bekaret

4 /
chef doeuvre
http://haber.mynet.com/detay/yasam/evlenecek-kadinda-bekaret-vasfi-bulunmali/479089 haberi ciddi bir yaradır işte...
bekaret beyindedir deyip yanlış bir benzetme yapılmıştır. bizim gibi geri kafalı toplumlarda bekaretin kızlık zarı olduğu iddia edilir.
oysa bekaret el değmemişliktir... eğer sana bir erkek eli değmişse bekaretin bozulmuştur o zarla alakası yoktur.
sen her boku ye, git domal, bilmem ne yap sonra da "bakireyim ben bakire" deyip milleti keklemeye çalış. afedersin ama bi siktir git ya...
böyle yapan kızları ve bekaretle kafayı bozmuş erkekleri esefle kınıyorum.
ecemsin
her ne kadar günümüzde önemini yitirmiş gibi gözükse de aslında toplumumuzun
en büyük cinsel tabularından biridir.
serhadlu
biz erkeklerin çok önemsedi(kız bekareti tabi bu) daha doğrusu evleneceği kızda aradığı ki namus olarak yorumladığı özel durum..
lan lan lan.. nasıl bir erkeklik ki, sen her gün onla bunla yat ama evleneceğin kızın bekaretini kaybetmemesini iste...( dinime küfreden müslüm bir adam olsa)
bu mu la erkeklik..
kizkaciran
hakkında yazılmış güzel bir yazıyı hatırladığımdır..
rtük açıklar: muhteşem yüzyıl dizisinin yayınlanmasıyla birlikte izleyici şikayetleri de artarak devam etmiştir. dizide hareme seçilen kızların bekaret kontrolleri yapılır. diziye, ilk bölümü yayınlandıktan sonra 60 bin'den fazla şikayet gelmiştir.

izleyenler, hatırlar: hamamda vücut kontrolleri yapılırken, teker teker hepsinin itinayla bacaklar açılıp, bakılır. bakire değillerse hareme alınmazlar. ya saraydan gönderilir ya da başka işler verilir.

kimi evlilik irdelenir: tek kişilik haremlere de hala bakirelikle giriş hakkı kazanılır. bekaret yoksa ne imza atılır ne evlilik yapılır…

cemal safi'den alıntı yapılır: "her önüne gelen kızla yatma hayali kuran gençlerin, evleneceği zaman bakire kız beklemesinin mantığı çözülememiştir."

intihara sürüklenen kızlar hatırlanır. eski geleneklerin kanlı çarşafları serilir üzerlerine tek tek…

lakin iki ayrı pencere vardır…

ilkinde manzara şöyledir:

“bakire olmadığı iddia edilerek baba evine gönderilen fatma intihar eder.”
“babası ayşe'nin hamile olduğunu öğrenince silahını eline alır.”
“hülya düğününden bir sonraki gün eşi tarafından öldüresiye dövülerek sokağa atılır.”
manzarası sevilmez bu pencerenin. hemen kapatılır…

diğer pencere açılır:

“15 yaşındaki liseli kız bebeğini çöpe atar.”
“13 yaşındaki çocuk kendisinden 10 yaş büyük kimseyle evlendirilir.”
“17 yaşındaki genç kız aile fertlerinin tacizine uğrar.”
yine çekilir perdeler. manzara yine karartılır.

kimi bekaretler ahlaktır. kimisi satılıktır. kimi bekaretler hunharca alınır. kimi bekaretler cahilce verilir.

kadındır; bekareti için dövülür, öldürülür, tacize uğrar, kendini satar, başkalarına satılır. kadındır, dayanamaz intihar eder.

peki ya bu işin bekareti?

hanidir?
unknownartist
babaanneme sorsam çok önemlidir der. üzerine bir ton ahlak, namus dersi verir. ben şimdi bakıyorum kendisi 13-14 yaşlarında evlenmiş dedemle (dedem 16-17 yaşlarında o sıralar) ama diyemiyorsun ki babaanne 13 yaşında evlenmişsin zaten 10 yaşında da elletme zaten diye. velhasıl evlilik yaşının otuzlu yaşlara yakınsadığı şu dönemde hala tartışılabilmesi cahilliğin dik alasıdır.
ruknettin
kadınlar gününde bu başlığın gündeme gelmemesi buraların çok duyarlı olduğunu hissettirdi
merak ediyorum kadınlarda böyle bir kavram olmasaydı nerelerine bi kulp bulup takıcaktık
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol