battlestar galactica

0 /
uptofate
şu diziyi izlemeyen adamla muhabbet ederken, hangi diziyi ne kadar övdüğünü dikkate almayınız. bsg'yi izlemeyen, güzel dizinin neye benzediğini bilmez. o yüzden size bir dizi için güzel diyecektir, bsg izlemiş bir bünye önüne koyulanı izlemez. izleyemez.

bir de şu adam var bak. "aga uzay gemisi var, robotlar var işte. bilim-kurgu bu olum. ben sevmem" gibi söylemlerde bulunan adam. siz ona laf anlatacaksınız, bsg şöyle mitolojik unsurlar içeriyor, böyle kurgusu var, şöyle insanı konu alıyor, böyle psikolojik çöküşler-tırmanışlar var, toplum ve politika üzerine şunları anlatıyor, din tarihi'ni şöyle eleştiriyor... yok, olmayacak. tutacak bsg'yi star trek ile karşılaştıracak.

tamam olay genel olarak uzayda geçiyor, hani uzay gemileri var, cylonlar var. ama salt bilim-kurgu derseniz, kobol tanrıları çarpar.

belki bi ara uzun bi girdi de bu başlığa. o zamana dek şu güzel, anti-militarist söz öbeği *peh* dursun şurda.

"ıt's all so pointless. we kill them, and they kill us, so we kill more of them, so they kill more of us. what's the point anymore?"

şaka şaka

lieutennant kara "starbuck" thrace: permission to speak off the record?
tigh: granted.
starbuck: you're a bastard.

"so say we all"
independence
bu kadin bu ba$liga nasil yazilmami$ halen, ben $imdi yatar kalkar bunu du$unurum. her $eyi gectim ben nasil yazmami$im. allah beni de islah etsin.

neyse, dizinin bize kazandirdigi en muhte$em guzellik icin;

(bkz: katee sackhoff)
lali berte
zamanında yeni versiyonunu bir aydan daha kısa sürede izleyip bitirmişliğim vardır. içeriğine son derece muktedir olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. mitolojisi karışık gibi gelse de, aslında bir kaç nokta dışında geyet derli toplu bir kurguya sahiptir. karakterleri, her bilimkurgu dizisinde görülemeyecek denli kopleks ve yaratıcıdır. replikleri, okumasını bilene pek çok mesaj ve anlamla yüklüdür. konusu ve aktarılışı son derece destansıdır.

böyle güzel diziler fazla üretilemiyor. türün meraklısı olup da izlememiş olanlar varsa, izlemeden geçirdikleri her saniye kendileri için büyük bir kayıp.
mudvaynekiwi
geç farkettiğim, çabuk bitirdiğim, en iyi dizilerden biri diye nitelendirdiğim, senaryoyu yazanların nasıl bir beyni olduğunu merak ettiğim, edward james olmos’u (william adama) babam gibi gördüğüm sevdiğim über dizi.
independence
4 sezonla sonlanan dizi. yazik ettiler. biraz daha uzasaydi super olurdu. misal yeni bulduklari gezegene yeni bir cylon takiminin saldirmasi, nukleer fuze falan atmasi ve dizinin 4 sezon daha uzamasi $ap$ahane olurdu. number six’i mumkun oldugunca daha fazla gormek istiyordum ben oysa.

final bolumu cidden guzel olmu$tu ama yeni gezegenin bulunmasi ile cok siradanla$ti bolum. final sava$i iki uc kere izlemeye deger sahnelerle doluydu ama.
independence
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

final five olarak adlandirilan saylon modellerinin be$incisi xo soul’un oldurdugu karisi ellen’mi$.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
sipsi
müziklerine bayıldığım dizi. itiraf etmek gerekirse diziyi bir kere izledim. o da giriş şarkısını duyup ’bu neymiş?’ diye başımı televizyona çevirmemle vuku buldu.
independence
3. sezon itibari ile iyice cilki cikan dizi. geriden takip ediyorum bu diziyi, ama sadece bu diziyi, hicbir kaybimin olmadigini anlamak uzun surmedi benim icin.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol