözünden yaş akıyor ya içim gidiyor yiyesim ısırasım mıncırasım yumuk yumuk edesim geliyor. eşek yaşına gelmişim öyle diyorlar ama ben hala izliyorum tekrar tekrar izliyorum. bi daha olsun bi daha izlerim.

(bkz: yönetime sulanmak )

hani hep derler ya neyden korkuyorsan o şekilde öleceksin diye doğru mu lan bu? lan beni yılanlar mı sokacak şimdi? tanrım!

allah belanı versin lan sabah sabah bi haber okuyalım dedik geldin ekrana tam sayfa oldun amk senin. abi hayatta bu meretten korktuğum kadar hiçbir şeyden korkmuyorum. iğrençler lan o ne öyle ?! yemin ediyorum ürperdim bayılmayla bayılmama arasındayım şu anda. kim demiş lan yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar? tüh allah belanı versin senin. gerçi belanı vermiş zaten böyle bir hayvan olmuşsun.

ben de pek sevemedim ilk berbat oyum kendisine gitmiştir. bu kadar da açık sözlüyüm.

iş toplantısından geç saatte eve dönen eşini bekleyen kadın kocası kapıdan içeri girince;
hoşgeldin süpermen’im der.
hoşbulduk karıcığım diyen bey koltuğa oturur ve anlatmaya başlar
toplantı sonrası misafirleri boğaz’a yemeğe götürdüm. adamlar su gibi rakı içiyorlar yahu!
evin hanımı arada bir
ee daha ne yaptın süpermenim diye sorar
sonra, boğaz’da birer kahve içtik der koca.
ee daha daha neler yaptınız süpermen’im diye sorar yine eş.
orada bara gidelim dediler vesselam bardan sonra otellerine attım geldim de karıcığım bana niye sürekli süpermen’im diyorsun?
kadın:süpermen’den başka donunu pantolonun üstüne giyen yok da ondan kocacığım. der.

annemin benden halley istemesiyle yarıldığım reklamdır.
anne: bana bi halley alır mısın
o: alırım anne
anne: ayy bana da bi halley oluyoo sezoşş sana da oluyo muuu??
o: ha? **-*-/)(&+%&/()=

ingilterede olanlarının içinde fotoğraf çektirmek istiyorum.

kızılayın dağıtabileceği kadar ucuz ayakkabı değildir. ayrıca da bazı modelleri çok şık duruyor canımm. neden bu kadar yadırgıyorlar anlamıyorum. kim ne derse desin her sene 1 model daha ekleyeceğim koleksiyonuma. ayrıca da çakma filan almıyorum ben !

demek ki ben fare kanlı kolayı seviyormuşum. demek ki tarzım buymuş. eşek at kanı olsaymıs demek ki onları sevecekmişim.

derya almıştır yarışmayı. ne oldu nikat?

palyacosuna bişe olmuş sanki. saçlarına fön çektirmiş. biraz daha kızıl olmuş. olmamış. nerde o eski mcdonald s paylancosu?!

(bkz: orospu çocuğuyum demenin yolları )

bikaç sene önce erkek arkadasımın bilgisayarında jigololuk formu görmüştüm noluyor lan yoksa sevgilim? evet sevgilim bir orospuydu. alkole vurdum kendimi. şimdi mi? tabii ki beraber değiliz. mide mi dayanır lan buna?

zeki kayahan coşkun’un programında paso çalınan bi türkü. arkadan gelen su sesleri de acayip cezbediyor adamı. bıcı bıcı yapası geliyor.

genelde yazlıklarda görülür her balkondan okey taşı sesi gelir. güzeldir aslında. yazlığa gidip bu sesi duyunca özlemişim yeaa dersin. yani ben derim en azından.

aciz erkeklerin sığındığı her tarafından basitlik akan bir cümledir. evet bir ihtiyaçtır ama illa başka birinin olması şart değildir.

(bkz: allah el vermiş gerisini koyvermiş. )

gece oynanmamasını tavsiye ettiğim gündüz oynanınca da bitmemesini dilediğim içinde boya olan toplarla oynanan isabet edildiğinde canını cok acıtan bir takım oyunudur. gece oynanmamasının nedeni ise hava soğuk oluyor ve kaskınız nefesinizden dolayı buğulanıyor karanlık da üstüne gelince hiçbir şey görmüyorsunuz ve oranıza buranıza yiyorsunuz topları.

joseph william foster tarafından kurulmuş. daha sonra da adidas almış. bunların tişörtü vardı annemde ve babamda ve ben bi türlü anlam veremezdim neden bunlar bok yazılı tişört giyiyorlar? derdim. büyüyünce anladım reebok markaymış meğersem..

uzun bi süre kullanmışlığım var bi süre sonra hoş kaçmıyor. her sabah uyandığında baş ucunda para bulmak ne derece iyi bilemiyorum.