ruh üşümesi

clementine
çok sevilen birinden ayrı kalındığında:ölüm,ayrılık.. yaşanan durumdur.insanın ruhu üşür ,manevi bir durum gibi görünmesine rağmen acının şiddetine göre fiziksel olarak titremeye yol açabilir.
wereyda
ruhu çıplak bırakmak cesurun ve vazgeçmi$in kararı olabilir. ama kuru ve ayaz kalabalıklarda nü takılmak kendini ancak açık hale getirir, kelimenin her anlamıyla. ba$ta söyledik, cesur adam i$idir.

öyle çırılçıplak yürür geçerken çizilir, kanar. acıyla beslendiği için dokunmaz. ama soğuk fenadır. $anslıysa, donmaya yakın kendi gibi birine tümüyle yapı$arak ısınır biraz, kar$ındakinin gözlerine bakmaktan kaçınarak. çıplak ya o da, utanmasın diye.

sonra yine ayazın içine yürür, teninde ikizlerinden birinin uçan sıcaklığıyla. ruh çatlaklarını açıklayan da bu ani ısı deği$iklikleri olmalı; yol yol yarıklar... ne fena!

cinderella
adalet ağaoğlu’nun bir romanı.
arka kapak yazısından alıntı:
iç sesleri çoğalta çoğalta yaşanır (mı?) aşk; ten ürpermesi, göz kararması, iç dinginliği; iki kişiyi sarıp sarmalarken ruh üşümesi...
"ne acı ne tatlı; ne sıcak ne soğuk; ne ıssızlık ne de başka bir şey. sol eldeki çatalın küçük bir tık sesiyle tabağın kıyısına bırakılışını izleyen büyük sessizlik. içe çekiliş. içte çırpınan küçük kız yüreği: onu tanımıyorum, hayır, tanıyorum onu. şimdi kaç yaşında, nerede bilemiyorum, ama tanıyorum! bana yanıldığımı söylemeyin öğretmenim, yanılmış olmak istemiyorum. tenimden içeri, hiçbir yanımı dağıtıp yırtmadan sızabilecek kimse o; bilmelisiniz!

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol