gönderilmemiş mektuplar

imphotep
ambiansı sebebiyle 2. kere kendini izletmiş fakat, gülfem ile cem’ in radyocu kızlarına uyuz olmaktan kendimi alamadığım filmdir.1.nesil özgür kız mıodeli.. tepkiler yapmacık, asilikler, kararlı tavırlar falan.. hiç hoşlanmadım.
goetica
öyle içimdesin ki..yanağımda dola$an rüzgardan daha gerçek dokunu$ların.küçük,ürkek,kesik dokunu$larınla,belki de her zamankinden daha yanımdasın.yani öylesine,o kadar bensin ki.nasıl anlatsam..bo$una bu çabalarım,doğru kelimeleri aramalarım.ne kitaplar yazıyor,ne de sözlüklerde kar$ılığı var.yalnızca hissediyor insan,ya$ıyor.kelimeler eksik,kelimeler yaralı,kelimeler cılız..

ta$ımıyor,anlatmıyor,tanımlamıyor bu duyguyu,ben de..çok ba$ka bir $ey.sevginin ortasında,derin acılar hisseder mi insan?aydınlık gülümsemelerin içine,hüznü yerle$tirir mi durup dururken? gözlerine buğu,diline sitem,yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?

gelmeyeceğini bildiği mektup için,posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı?dedim ya,ba$ka bir $ey bu..ne kadar yalnızsam,o kadar seninleyim $u günlerde..belki de en ba$ta,tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar..kimseler ula$masın diye,kimselerin bilmediği,bulamayacağı yollara götürdüm seni..en derinlerde tuttum..bana sakladım..derine,hep daha derine...


seni yapayalnız,bir tek bana bıraktım. payla$amadım yanlı$ yaptım.sana ula$an yolları kaybettim diye bütün bu $a$kınlıklar.kendimi oradan oraya vurmam.sağımda,solumda,ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam,hiç görmediğim çukurlarla boğu$mam.denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin,acılı duvarları gibiyim...

duvarlarım yosunlu,duvarlarım kaygan,duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor..tutunamıyorum..renklerim,gün içinde deği$iyor.soluyorum,soğuyorum..güne$ ula$mıyor içerilerime.küfleniyorum,ya$lanıyorum.. yalnızlıklar pe$imde.dokunduğum her ıslak duvardan,pis kokulu bir yalnızlık bula$ıyor üstüme.yapı$ yapı$,vıcık vıcık bir yalnızlık bu..
biliyorum..bütün bunlar..hep benim suçum!

seni sakladığım yere ula$amaz oldum..yollar,gitgide uzadı ve karı$tı.ümidimi ısıtacak,parlatacak,kımıldatacak bir $eylere ihtiyacım var..onun ne olduğunu biliyorum.sonu sana geliyor her cümlenin.her $eyin ba$ı içinde ve sonundasın.bu deği$miyor..öyle içimdesin ki. birden aklıma geldi,tuttum sana bir mektup yazdım dün.

çok mutluydum..gün içinde neler yaptığımı,nelere kızıp,nelerle mutlu olduğumu,tek tek anlattım. mevsimlerin ve insanların nasıl karı$ık ve beklenmedik olduklarını yazdım.

"yine zamansız yağmurlar" dedim.."daha önce,hiç bu kadar zayıf değildi güne$ ı$ınları" dedim,"gerçekten buradaki $arkıları hiç öğrenmeyecek,bilmeyecek,söylemeyecek misin?" dedim..çok uzun bir mektup oldu..ba$ından sonuna kadar okudum da..

neler yazmı$ım diye merakımdan..

sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp,adını yazdım. büyük harflerle..yalnızca adını...adresini bilsem gönderir miydim,bilmiyorum..

mektup cebimde..
cebim yüreğime yakın..
yüreğim sende..
sen yüreğime yakın..
öyleyse mektup sende..

broken
aşık olduğu kadınla birlikte olabilmek için en yakın arkadaşını satan adamın, son sahnede arkadaşına söylediği;" ben bu kadar alçalmayı bile göze aldım bu aşk için, ya sen? sen bunu göze alabilir miydin?şimdi söyle bana, sence hangimiz daha çok seviyoruz bu kadını? hangimizin aşkı daha büyük?" lafından sonra, aşk nedir? diye düşünmeme vesile olmuş, eşkiya filminden sonra aklıma bu soruyu ikinci defa düşürtebilmiş film.
msscat
türk sinamasının ağlak yapımları içerisinde bulunan ve türkan şoray-kadir inanır ikilisinin "seviyorsun", "nayır" tadındaki filmlerinden bir tanesidir.
goetica
başrollerinde kadir inanır ve türkan şorayın oynadığı bu iki oyuncuyu yıllar sonra tekrar bir araya getirmiş olan filmdir.

konusu:
cem, yıllar yıllar sonra zamanında terkettiği kasabasına geri döner. ölen kardeşi cemal’in kimliğine bürünmüş, amasra’nın sokaklarında yürümektedir. babasının son nefesine yetişememiştir, geceyarısı cenaze evine adım atar. kardeşinin ölümünden onu sorumlu tutan annesi onunla konuşmaz. eski aşkı gülfem, onun öldüğünü düşündüğü için eski defterleri kapatmış ve ali ile evlenmiştir.

gülfem’in kızı ceren, cem ile şans eseri tanışıp onu radyo programına davet eder. ceren adamın "gönderilmemiş mektuplarını" programında okumaya başlayınca, yıllar sonra sırlar ortaya çıkmaya başlar...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol