jacksparrowunsisliyengeci

sevilesi emre aydın coverıdır. tek kelimeyle muhteşemdir lakin aslına hasret uyandırdığı da su götürmez bir gerçektir.

emre aydın´ı gördüğümde "bir daha böyle şeyler yapma allahını seversen" dememe sebep olmuş şarkıdır. şarkı değildir de bu, fazladır, fazla bir şeydir. gerek yoktur. klibiyle de şenlendirmiştir hüznünü. lakin acı limitimizi de doldurmuşuzdur artık.

emre aydın konserlerinin geçmişte kalan giriş şarkısı. attila ilhan pia eşliğinde sahneye giriş yapar, ardından en vurucu şekliyle başlardı konserine. artık yapmıyor bunu. her ne kadar bu güzel de olsa, her konsere şiddetli doz "ölsem eksiksiz ölürdüm" ile girmek çok şık bir hareket değil idi.

(bkz: anne bu şarkı neden var)

tematik kasıyor tematik kasıyor, sonra bir bakıyoruz, hoop yan masadan ayar vermiiş. tamam diyoruz, bir şey söylemiyoruz. hoop yan masadan bir daha ayar vermiiş. ama bir yere kadar diyoruz ve ekliyoruz. canımıza tak dedi artık. tematik tematik nereye kadar. hepimiz hukukçu olduk senin sayende. kendisini şahsım adına esefle kınıyor, saygılar sunuyorum.

can yeleğim.
kediloş hanım

(bkz: kapattık arkadaşım)

hele bir tanesi var kiii..

gripin davulcusudur kendisi. çalarken çıldırır, gülerken çıldırtır. kanımca dünyanın en sempatik insanlarından biridir.

yakında sözlüğü ele geçireceğini düşündüğüm renkli karakter.

uzak mümkünse bana uzak ol demek zorunda bırakan, sanıldığının aksine o kadar ağır ve gerekli olmayan filmdir kendisi. son üç dakikasında hala vurucu bir son ve şık bir bitiş bekliyordum. ama ne oldu? entel ve yalnızlığıyla, tek kişilik koltuğu ve pornolarıyla hoş bir hayat yaşayan sakallı abimiz, yusuf´un gidişi üzerine yaktı bir samsun. e iyi de, bana ne?
istanbul görüntüleri, bendeki kar hasreti ve benzeri şıklıklar dışında bütün film "eeh!" nidası içinde geçti.

sony ericsson markalı telefonlarda ise bu batarya zayıf uyarısı drn drn drn şeklinde bir titremeyle bildirilir. halbuki titremese belki daha uzun gidecek bataryası. titriyor ama işte, durduramıyoruz.

16 şubat günü gizli bahçe konseri sebebiyle beni antalya´ya gitmek durumunda bırakan grup, grup değil yaşam biçimi adeta.

hala aşık olunan eski sevgiliyi öpmek mesela.

(bkz: tecahül-i arif)

(bkz: kim dokunduysa sana ona git)

dehşet verici güzellikte, insanı dinledikçe kendinden eden inanılmaz ve dayanılmaz vega şarkısı.
şarkının en güzel olayı da artık k9 denince bir köpek cinsinden evvel akla geliyor olması.

gardrop-gardolap

özellikle de bankacılık işlemlerini internetten yapan insanları tehdit ettiği söylenen bir çeşit virüs. antivirüs programlarında kendini belli etmediği söylentiler araında. şu anda konyada banka hesaplarının bu virüs aracılığıyla boşaltılmış olduğuna dair haberler dönmekte.

eski günlerden kalma bir şey var. eski zamanlardan, özlenen zamanlardan. geri gelmeyen, geri gelmeyeceğini bildiğimiz, belki geri gelmesini istemediğimiz aslında ama illa ki özlediğimiz, çok özlediğimiz. o zamanlardan bana kalan tek şey rüyamdaki aptal kadın
biliyorum ki, hayatımdaki başka hiçbir şarkıya bu kadar fazla anlam yüklememişimdir, yükleyemeceğimdir de. çünkü bu şarkı hem geçmişi özletip hem ileriye baktırır bana. ne olursa olsun; yine de aklımdadır adı.