mavi gözlü dev

yarin ak$am saat 22:30 da kanal d ekranlarinda yayinlanacakmi$.

büyük bir hayal kırıklığı yaratan film.nazım hikmet gibi sinematogrofik hayata sahip birinin hikayesi ancak bu kadar kötü anlatılabilinirdi.o koskoca şiir havuzundan seçilip filme konulanlar hiç de doyurucu değil.filmin tek iyi yanı oyunculuklar.yetkin dikinciler ve dolunay soysert harikulade yapmışlar işlerini.

berbat bir senaryoya sahip film.tamamen bir hayal kırıklığıdır.güzel olan tek şey yetkin dikinciler’in nazım hikmet’i bu kadar güzel canlandırması olmuş.

(bkz: yetkin dikinciler)

nazım hikmet’in eşi piraye için yazdığı güzel bir şiir.

nazım’ın hayatına magazinel bir bakış açısı ile bakıldığı, aşk hayatının sulandırılmış bir şekilde yansıtılmasından dolayı büyük ustanın mahalledeki çapkın delikanlı gibi gösterildiği eleştirilerini duyduktan sonra izlemek için içimde daha büyük bir istek uyandıran film...
o hakikaten mavi gözlü bir devdi, ama bakalım beyaz perdeden nasıl görünmüş...

internet sayfalarinda "o bir vatansever miydi? yoksa vatan haini mi?" seklinde reklamini gordugum nazim hikmet’i konu alan film.

senaryosunda pek iş olmayan sırf iyi oyunculuk görmek için gidilesi,senaryosunun sadece hapishane yıllarını içermesi ve olaylar arası bağlantının zayıf olması ile beğenimizi kaybeden,arada geçmişe dönüşlerle zenginleştirildiği sanılan yine de bir ilk olduğu için beğenilen film.
nazım’a şaşırtıcı benzerliğinin yanı sıra erkek oyunculara oyunculuk dersi veren (bkz: yetkin dikinciler) ve daha önce de bir mavi gözlü devin eşini canlandırmış (bkz: dolunay soysert)’in oyunculuğu göz dolduruyor.

dram-politik türündeki filmde nâzım hikmet, 1941 yılında bursa hapishanesi’ne nakledilir.

’komünizm’ propagandası nedeniyle mahkûm olan şairin ünü içeride kulaktan kulağa, efsaneye dönüşür. mahkûmların portresini yapan nâzım’ın aklı yalnızca karısı piraye’dedir.

1945 yılında savaş bitmiştir ama hapishane müdürü, şaire hoşgörülü davrandığı gerekçesiyle, koltuğunu despot bir müdüre bırakmak zorunda kalır. kırbaçlı gardiyanlar nâzım’ın odasını basınca kıyamet kopar.

ekim 1948’de, dayı kızı münevver ziyaretine gelir. nâzım yeni bir sevdanın coşkusuna kapılır. iki aşk arasında bocalar, bir de üstüne münevver kocasından ayrılmayı erteleyince bunalıma girer. 10 yıldır hapistedir, artık tükenme noktasındadır.

(bkz: tek gozu mor canavar)

bugun vizyona giriyor. oyuncu secimiyle takdir toplayan film. kac kisi yetkin dikincileri babam ve oglum filminde nazim hikmet’e benzetebildi bilmiyorum

fragmanı şuradan izlenebilir:

http://www.youtube.com/watch?v=zgkvfp2a58o

p.s: z, k, v büyük.

nazım’ın kendini anlatan şiiridir. bu düzene ayak uyduramaması ve bu nedenle etrafındaki insanları kaybedişi vs.

ve bu şiirden yola çıkılarak yapılmış film. bugun başka bir film sırasında fragmanlarını görünce yanımdaki biraderime dönüp ’eleman nazım’a ne kadar benziyor’ dedim farkında olmadan. meğer herif nazım’ı canlandıracakmış filmde.

(bkz: medyum yemiş)

aliye nin sinan ı.

(bkz: mustafa kemal ataturk) mavı gozlu olup dev olarak ustune tanımam.

(bkz: dolunay soysert)

(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: cüneyt arkın)
(bkz: alain delon )

chatte kız tavlamak için profiline mazi gözlüyüm yakışıklıyım yazan insan sınırlarını aşan yaratık.

9 mart’ta vizyona girecek olan filmdir.

oyuncu kadrosuyla çok şey beklediğimiz sinemamızın dolayısıyla sanat dünyamızın nazım ustaya geçiken bir saygı duruşu olarak görülmesini dilediğimiz, istediğimiz yapım.