superoksit

insanı dinlerken öyle bir gaza getiriyor ki... heyt be işte kadının gücü diyorsunuz. helal olsun kadına diyorsunuz.. arabada kız kıza giderken pek bi güzel oluyor bu şarkıyı dinlemek...

büyüklere tanı konulmuş olarak farz ediyorum. eğer bir çocukla karşılaşırsanız sık karın ağrısı ve ateş şikayetleri olan bir çocukla..lab. sonuçlarından bir şey elde edemiyorsanız ve çocuğun genel hali iyiyse bir de bunun üzerine akdeniz bölgesine dayanıyorsa kökleri(şart değil gerçi) tüm bunlar fmf yani ailevi akdeniz ateşini de aklınıza getirmenize neden olacak belirtiler olmalıdır. romatizmal bir hastalıktır, tedavide kolşisin kullanılır.

türkiye felsefe kurumu yönetim kurulu üyesi ve ii. başkanı.su an t. c. maltepe üniversitesi sokrates-erasmus koordinatörü, fen-edebiyat fakültesi dekanı, fen-edebiyat fakültesi felsefe bölümü başkanı, sosyal bilimler enstitüsü müdürüdür kendisi ve üniversitemizin sahip olduğu muhteşem insanlardan biridir. onun dersine girebilmiş olmak hayatımda başıma gelecek en güzel şeylerden biri oldu benim için.

özgün kitapları:

petrus abelardus’un ahlak anlayışı (prof. dr. nermi uygur’un “önsöz”ü ile1988),

metinlerle ortaçağda felsefe (saffet babür ile birlikte, 1989, 1993, 2000),

felsefi söylem nedir? (1991,1994, 2000),

ortaçağ yazıları (1993),

felsefeyi anlamak felsefe ile anlamak (1995, 2001 ),

nermi uygur’un felsefe dünyasından kesitler (1995),

kavramlara felsefe ile bakmak (1998),

cumhuriyet döneminde türkiye’de öğretim ve araştırma alanı olarak felsefe-seçilmiş metinlerle (2001),

felsefe: özne-söylem (2002),

radyoda felsefe (2002, 2006).

ilk olarak 1958’de donald ve ark tarafından kullanılan bir görüntüleme yöntemidir.elektrik akımı yüksek frekanslı ses dalgalarına dönüşür.iletken ajan olarak suda eriyen jel kullanılır(ultrason yapılacak yere sürülen zımbırtı var ya o bu işte). sonra ses yüzeylerden geriye yansır,yansıyan ses dalgaları ile ekranda görüntü oluşturulur.kemik gibi yoğun dokulardan yansıma fazla olur. sıvı ise çok az ses yansıması oluşturur(siyah gözükür).imajlar 40 frame /sn den daha hızlı oluşturulur ve sonuç olarak real-time görüntü oluşur.

nişan alırken tekerleme şeklinde de söylenebilir akılda kalması için.. gözden, gezden arpacığın silme tepesinden... şeklinde devam eden... göz- gez ve arpacıktan çekeceğiniz hayali doğru nişan aldığınız nesneyi alttan ortalayacak şekilde olmalı.. nişanımı alırım, nefesimi tutarım veeee bomm...

tomb rider ’ın kilo alması durumunda alacağı yeni isim. kesinlikle sakıncası yoktur kanımca, hatta daha makbuldür. (bkz: bir dirhem et bin ayıp örter)
ayrıca yüzüklerin efendisi sulukule versiyonundan sonra türk yapımcıları için yeni,yaratıcı bir proje olmaya adaydır kendileri..

sürekli denize girip çıkmak isteyip bayanlara bir soru soracaktır...akıllara zarar ziyan bu olaydan sonra şahin k başarıya ulaşırsa variscileri gittikçe çoğalacak; onlar da yakındaki adalara çıkartma yapacaktır...

evet yar-atıcı ülkem insanları yine sadece gülmekten yarıp atacağını düşündüğüm bir proje için gaza gelmiş görünüyor. insan ilk duyunca yok canım şakadır şeklinde bir tepki verse de bu gerçekleri değiştirmiyor. evet efendim habere geçelim
lost’un yerlisini çekmek için yapımcı ferdi eğilmez kolları sıvamış. show tv de yayınlanması düşünülüyormuş.. hadi bakalım. biz yaratıcılığımızı kopyalama konusunda geliştirmeye devam edelim. yüzüklerin efendisi sulukule neden hala çekilmedi onu da anlamış değilim.. ancak yakındır diyorum..yerli lost hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler için:
http://www.sabah.com.tr/gny/yaz1277-70-117-20070330-200.html

montunu veren sevgili erkekse romantik şovalye, bayan ise anaç kadın ünvanına aday olmuş demektir...içtenlikle verilmişse anlam kazanmış bir eylem;yok efendim olması gerektiği için yapılmış ise yerine getirilmiş bir rutinden öteye geçmeyen ama en azından üşüyeni ısıtmak adına montunu verenin sevaba gireceği bir jesttir.

şarkı söylemeye teşebbüs ettikten sonra.. hayır teşebbüs etmesi hiç önemli değil.. bir de bunu bize sunduktan sonra.. beğenmezsen dinleme kardeşim dense de ,olur olmadık heryerde insanın kulağına sokulan sesi duyduktan sonra:
seray hanım seray hanım! herşey öyle manidar bakışlar, güzel duruşlar,parıldayan saçlarla yürümüyor... şeklinde yorum yapmama neden olan kişidir kendisi...

+ istediğim arabayı alcan mı hayatımm...
- ne arabası len bi dur.. allah allah arabaymış
+ ya ne demek yaa .. olmaz abicim o zaman dön ben de sana sokucam...

gecenin bu vakti insanın sözlükte kalma nedenlerinden birisidir. böylesi aşk oyununda muhtemelen mars olmuşsunuzdur.size kalıntıları koltuğunuzun altınıza almak ve oradan uzaklaşmak düşer.şanslıysanız sözlüğe girer sabahlarsınız. yok değilse bi dahaki oyun için çeşitli hileler hazırlamaya koyulup şeytanın bacağını kırmayı dilersiniz.

leydiys end centılmını.. ar yuu rediii... van tu tiri foroo... hop hop .. kop evladııımmm .. ağrı dağın eteğinde hayee uçan güvercin olsam... şeklinde devam eden beni benden alan remix.
ayrıca gazı veren evladı da merak ettim. yoksa biz miyiz?

bir de ’’ çitoz, çerezza tombiii şimdi vitaminliii’’ şeklinde sözleri olan bir reklamı vardır ki görünüşe göre aklımdan kazınmamış.. başlığı görünce derinlerden geldi hemen. o yıllarda özellikle okul çıkışı markete saldırıp tombi alma furyası hakimdi çocuklar arasında... şimdiyle kıyaslayınca ne kadar... neyse...
(bkz: hey gidi günler)

bu rakamlarla ilgili aldığım son duyumlardan ilginç olan bir tanesini aktarmaktan kendimi alamayacağım sanırım.. evet evet alamayacağım:
ilk sezon: adadaki 42 günü işlemiştir.
ikinci sezon: adadaki 23 gün
üçüncü sezon: adadaki 16 gün
dördüncü sezon: adadaki 15 gün
beşinci sezon: adadaki 8 gün
altıncı(son) sezon: adadaki son 4 gün olacaktır.

insanın hayatına 500 watt lık jeneratör gibi aniden girmesine karşın mum alevi gibi ılık ve derin etki bırakmayı başarabilmiş bir süperoksit dismutazdır kendisi.

omuzları geniş göstemek isteyenler için ideal bir desendir.. ancak alt kısma giymek için ya çok cesur ya da kafasız olmak gerekir...ayrıca dalton kardeşler bu eyleme sevimli bir boyut kazandırmıştır vaktiyle..belki karşı cinsi etkilemek için yaratıcı bir cümle kurmanız için faydalı bile olabilir.. mesela:
- cizgilerimde yolculuk yapmak ister misin?

(bkz: avarel)

sevgi dolu bir bakış eşliğinde çayını verirken:
-çayını koyu severdin değil mi? tek şekerini de ben attım...

not: ya bu olmadı..kim verdiyse eksi oy vermiş iyi de etmiştir. ellerine sağlıktır.. düşünüyorum da şimdi çay ocağında çalışan eleman da aynısını yapabilir. olmaz yani güzel bir örnek bulunmalıdır.yine düşünüyorum da sürekli elini tutmak istemesi dicem yine eksi alıcam karşıdaki haklı olarak diyecekki anan da elini tutuyordu küçükken ama canım sevgi deyince illaki sevgiliye ait sevgi mi olması gerek.. ayrıca her zaman yanında olduğunu ona belirtmek ve arada sebepsiz öpücük kondurmaktır.. ya bana ne işte hepsi seni seviyorum demenin değişik yoludur... allah allah baştaki sözü de geri alıyorum.. çaycı da müşterisini sevemez mi canım.. sevmediği adamın şekerini niye koysun zaten.. ha sevgi bol bahşişe dayalı olabilir ama önemli olan neden değil yoldur.

yılmaz bey "çünkü zeki insanlar, salak bir çok kişinin farketmediği aksakliklari adlari gibi bilirler.daha az zeki olup daha mutlu olmayi tercih ederdim..." demiş. doğrudur ancak burada göz ardı edilemeyecek bir ayrıntı da şudur;
zeki insanlar bir çok kişinin fark etmediği aksaklıkları farkedebildikleri gibi yine kimsenin fark edemediği güzellikleri de farkeden insanlardır.