tiryaki

(bkz: grasshoppers)

mehmet aurelio’nun fabrika ayarlarına geri dönmesi halinde kendisini içinde bulabileceği isim- soyisim bütünlüğü.

orta sahada adam gibi pres yapan topçu olmayınca zaruriyeti haklı bulunan durum.

taraftarı olduğu takımın gol atması üzerine daha fazla dayanamayıp kendisini bir anda sevinç yumağının içinde bulan,eliyle rakip taraftarlara sus işareti yapan ibne hakem çılgınlığı.
futbol sahalarımızda artık görmek istediğimiz bir manzara.

kaçak adsl kablosu çekme girişimlerine kadar yolu olan durum.

(bkz: vj bülent)

gelin ve damatın birbirlerine üstünlük kurma çabalarının sonuç vermemesi üzerine içindeki cem yılmaz ruhunu harekete geçiren psikopat memurun gayrı-ciddi ,nezaketsiz tavrı.

sene 1999,hiç unutmam o zaman maraş’lı bir çavuşumuz vardı:mehmet çavuş...
bir gün çağırdı beni.’’nerelisin sen dedi’’
’’urfa’lıyım’’ dedim ,komutanım.
’sana karşı tarifi imkansız duygular besliyorum’ dedi.aynen böyle...ay,nasıl heyecanlandığımı bilemezsin zeynep.yanıt veremedim.
sonra beni akşam yemeğine davet etti.ben de hayır diyemedim tabii.
+eee, sonra?
yemekhaneye gittik ,bölükteki diğer erlerle tanıştırdı beni.kız,görecektin,resmen ağzıma düşüyorlardı hayvanlar.
neyse karavanadaki en güzel yemekleri yedirdi bana.üstüne de tatlı ısmarladı bana.yemek sonunda ’şafak kaç zeynep’ dedi.ben de ’120 gün kaldı komutanım ’dedim.’120 gün böyle bir yerde çekilmez’ dedi ve ekledi:’’istersen bu süreyi senle makul bir seviyeye çekebiliriz’’...

+fatma ,askerliğin nereye çıktı senin?
-şırnak-beytüşşebap...
+ay, kız ne kadar bahtsızsın sen öyle!ya beni de kars sarıkamş’ a verdiler,donuyoruz burada!ne berbat memleketmiş burası!resmen donuyoruz burada.
-ne diyorsun sen!ben daha dün operasyondan döndüm.az kalsın şehit oluyordum.
+ayyy!...korkarım bizim burda da bir sarıkamış faciası daha olacak zeynep.
(bkz: kahraman ayşecikler)

(bkz: mehmetçik ayşecik replikleri)

+dün çavuştan bir ton dayak yedim!
-hassiktir!çaksaydın ya bir kaç tekme..
+götüne güveniyorsan sen çak!
-ben çakmam,çaktırırım!eki eki eki...

öğrenci evlerinde küllük yerine de kullanım alanı bulabilen nesnedir.

40 dakikalık arayla dünyaya gelmiş çift yumurta ikizlerinin kurmuş oldukları grup.
iki kardeş ,farklı karakterlere sahip olduklarını belirtiyorlar.bu da müziklerini daha renkli kılıyormuş.
evliliğe sıcak bakmıyorlar.grubun oalsı bir evlilik durumunda çökebileceğinden endişe ediyorlar çünkü.

var mı paraya ihtiyacı olan? mottosuyla yola çıkmış yeni bahis gazetesi.
bütün avrupa liglerinin ayrıntılı istatistikleri,analizleri hepsi var içinde.ne var ki yüksek fiyatı nedeniyle(1 ytl) pek çok kişinin rağbet göstereceğini düşünmemekteyim.

türkiye’den isveç’e göçmüş süryani toplulukların kurmuş oldukları köklü bir isveç futbol takımı.
şu an 2.lig’de mücadele etmektedirler.

(bkz: assyriska ff)

bu hödük de arnavut bir street fighter kahramanıdır.’’arnavut olduğunu nerden biliyorsun sen ?’’diye sorabilirsiniz.ataride oyun oynarken arnavut bayrağı taşırdı omuzlarında böyle.
street fighter haritasında türkiye’ye yakın bulunmasından ötürü çoğu kez bu adam türkiye’li diye bir heyecana garkolup,’’seni seçtim zangief’’diye naralar attığımı hatırlıyorum.
evet ,evet bizden de bir street fighter kahramanı çıksın artık.’’sinan şamil sam olsun bu ’’diye oy bile kullanırım ben.gerçi atari kültürü de yok oldu gibi artık sanki.her şeyde olduğu gibi bunda da geç kaldık desenize.

bu arada zangief de laf salatasının arasında güme gitti.
merak etme zangief!seni unutmadık.
az kafa atmadık senle ryu’ya!

street fighter’in en hanzo adamı olur bu. adam dedim.yok yok adam değil. maymun gibi bişeydi.yoksa canavar mı?
her neyse bu adam sürekli olarak üzerinde bilmem kaç bin volt elektrikle dolaşırdı.ken’miş ryu’ymuş,zangief’miş takmaz üzerine çuvallanmak derdindeki düşmanlarına elektrik verirdi.yüksek gerilime kapılan dövüşçü de önce bir iskelete dönüşür,kafasında yıldızlar oynaşmaya başlardı.sonra da bu andan faydalanan bizler de blankamızı bu kez bir top haline getirip kartopu gibi üzerine atar,dövüşü kazanırdık.

futbolda penaltı kadar olmazsa bile az miktarda adrenalin salgılatabilen bir vakadır.topa vurmaya giden ortacı eleman,ceza sahası içerisinde ’’topa önce ben vurucam ’’diye yiyişen forvet ve defans topçuları,ve ’’acaba gelen topa atlayayayım mı,atlamayayım mı diye sırat köprüsünde mahsur kalan kaleci, en bilindik enstantanelerini oluşturur bunun.

ömrünü istatistiklerin harika dünyacıklarına adamış mühim bir kurum.adı üstünde...