yaran fıkralar

5 /
grafolog
berber muhabbeti

berber her zamanki gibi müşterinin saçını keserken soru sormaya başlamıştır. müşteri ise biraz terstir.
+bilader demirel siyasete geri dönecek diyolar, sen bu konuyla ilgili ne düşünüyorsun?
-ben siyasetten anlamam güzel kardeşim..
+hmm.. peki cim bom nasıl aldı ama şampiyonluğu fener’in elinden?
-ben futboldan zevk almam ki arkadaşım..
+yaa.. müslüm baba yeni albüm çıkarmış abi, hiç dinledin mi?
-ben müzik dinlemem bilader.
berber kıllanmıştır. ama müşteri de kaşınmıştır.
+peki abicim sen seksten anlar mısın?
-anlarım anlarım, söyle
+hah iyi o zaman, senin ananı s.kiyim!
cicoz
papağan ve kadın

kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.mehmet ismindeki petshop sahibi
-"hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın
-" hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde’hoşgeldin orospu’ diyerek karşılar. buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. her eve geldiğimde beni hoşgeldin orospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. fakat o anda paraya ihtiyacı olan mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"hoşgeldin orospu diycem." der. bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.papağan yine aynı yanıtı verir. bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
-"hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. ertesi gün kadın gelir ve mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?
-"hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-" hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-"hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2
-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? papağan biraz duraksar ve cevap verir :
-"oğlum mehmet suyu kaynat bu karı harbi orospu!!!"

isigi izle
adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.maymunların bulunduğu bölüme gelmiş.elinde kayısılar varmış.kayısılardan birini maymuna atmış.maymu kayısıyı ikiye yarmış, çekirdeğini dötüne sokup çıkarmış ve daha sonra çekirdeği kayısının içine kayup mideye indirmiş.adam birkaç defa daha yapmış bunu.maymun her sefer aynı şeyi yapmış.adam daha fazla dayanamamış ve gidip görevliye sormuş.
-bu maymunun nesi var böyle? deyip durumu anlatmış.
-haaa...demiş.o maymuna geçenlerde biri şeftali atmıştı.çıkarırken çok zorlanmıştı zavallı.şimdi önce alttan deniyor, daha sonra yutuyor.(bkz:maymun iştahlı, maymun büzüğü)
rezoonline
iki ibne oturuyorlarmış. bir an ikisininde g.tü kaşınmış. ikiside karşıdakinin kendisini sikmesi için uğrasıyormus. fakat anlaşamamıslar. en sonunda ibnelerden biri "sana bir soru soracam, bilirsen sen beni, bilmezsen ben seni s.kicem" demiş.karşıdaki ibnede kabul etmiş. birinci ibne sormuş
-:" genelde evlerde yaşar, sobanın anında yatar, miyav miyav der. nedir bu?" karşıdaki cevap vermiş
+:"fil".
-:" bildin gel"
tigris
bir gün 75 yasinda bir ihtiyar sperm testi yaptirmak için doktora gider. doktor adama bir kavanoz verir ve : - bunu doldurup yarin bana getirin, der. ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. doktor kavanoza bakar, bos oldugunu görür ve sebebini sorar. ihtiyar anlatmaya baslar : - doktor bey, dün gece sag elimle denedim olmadi, sol elimle denedim gene olmadi. karimi çagirdim, o da sag ve sol elleriyle denedi, agziyla denedi önce disini çikararak sonra disini takarak denedi gene olmadi. baktik olacak gibi degil komsunun karisini çagirdik o da iki eli ve agziyla denedi gene olmadi, deyince doktor kendini tutamadi ve : - naaptiniz, komsunun karisini da mi çagirdiniz? ihtiyar yanitladi : - napalim, açamadik su lanet kavanozu bir türlü...
tigris
iki bebek süpermarketin sebze bölümünde pusetlerinde sohbet ediyorlarmis. "ay" demis biraz büyük olani, "annem kereviz aldi. pisince kokusu berbat!.. sen ne güzel hala meme emiyorsun... keske ben de meme emseydim!.." "geç kardesim! hersey göründügü gibi degil." demis öteki... "günde iki paket sigara içen bir adamla ayni memeyi paylasmak ne demek biliyormusun?..
sato
buyuk bir $irketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir.
"pardon. ben neredeyim acaba?" diye sorar.
"yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam.
yonetici sinirlenir:
"sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"evet." der adam. "nereden bildin?"
"cunku ba$im belada ve sana bir soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir i$ime yaramiyor."
"sen de yoneticisin degil mi?"
"evet sen nereden bildin?"
"cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmu$sun. pusulan yok, berbat durumdasin. fakat bu $imdi benim sucum oldu."
aias
adamın biri geneleve gider ve merak edip bir hayat kadınına sorar:
-günde en az 50 kişiyle beraber oluyorsunuz,hiç kaza olmuyor mu?
+olmaz olur mu,tabi ki oluyor.
-peki ne yapıyorsunuz kaza olduğunda.
+ne yapalım,kürtaj paramız yok,doğuruyoruz,doğan çocuklara da bakamadığımız için cami avlusuna bırakıyoruz.
-e o çocuklar ne oluyor?
+biraz yetenekli olanlar fenerbahçe de futbolcu
parası olanlar fenerbahçe de yönetici

edit: devamı ohannessenpetersburgerking isteği üzerine sansürlenmiştir
aias
mükemmelsin

adam son derece sevdigi ve saydigi karisinin 60inci yas
gününde önemli konuklarini da davet ettigi parti için bir pasta
ismarlamis.
karadenizli pastaci:
"üzerune ne yazmami istersinuz daa?" diye sormus
adam bir an düsünüp:
"yillarca yoruldun ama, inan daha mükemmelsin" yazilsin! demis
"peki efendum pastanin üzerune nasil yerlestirelum ha bu yaziyu?"
"iki satir halinde olsun, üstte ’yillarca yoruldun ama’ altta
’inan daha mükemmelsin’ seklinde olabilir.."
parti günü tüm davetlilerin önüne kivilcimlar saçan maytaplarla
pasta gelmis. üzerinde aynen söyle yazıyor:
" üstte yillarca yoruldun ama
altta inan daha mükemmelsin "
cinderella
adamin küçük oglu sorar:babacigim "potansiyel" ile "fiili" arasindaki fark nedir?
babasi: anlatayim...
çocugun babasi karisina döner ve sorar: 1 milyon dolar verseler robert redford’la yatarmisin? karisi:tabii, sorulur mu! hayatta kaçirmam!
bunun üzerine adam kizina 1 milyon dolar karsiliginda brad pitt ile yatip yatmayacagini sorar.
kizi: -vay be! tabii ki! hep hayalini kurdugum sey! der.
daha sonra adam büyük ogluna dönerek:1 milyon dolar için tom cruise ile yatar misin, diye sorar.
büyük oglan:’evet! neden yatmayayim? düsünsene 1 milyon dolarla neler yapilmaz!bir saniye beklemem!’ der.
bunun üzerine babasi küçük ogluna döner ve:anladin mi oglum "potansiyel olarak" 3 milyon dolarin üzerinde oturuyoruz ama "fiili olarak" 2 orospu ve 1 ibne ile birlikte yasiyoruz...
beauty disaster
bir tavsan ormanda kosarken, esrar saran bir zurafa gorur.ona:
-dostum zurafa, icme bunu, sagligina zararli, kosalim form tutalim der ve baslar bunlar kosmaya.
biraz sonra kokain cekmeye hazirlanan bir fil gorurler ve
-fil arkadasim, kokaini birak, gel bizimle kos beraber form tutalim diyerek ikna eder. biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye
hazirlanan aslani gorurler.
-sevgili aslan kardes, batirma kendine bunu, gel bizimle kos,sana daiyi gelir der ve aslan yaklasir tavsana ve yumrugunu indirir
tavsanin suratına. digerleri ayaklanır
- niye yaptin bunu , iyiligimizi istiyordu.
arslan;
-bu salak her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi...
capt it all
orta yasin üstünde bir yahudi, genç ve güzel bir yahudi hanima asik olmus.
kadin da bu aska, askla cevap vermis. birbirlerini çok sevmisler.. ve
evlenmisler.
kocasi esini hep mutlu etmek düsüncesi tasiyormus.. ancak seks olarak mutlu
edemedigini görüp,
karisina problemini açmis...
"ne yapalim?.....rabbiye soralim.." kararini almislar..(rabbi:din adamlarina
verilen isim).
olaylarini rabbiye açmislar..rabbi derhal bir tavsiyede bulunmus:
"genç bir kisi sizin üzerinizden bir havlu ile, havluyu saga sola sallayarak
esinti yapsin!..."
havlu sallayacak genç bir adam bulmuslar.. genç adam,onlar sevisirken
havluyu sallamis... sallamis...
ancak sevgililer yine mutlulugu tadamamislar..
tekrar rabbiye gitmisler : "ne yapalim?.." demisler.
rabbi bir süre düsünmüs!..kocaya: "bir de havluyu sen salla öyle deneyin"
demis...
iki sevgili evlerine dönmüsler ve rabbinin tavsiyesini dinlemisler,havluyu
koca sallamis, kocanin yerine genç adam geçmis...
tabii sonuç müthis olmus, yer gök inlemis ve koca,karisinin memnuniyetini ve
mutlulugunu görerek; genç adama dönmüs... biraz da küçümseyici bir tavirla
:
>"gördün mü koçum?..... havlu böyle sallanir!..."
faten
adam ve karisi sabah sabah çok kötü kavga etmisler... adam kapiyi
çarptigi gibi gitmis, kadin da
hiç orali olmamis. derken kadin evde is yaparken birden kapi çalmis.
kadin kapiyi bir açmis,
karsisinda çiçekçi dükkanindan gelen bir çocuk ve kucaginda da 12 düzine
kirmizi gül. kadin
sevinecegi yerde "offf simdi yandim!.." demis. çiçekçi çocuk sormus : -
ne oldu bayan? gülleri
sevmez misiniz? kadin : - çok severim, demis. ama siz bu kadar çiçek ne
anlama geliyor
bilmiyosunuz! çocuk : - hayir bilmiyorum ne demek?
kadin : - bu demektir
ki önümüzdeki iki haftayi
sirtüstü yatmis bacaklarim havaya dikilmis vaziyette geciricegim. çocuk
sasirmis : - niye ki? evde
vazo yok mu???
cinderella
tanriyi aramak
adamin biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasini görür. bir bakar ki 3 milyar küsur lira fatura. beyninden vurulmusa döner.hemen ayrintili fatura ister. fatura gelir. aranan bütün numaralar adamin arkadaslarina ve dostlarina aittir. adam "bu nasil olur? ödeyecegiz mecburen" der.. o sirada gözü papaganina takilir. bir an tereddüt eder. gece papagani gözlemeye karar verir. papagan kafesinden çikar ve telefonun basina gidip rehberi açar, adamin arkadaslarini tek tek arayip saatlerce konusmaya baslar. adam sinirden çildirmis bir sekilde papagani yakalar ve kanatlarindan duvara çiviler. papagan çarmiha gerilmis bir vaziyette duvarda asili kalmistir. adam sinirle papagani azarlar; "bir hafta burada asili kal da aklin basina gelsin. çek bakalim cezani." adam gider. papagan bir bakar karsi duvarda çarmiha gerilmis isa durmakta. hemen muhabbet koyulur; "birader sen ne kadardir buradasin?" "2000 yildir buradayim" der isa. papagan hayretler içinde kalir; "ohaaaa! nereyi aradin lan öyle?"
firambogaz
temel bir gün dursun’a sorar:
- yahu dursun, nedir bu aristo mantığı dedikleri?
dursun nasıl anlatacağını düşünür ve başlar:
- bak temel..senin akvaryumun var mı?
- var.
- o halde akvaryumu seversin?
- evet.
- o zaman balıkları da seversin?
- evet.
- o zaman denizi de seversin?
- evet.
- o zaman plajı da seversin
- evet.
- o zaman plajdaki kızları da seversin?
- evet.
- işte aristo mantığı budur.

temel bu olaydan çok etkilenir,ve ilk fırsatta biriyle paylaşmaya karar verir,yolda gördüğü cemal’e sorar:

- ula cemal,sen aristo mantığı nedir bilir misin?
- yoo nedir?
- bak anlatayım, senin akvaryumun var mı?
- yok.
- ulan sen ipne misun?
isimsiz kahraman
genç bir imam bir köye tayin olur, bir zaman sonra köydeki güzel bir kıza gönlünü kaptırır. kızda imamı sevmiştir görüşmeye başlarlar aşık olurlar birbirlerine. imam kızı istemeye karar verir, ama kızın babası ateisttir kızı vermez imam olduğu için tekrar dener imam olmaz tekrar dener olmaz babası kızı bi türlü vermez imama. imam da bir gün sabah namazının ezanını okumaya minareye çıkar ve ezana başlamadan önce şu sözleri söyler. "bugünkü sabah ezanını sevipte kavuşamayanlar için okuyorum"
firambogaz
anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru anneye
dönmüş ve :
- sana bir sey sorabilir miyim, anne?
- elbette yavrum sor.
- anne, bizim niye horgucumuz var?
anne gururla:
- bu horguclerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede colde
herhangi
birisinden cok daha uzun sure susuz dayanabiliriz.
- peki anne, bizim bacaklarimiz niye bu kadar uzun ve ayaklarimiz
yuvarlak?
evladim der anne deve biraz daha gururlanarak
- bu sayede biz colun kumlarinda herkesten daha rahat ve daha hizli
hareket
edebiliriz.
- bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye boyle uzun, bazen gorusumu
bile
bozuyorlar.
- hayatim onlar gozlerimizi colun kumlarindan korur, gozumuze kum
kacmaz....
- anladim, horguclerimiz colde daha uzun dayanabilmemiz icin su
depolar,
bacaklarimiz uzun ve boylece colde daha hizli ve rahat hareket
edebiliriz,
kirpiklerimiz gozlerimizi colun kumlarindan korur...

anlayamadigim sey o zaman bu allahin cezasi hayvanat bahcesinde ne
isimiz
var?


yarmayan dipnot:becerileriniz, yetenekleriniz, ozellikleriniz ve
tecrubeleriniz sadece dogru yerdeyseniz isinize yarar. (su anda
neredesiniz).

5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol