schumi

3 /
freagl dreams
seçim başlığına yazdıklarıyla türkiye’de karşı durulan şeyin islami yönetim olduğunu sandığını anladığım yazar. öncelikle ne için karşı durulduğunu farkedebilmesini temenni ediyorum. türkiye ne ezanın susturulmasını hazmeder ne de atatürk’ün yok edilmesini, neden insanların akp’ye karşı çıktıklarını küçük bir araştırmayla çok çabuk ulaşacağına da eminim atatürk’ün sözünden ötürü zeki biri olduğunu bildiğimden.

bir ipucu vermek gerekirse veto edilen türkiye yağması yanlısı yasaları takip etmeli.
schumi
seçim başlığına yazdıklarıyla sözlükte [sadece sözlükte değil günümüzdeki tüm kemalistlerin ortak özelliği bu, hangi yönetim biçimi kendi işlerine gelirse onu tercih ederler] karşı durulan şeyin demokrasi olduğunu bilen yazar. türkiye ezanın susturulmasını da atatürk’ün yok sayılmasını da hazemedemez. fakat ne akp atatürk’ü yok sayacak, ne de bir başkası ezanı susturacak. [gerçi faşist bi kaç salak "meclise girersek ezanı türkçeleştireceğiz" şeklinde saçmalamıştı ama]


insanların akp’ye karşı çıkmalarının nedeni akp’nin şeriatı getireceği [şeriatın da ne olduğundan da bihaberler ya] düşüncesidir. başı açık eğreti burjuva hanfendilerimiz "bunlar gelirse benim başımı zorla kapatacaklar" şeklinde salakça bi düşünceyle karşı çıkmaktadır. veya da liberal ekonomi’den, dış politika’dan, siyaset felsefesi’nden zerre nasibini almamış insanlardır.

benim akp’ye karşı çıkma nedenim için ise; #596909
independence
ilginc tespitlerin insani.

schumi’ye gore dun akp’yi sevmeyenler bugun sevmeli zira akp yeniden iktidara geldi.eger dun sevmeyen bugun de sevmiyorsa o zaman hicbir $ey bilmiyor demektir.schumi’ye gore bu ki$iler solcu nedir bilmez, sagci nedir hic bilmez, liberal nedir ismini bile duymami$tir.

yine schumi’ye gore bu dun akp’yi sevmedigi halde bugun yeniden iktidar olan akp’yi hala sevmiyorsa bu insanlar, bu durumda akp’ye oy verenlere hakaret ediyorlar anlamini ta$ir ki bu insanlarin bir an once kitap okumaya te$vik edilmesi gerekir.zira her kitapta akp’nin nasil mukaddes bir parti oldugu satir satir yazilidir.acin okuyun ogrenin.yormayin schumi’yi.

bilkent universitesi’n de siyasi bilimler fakultesi dekani schumi’nin fikirlerine tezat fikirler one surerek terbiyesizlik yapmayin, haddinizi bilin.

in schumi we trust..
schumi
akp’yi sevin şeklinde embesilce bir şey dememiştir, sevmekle alakalı herhangi bir şey de dememiştir. o şekilde yorumlanmasını ilginç bulmaktadır üstelik.

"akp’ye "halkı aşağılıyo" diyen insanlar şimdi tutmuş halka "akılsız" demektedirler" demiştir tam olarak.

ve tabi anlayana...
isimsizkahraman
akp’nin demokratik bir seçimle başa geldiğini söyleyen insandır.fakat belirtmek isterim ki seçime girildiğinde kaç tane tv kanalı ve gazete devletindir ve akp propagandası yapmaktadır.aynı zamanda kendileri hiç kitap okumamış diye nitelendirdiği bizi halkı aşağılamakla suçlamaktadır. buna tek sözüm:

her halk hakettiği şekilde yönetilir.
freagl dreams
atatürk’ü haklı çıkarmasını beklediğim yazar, akp’ye karşı olmanın islamla yukarıdan aşağıdan ilgisi yok.. götünden korkan bir kaç kişi yüzünden toplumun karşıcı kesimini cahillikle itham ettiğinin farkında olmasını beklerdim açıkçası.

rte’nin işine gelmiyor ki şeriat zaten o rozet gemiciği ve satın aldığı ruhlarla gayet mutlu üstelik emperyalist köpeklere verdiği namusuna binayen sözleri tutmadan gitmeyecektirde. daha milyonlarca müslüman katledeceğiz nato’yla beraber.. ırak’ı srebrenica’yı afganistan’ı pakistan’ı unutmak bunlara mübah ama bize günah.
schumi
kafası karışmış kişidir. galiba anlatamadığım bir şey var. ben diyorum ki akp’yi hiç istemesek de ülkenin yarısının oyunu almış. bir kişi -ne biri bir çok kişi- çıkıp da saçma sapan nedenlerle akp’ye oy verenlere "akılsız" derse buna karşı çıkarım. akp’yi eleştireceklerse desinler ki ekonomi şöyle kötü, özgürlükler de böyle berbat.. ben zaten bu konularda sövüyorum akp’ye.

ve yine chp için de "bunlar özelleştirmeye karşı" şeklinde eleştirilirse ona da karşı çıkarım. çünkü özelleştirmeyi desteklesem de devletçi ekonomik sistem de bir modeldir ve bu yolu arzulayanlar bunun iyi olduğunu iddia ederler. partinin tüzüğü budur deyip saygı duymamız gerekir.

chp’yi sosyal demokrat iddiasında olmasına rağmen sosyal demokrat olmadığı için eleştiririm, yine sosyal demokrat iddiasında olmasına rağmen militer bir yönetim arzuladığı için eleştiririm. ulusalcı olduğu için eleştiririm, statükocu olduğu için eleştiririm.

ve chp’ye halen "sosyal demokrat bunlar" diyen ya sosyal demokrasinin ne olduğunu bilmiyor, ya da chp’yi tanımıyor...

edit: bir partiyi eleştirmek, partinin iddia ettiği ideolojiye uygun hareket edip etmediğine bakılarak yapılır. aksi yönde iki şekilde eleştiri olur: birincisi tayyip adama "defol git" dedi şeklinde. bu basitce bir eleştiridir, politik bir eleştiri değildir. ikincisi partinin tüzüğünü eleştirmektir. mesela "bu devirde sosyalizm mi kaldı, niye hala aynı kafa gidiyo bunlar" şeklinde. bu eleştiri de partiye yönelik bir eleştiri değildir, ideolojiye yönelik bir eleştiridir.
freagl dreams
üçlü bir zirve yapmak istediğim yazar.. etom da üçüncü kişi olur merak etmekteyim farklı fikirler kardeş olduklarını hatırlarlar mı?
shevek
#607975

laik bir devlet her dine eşit mesafede durmalıdır. bu zorunludur. fakat laik bir devlet, diğer her devlet gibi önceden belirlemiş olduğu amaçlara gitmek için bazı yollar üzerinden geçmelidir. bu yolları çizmekte ya da bulmakta kullanacağı ve bu yollar vasıtasıyla ulaşacağı nokta devletin kullandığı ya da benimsediği ideoloji yoluyla ortaya çıkar.

devlet, ideolojiyle varolur. ideoloji devletin doğru bir politika çizmesi için bir başlangıçtır. laik devlet ideolojilere aynı mesafede duracak diye bir kaide hiçbir zaman olmadı, olmayacak da.

zaten yeterince berbat olan özgürlük karşıtı faşist cunta anayasasını günümüzde tek kurtaran o dandik anayasadaki yarım yamalak kemalizmdir. kemalizm az buçuk özgürlüğümüzün geldiği yegane kaynaktır günümüzde.

sanırsam schumi, kemalizme değil de, özgürlüğün iyisi, kötüsü, her türlüsüne düşmanlık yapmakta. peki bugünkü dersimizden ne öğrendik? din ideoloji demek değilmiş. dinle ideoloji karıştırılmamalıymış. ideolojinin tanımı keşfedilmeli üzerine düşünmeli iki üç ideoloji okunup sonra laik devlet üzerine konuşurken dini bir köşeye bırakıp öyle gelinmeliymiş. ha bir de... yok neyse, unuttum.
schumi
monitör başına geçmiş kendi kafasından başkalarına don biçen, kemalizmi özgürlük zanneden, her türlü darbeye şakşakçılık yapan sonra da bi köşeye çekilip "bunlar hep o pis cuntanın suçu" diyip kendini temize çıkaran, yazılanları götünden anlayan, ben de burada yazarım o halde bu başlığa bişeyler karalayayım diyen şahısların olmadığı şeylerle itham ettiği kişi.

kendisine bok atmaya çalışan cahil cesurlara "bak arkadaşım yazılanları okurken kafandaki aptalca tabularını bir kenara bırak, ilkokul tarih kitabında okuduklarını da unut, yalan onlar. önce sağlam kaynaklar bul kendine. sana gazetelerde, televizyonlarda sunulan şeylerin arka planını düşün. ’bir de bu ihtimal var’ de. birileri sana ’kemalizm özgürlüktür’ dediyse ’niye’ diye bi sor. kullandığın kavramların ne manaya geldiğini araştır ondan sonra çık bişeyler söyle. devletin ideolojisi olmaz, temel değerleri olur. bunlar da bu devirde demokrasi, insan hakları, maksimum özgürlük’ten başka bişey olamaz. ideolojiler partilerin işidir. birisi x ideolojisini temsil eder, birisi y’yi temsil eder. devletin x diye bi ideolojisi varsa bu kadar parti niye var? parti seçmeyelim, şahıs seçelim o zaman. hoş sizin demokrasi anlayışınız tek parti faşizanlığından başka bişey olmadığı için mazur görmek gerek. ’kemalizm için özgürlüktür, kemalizm’e karşı çıkan özgürlük karşıtıdır’ demek nasıl bir aptallığın sonucudur anlamam mümkün değil. kemalizm dikta yönetimidir, ırkçılıktır, devletçiliktir, militarizmdir. hani nerde özgürlük burda? özgürlük; herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama serbestiyetidir. elinizi vicdanınıza koyun, aklınızı başınıza alın, yakın tarihi yansız okuyun değerlendirin. bu tanıma uyuyor mu kemalizm? ya da ne yaparsanız yapın gözüme gözükmeyin de..." demek istemektedir.

ha bir de klavuzu said nursi olsaydı böyle boş işler/boş insanlarla uğraşmazdı bu yazar...

muhtemelen yukarıyı okuyup anlamayacak ve gözü dönüp saldıracak yer arayanlara özel not: mustafa kemal atatürk ve kemalizm birbirinden tamamen farklıdır.
camurhan
kemalizm ve 12 eylül arasındaki bağlantıları muhteşem şekilde kurmuş kişilik. okuyunca sabredemedik artık. kendileri acaba harry potter ile lord voldemort arasindaki bağlantıyıda bir şekilde açıklayabilirler mi?
schumi
bir kaç gündür sözlükten uzak, huzurlu bir tatil geçirmek üzereyken bir hata yaparak sözlüğü açmış, başlığına yazılanları görmüş, yine gülmekten altına sıçmış yazar kişisidir.

birileri, yazdığı entryler üzerine zerre kadar düşünmeden "oha, çüş, bu ne lan, vay hain vay" şeklinde embesilce tepkiler verirken birileri de soy ağacını çıkararak çok mühim bir bok yediğini zannetmektedir. ancak asıl önemli olan benim saçmaladığımı iddia ettikleri, "oha lan bu ne" şeklinde tepki verdikleri entrylerim üzerine bir karşı tezde bulunamayıp bok atma çabası içerisinde bulunmaları...

tamam kabul ben malım, herhangi bir şey bilmiyorum, sürekli bok atıp duruyorum. ulan o zaman sizin işiniz çok kolay! ben mal olduğum ve malca yorumlarda bulunduğum ve siz de süper zeki, süper bilgili olduğunuz için benim malca önermelerime/saçmalamalarıma karşı adam gibi iki, üç bişeyler yazın; dışarıdan hiç bir şey bilmeyip bu tartışmaları uzaktan izleyen bilgisiz, ancak zeki sözlük ahalisi veya başka bunları okuyan herhangi kimseler şöyle bir tablo görecektir: aptal ve embesil biri saçma sapan iddialarda bulunuyor; süper zeki, süper bilgili kemalistler de o aptal ve embesil olan şahsa kanıtlarıyla ve mantıklı izahlarıyla ayar veriyor. yani ortada iki farklı iddia var biri kötü, saçma sapan (benimkiler); biri kemalistlerin (yok şu şöyledir, bu böyledir gibi mantıklı izahatlar)... şimdi, birileri bunları okuyacak ve "hah tamam kemalistlerin izahatları benim aklıma yattı, öteki saçmalıyo" diyecek ve kemalizm’i gerçekten iyi bir şey belleyip yoluna devam edecektir. ve siz kemalistler de amacınıza bir nebze ulaşmış olacaksınız. yani ne mutlu size ki benim gibi aptalca iddialarda bulunan insanlar mevcut ve benim aptalca iddialarımı eritmek son derece basit.

yani demem o ki, madem bir şeyin güzel olduğunu iddia ediyorsunuz, o halde güzel olduğunu gösterin, "şu yüzden şöyledir, bu yüzden böyledir" şeklinde güzel olduğunu ortaya koyun ki hem bu tartışmada herhangi bir taraf olmayanlar "hah bu kemalistler süper" desin, hem ben embesil ve cahil bir insan olarak "he lan bu adamların dediği doğru" diyebileyim.

eee peki hani nerde ulan bunlar? hiç birisi yok! ben diyorum "bu, bu yüzden böyledir"; siz diyorsunuz ki "hayır hayır değildir, bu zırtapoz gene zırvalıyor" eee doğrusu nerde bunun ya, allah aşkına bunun doğrusunu gösterin de "ulan süpersiniz lan siz, ben ne salak bi insanmışım be" diyeyim.

lisede okuduğu tarih kitabından duyduğu yalanları tekrarlamaktan başka bir şey yapmayan sözlük ahalisi biraz gözlerini monitörden ayırsınlar da okudukları, duydukları şeyleri yorumlama imkanına sahip olsunlar. ilim, öğrenilen bilginin mantıksal süzgeçten geçirildikten sonra ortaya çıkmış şeklidir. yoksa saf saf her görülen şeyi ezberlemekle elde edilen boş bilgi topluluğuna ilim denmez. bu boş bilgi topluluğuna sahip olan insana da bilgili denmez. neyse geçelim...

bir kaç soru geldi aklıma, ben çözemedim ama muhtemelen bu yüksek ilim irfan sahibi şahıslar bu soruların cevabını verecektir. bi zahmet cevapları bana da iletirlerse çok çok memnun olur, hayır duada bulunurum.

-serbest fırka irticai faaliyetlerde bulunduğu için mi, yoksa kemalist diktasına karşı liberal söylemlerde bulunduğundan halktan yoğun ilgi gördüğü için mi kapatıldı?

-şapka kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle rize bombalanmadı mı? tunceli niçin/kim tarafından bombalandı?

-milli mücadele için her şeyini vermiş, dünyayı titretecek bir marş yazmış olan büyük üstadımız mehmet akif, neden uğruna gözünü kırpmadan canını vereceği bu vatan topraklarını bırakıp mısır’a gitmek zorunda kaldı?

-milli mücadeleye büyük emek vermiş kazım karabekir ve diğer bazı paşalar neden önce kahraman, sonra hain damgası yedi?

-çok partili hayata ismet inönü sayesinde mi, yoksa dünyada faşizm’in yıkılması ve demokrasinin galip gelmesi sonucu batılı devletlerin türkiye’yi zorlaması sonucu mu geçtik?

-adnan menderes’in liberal söylem ve politikaları neden vatan satma olarak algılandı ve dahi şimdi bile aynı garip zihniyeti taşıyan cahiller tarafından vatan satma olarak algılanıyor? bu insanlar 60 yıldır bir milim ilerleyemedi mi?

-60 darbesinden sonra neden dp vekillerinin alayı tutuklandı, bir çoğu işkence ve idam oldu da 1 chp vekili tutuklanmadı? iki taraf ortam geriyorsa biri suçlu diğeri tamamen suçsuz mudur? ve neden yeni kurucu mecliste sadece chp vekillerine yer verildi?

-60 darbesi tam parlamenter sistemin iktidarın diktaya kaymasına neden olduğu gerekçesiyle mi yapıldı; yoksa ellerindeki gücü 10 yılda kaybettiğini gören bürokratik elit, asker ve onların siyasetteki uzantıları tarafından eski güçlerine, imkanlarına, astığı astık kestiği kestik dönemlerine geri dönme arzusu içinde olduğu için mi yapıldı?

-71 muhtırasına 61 anayasasında verilen özgürlüklerin fazla olduğu düşüncesi mi neden oldu? bu özgürlükler vatanın bölünmesine mi yol açtı? 71 muhtırasıyla anayasada özgürlüğün teminatı olarak görülen 13 maddenin (yanılmıyorsam 13 maddeydi) değiştirilmesi vatanın kurtulduğu anlamına mı geldi? kurtulduysa neden 12 eylül gerçekleşti?

-80 darbesi kemalistlerin komünistlere karşı yaptığı bir darbe değil miydi? bu darbeyle birlikte çatışmalar bir anda durmadı mı? ve bu darbe sonrasında cuntaya muhalefet edenler sadece komünistler ve nurcular değil miydi? nurcuların yeni asya gazetesi aylarca bu muhalefet yüzünden kapatılmadı mı, yazarlara türlü işkenceler yapılmadı mı? ya komünist olduğu bilinen aydınlara yapılan işkenceler neyin nesiydi, kimin halt karıştırmasıydı?

-60 darbesi demokratlara, 71 muhtırası özgürlüğe, 80 muhtırası komünistlere, 28 şubat nurculara yapılmadı mı? ve o darbeler öncesi tüm bu grupların güç kazandığı dönemler değil miydi? bu müdahaleler sonucu 60’da demokrasinin, 71’de özgürlüğün, 80’de komünistlerin, 28 şubat’ta nurcuların analarını ağlatmadılar mı? kemalistler her dönemde rakibi oldukları bu grupları saf dışı bırakmak, güçlerini korumak amacında değiller miydi? 80’den sonra atatürk kutsallaştırılmadı mı?

ya bu daha gider ben ne yazıyorum ki boşuna... demem o ki bok atacaksanız bi durun düşünün de atın. ya da bok attıysanız, hata bulduysanız doğrusunu yazın. "oha, çüş, bu ne lan" gibi aptalca tepkilerle seviyenizi belli etmeyin.

edit: yapabileceğiniz tek şey eksi vermek zaten. vermeyin demiyorum, vermenizi istiyorum. tüm zamanların en kötü entrysi olsun hatta bu. -1000 puan olsun. valla billa. reklam olur, okur da bir kaç soru işareti oluşur insanların kafasında en azından...
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol