yazmak

yazargezer
üzerinde gelip geçici olduğumuz ölümlü dünyaya iz bırakmaktır.

*********

yazmalıyım, çünkü biliyorum, yazmak yaşamaktır ve biliyorum ki büyük yaşamak istiyorsam yazmalıyım. ölüm herkes için hakikat, yazmaksa gelecekte yaşamak, ölmekten korktuğum için değil gelecekte de nefes alıp verebilmek için yazmalıyım.

dostluğu yazmalıyım, eğer eminsem her düştüğümde birilerinin elimden tutup beni tekrar ayağa kaldıracağına. dersleri unutturuyor, evi, okulu, ödevleri, hatta oyunlarımı bile ikinciselleştirebiliyorsa bir çift göz, aşkı yazmalıyım. ve ikinciselleşen her şeyi düşman gösterebiliyorsa yanaklarımdan süzülen yaşlar, ayrılığı yazmalıyım. vuslata duyulan özlemi yazmalıyım, yalnızlıklarımda.

çok mu sevdim bir çiçeği; damarlarını, yapraklarını, tepesinden köküne kadar her yerini yazmalıyım hücre hücre. sabahtan akşama kadar yazabilmeliyim bir gün doğumunu, gün batımını yazdığımda gece dar gelmeli sözcüklere. denizi yazacak olursam, onu bir deniz kadar büyük yazmalıyım, satırlara sığdıramamalıyım birçok hayale olur veren bilinmez sonsuzluğunu.

on yıl önce görülen bir gülümsemeye hala tebessüm edebiliyorsam, ilkokul sırasında oturan mavi önlüklü kızı yazmalıyım. şimdi yüreğimi ısıtabiliyorsa eğer kardan adam yaparken donduğunun farkına bile varmadığım parmak uçlarım, yazmalıyım dinmeyen sıcaklığını. yara bere içinde eve dönüşlerimi, bisikletten düşüp tekrar tekrar binişlerimi yazmalıyım. her yazımda yeniden oyunlar oynamalıyım, varlığımın en güzel hatıralarını taşıyan çocukluğumu ölümsüzleştirmek için. yazılarda hiçbir çocuğun ölmeyeceğini, ölümsüzleşeceğini bilerek yazmalıyım.

yazmak, yaşanmamış anılardan intikam almaktır. yaşamak isteyip yaşayamadığım ne varsa yazmalıyım. asla kalbime yük yapmamalıyım zaman içinde bir bir kaybolan hayallerimi. el vermeli satırlar, bütün acılarımı yüklenmeli. nefretlerimi de hüzünlerimi de gömmeliyim mısraların derinliklerine; günü geldiğinde sanki hiç hissedilmemişçesine buruşturulup bir çöp kutusuna atılabilsinler diye.

hayallerimi unutmamalıyım. paris'e gitmeden paris'i yazmalıyım; kendi venedik'imi yaratmalıyım bir gondola binmeden önce. yalnızca iyi duygularla beslenen iyi insanların yaşadığı mavi-yeşil sahil kasabasını yazmalıyım, hazzı bitmezliğini, huzurunu, samimiyetini... ama sınırlamamalıyım hayallerimi satırlarla, her sözcük arasına kanatlanıp uçmak için yeni umutlar eklemeliyim.

yazmalıyım, çünkü biliyorum: yazmak, yaşamaktır. biliyorum, insanlar nefes almayı bıraktıklarında değil, unutulduklarında ölürler. biliyorum eğer ben kendimi, beni bağıran puntolarla yazmazsam sayfalarca, suya yazılan hayaller gibi kaybolup gideceğim zamanda.
yazmak… eğer umutsa yazmak, iz bırakmaksa hayata, hayalse, gerçekse, yaşamaksa tüm duyguları satır satır, nefes almak için yazmalıyım. en kutsal duygularımla harmanlayıp sözcükleri, sevdiğim için yazmalıyım hayatın her rengini.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol