ben bugün bunu gördüm

yine taksim... top shop/topman mağazasının önünden geçen çiftin dişi olanı, vitrindeki erkek mankeni arkadaşına göstererek: "aşkım bak, bir gün gay olmaya karar verirsen sana bunu alalım."

*yorumsuz...

1 mayıs 2010 taksim... 1 mayıs kutlamaları bitmi$ ama hala katılımcıların bir kısmı istiklal’de... tüm ara sokak giri$-çıkı$larında polisler mevcut hala... bir genç, elindeki bally tüpünü po$ete bo$altıyor ve içine derin bir nefes çekiyor. ben, sıradan bir vatanda$, izliyorum... gencin yanından geçen polisler de izliyor, geçip gidiyor... son cümleye dikkat sevgili sözlük, sevgili ülkem! bu korkunç bir $ey!

tinerci genç muhtemelen bir gazze mültecisi değildi, imam hatipli de değildi muhtemelen. ikisine ve benzerlerine dü$man falan olduğumdan değil, bu ikisi ve benzerleri dı$ındakilerin adam yerine konulmadığını vurgulamaya çalı$ıyorum.

belki eli ayağı düzgün bir ortamda tanı$ılsa birimiz hem$ehri çıkacağız o gençle, "neresinden?" diye soracağız; belki bir maç esnasında hiç tanımadığımız taraftar karde$imiz olarak beraber çılgınca zıplayacaktık, bağıracaktık... belki, belki, belki... belki de her$ey yalan

bugün görmedim gerçi ama gördüm...

istiklal caddesi’nde arap ya da iranlı bir kadın, sadece gözlerini açıkta bırakan çarşafıyla poz veriyordu arkadaşına.

türkiye hatırası...

bak, şu gözleri görünen benim ya da ne bileyim...

hani şahan’ın canlandırdığı karakterlerden haber sunan, ismini hatırlayamadım, "gün geçmiyor ki bir gariplik yaşanmasın" diyordu. o kadar çok garipliği gördük yaşadık ki... belki hepsi, herkes normaldir; garip olan benim...

rakı + ayran.
rakı+şalgam birlikteliğinin ürünü müdür bilinmez, canım rakıya yazık la.