atacamadesert

bir bilgeye "nasıl insan oluruz?" diye sormuşlar
"üç adımda" diye vermiş bilge kişi:
"önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir, insanlığa attığın ilk adım budur..."

"sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın."

"nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman insan olursun."

bir bilgeye nasıl bu kadar doğru kararlar alabildiğini sormuşlar,
"deneyim" demiş. o deneyimi nasıl kazandın, diye sormuşlar "hatalarımla" demiş.

bir bilgeye sormuşlar:
- bir insanın zekasını nereden anlarsınız?
- konuşmasından.
- ya hiç konuşmazsa?
- o kadar akıllı insan yoktur ki!..

bir bilgeye sormuşlar:
"efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
"terzimi severim," diye cevap vermiş.
soruyu soranlar şaşırmışlar:
"aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor?
o da nereden çıktı? neden terzi?"
bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
"dostlarım, evet ben terzimi severim. çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. ama ötekiler öyle değildir.
bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler."

online uyeler
imphotep (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
peptid (4. nesil bilgic) [msg] [kim]
atacamadesert (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
civeng (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
crimson (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
rumuz pilis tiray egen (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
mahak (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
daruga (5. nesil bilgic) [msg] [kim]


$u anda yonetimden

jedi,
0 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
8 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 8 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 3 ki$i okuyor.

(bkz: kendimi üçüncü sırada görünce sözlükte devrim falan oldu sandım)

bir arı ne kadar ses çıkarabilir ki sorusuna cevap olarak cama yapıştırılmış bir kağıtla camın arasına sıkışıp kalmış bir arıyı dinlemenizi tavsiye ederim. yemin ederim küçük çaplı bir uçak motoru kadar ses çıkarıyor namussuz.

karayolunda nl plakalı bir motorsiklet kullanan kişidir.

ikide bir sollayıp sağlarken sağlamca oturduğu motosikletinden yüzü de görünmediği için insanoğlunun hayaline böyle yapılı sarışın mavi gözlü falan diri vicitli bir adam gelir. hah dersin şunun peşinden hollanda ya kadar giderim ya ben.

sonda otoban girişinde kgs gişelerinde adamı elinde muhtemel bir kredi kartı ile cebelleşirken görüp "du bi yardım edeyim" dedikten sonra kolları sıvarsın. arabadan inip "mey ay help yuu" dediğin anda adam kaskını çıkarır. kırmızı şişko suratlı ve gövdeli sarı-kızıl sakallı bir amcadır bu motosikletli. kısa ve net kelimelerle istanbul a olan yolun ne kadar olduğu ve ne kadarlık kart alması gerektiğini anlatır kenara çekilirsin. adam aynı zamandda da cimridir:

"ok i’ll take the local road" der ve çeker gider.

bir otoban aşkı macerası da burda biter.

(bkz: karayolundaki hollandalı motosikletçi)

hz muhammed in bir hadisi.

(bkz: içki bütün kötülüklerin anasıdır)

ılık sular ayağınızı gıdıkladığı anda zaten kararınızı vermişsinizdir. gidip hemen üst baş değiştirilir. tatil mode on hale gelinir. ve sonrası..

sonrası anlatılmaz yaşanır..

(bkz: gece denize girmek)

http://img45.imageshack.us/img45/2836/1269383uh9.jpg

bir de böyle kayalık bir kesimi vardır. kızgın kayalardan serin sulara atlamak isteyenler için ideal. kayalara ve dniz kestanelerine çarpma riskini göze alırsanız pek bir keyiflidir.

kandıra ilçesinin karadeniz kıyı yerleşimleri içindeki en gelişmiş yöresidir. kışın 1,500 olan nüfus yaz aylarında 20,000 civarındadır.

(bkz: kefken)

kandıra dan kefken e doğru giderken küçücük bir kerpe tabelasından yolun sol ayrımına saptığınız zaman ulaşabileceğiniz küçücük bir koyu olan dünya cenneti.

bu koy öyle bir koydur ki eminim akdeniz de ege de bile böyle temiz berrak su ve çalkantısız deniz yoktur. denizin dibi yüzde yüz kum ve geceleri de denize girmeye müsait git git hala belinde bir derinlik. olmaz böyle bir şey dedirten ılıklığı gece gece mayo/bikininize koşturup kendinizi sulara bırakmanıza sebep olur.

sonrasında yiyeceğiniz güveçte karidesten hiç bahsetmek istemiyorum bu saatte.

(bkz: kerpe)

finansbank ın 444 0 900 e alternatif numarası 444 2 900 olan hattı.

bir halta yaramayan 444 0 900 numarası belli ki göçmüş. yerine 444 2 900 lü yeni bir telefon almışlar. iyi de etmişler. güzel nazik ve sakin bir kadın sesi karşıladı beni. derdimi dinledi. ilgilenip bana döneceğini söyledi. karşılıktı kapatıştık.

az önce tekrar aradı tatlı şey. şubemi aramış. ordan birine konuyu aktarmış. "o kişi sizi dönmezse tekrar bizi arayın e mi" diye tenbihte de bulundu. telefonunu da verdi. akşama arıycam. yirim.

öğlenden beridir çankaya şubesine ulaşamamakla beraber 444 0 900 ,lü numarasıdnan da bir numara çıkmayan hakikaten nefret edilesi banka. orayı tuşla burayı tuşla ebeni tuşla derken sonunda karşıma bir şeyden anlamayan bir kız çıktı o da ben o işlerden anlamam dedi. iyice delirdim. netten sarıldım şikayet kutusuna orda şunu buldum:

(bkz: sizi dinliyoruz)