strahd

önüne gelen her dosyayı her saniye tarayarak hem rami hem harddiski inanılmaz meşgul eden, bulduklarını da genelde adam gibi temizleyemeyen dolayısıyla da hiç sevmediğim antivirus programı.

kelebek etkisi denilen hadiseyi, kelebek etkisi denilen filmden çok daha iyi anlatan çok sevdiğim en azından yaşıtlarımın çocukluğunu daha renkli bir hale getirmiş, hayal gücümüzü arttırmış keyifli film. birinci ve ikinci bölümün iç içe geçmesi ayrı bi hoştur..

gecesi ayrı, gündüzü ayrı.
illa görülmesi gereken şehirlerden.

genç nüfuslu, çok cici bir şehir. hem avrupa havası hem de sıcak kanlı insanlar. geceleri elinizde içkinizle sokaklarında gezip, sizin modelinizdeki diğer insanlarla muhabbet edip tanışma imkanına sahip olabilirsiniz. türklere karşı önyargı sıfır, hostel bulmak zor oldu gerçi ama tekrar gitmeyi çok isterim. ayrıca burger king, mc donalds gibi amerikan markalarına da taviz sıfır.

üstün insan değil de insanüstü çevirisini daha çok uygun bulduğum, ubermensch kavramını ortaya atan kişi. kendisi her ne kadar nihilist olarak yorumlanıp, pesimist gözüyle bakılsa da bu kavram incelendiğinde "doğru yol gösterici" bir kimlik ortaya çıkar. herhalde bu sebeptendir ki zerdüşt için ukala peygamber derim.

bunalım gençliğin, duygularıyla parasını aynı anda sömürebilmesini sağlayan cümleler kurabilen kişi.

kutu olmasının dezavantajının yanısıra bir de küçük olduğu için antipatimi kazanan, ancak biranın çabuk ısınmasının söz konusu olduğu ve cam şişede biranın bulunmadığı anlarda tarafımdan kabul görecek olan biradır.

sevdiğiniz şairlerden birinin aslen kadın olduğunu, erkek ismi altında şiirlerini yayınladığını öğrendiğinizde artık o şiirleri sevmeme gibi bir eylem yapmayacağınıza göre gayet olası bir durumdur, hatta düşünülüp konuşulması vakit kaybıdır.

bari şiirler cinsiyetsiz olsun.

son baktığımda, sebebi bilimsel olarak açıklanamayan bir konuydu. son gelişmelerden haberdar değilim gerçi.

sinema uyarlaması bizi üzen, marvel’in en ünlü kahramanlarından biri.

400.000$lık bütçe ile çekilip, 100.000.000$dan fazla kazanarak, guinness rekorlar kitabına en az para ile en çok para kazandıran film olarak girmiş harika eser. post-apokaliptik çağ modeli, filmde parasızlıktan george miller’ın kendi arabası bile kullanılmış.

ayrıca mel gibson’ın yanlışlıkla da olsa ünlü olduğu ve tanınmadığı için fragmanda mel gibson yerine çarpışan arabaların gösterildiği film.

13 dakikalık, yanılmıyorsam dünyanın en iyi animasyonu seçilmiş olan stop motion türü animasyon. çok güzel çekimler ve detaylar haricinde, aksiyon filmlerini aratmayan kovalamaca ve dövüş sahneleri hatta korkunç canavarlara bile yer verilmiş. animasyon meraklılarının kesinlikle izlemesi gerekir.

anadolu/fen lisesi sınavı yerine, diploma notuyla girilen lise türü. düz lise ile anadolu lisesi arasında yer aldığını düşünmekteyim.

kesinlikle geniş açılı kameralar kullanan, inanılmaz hoş fonlarla harika detaylara yer veren, kullandığı renklere bayıldığım az ama öz filme sahip yönetmen.

en ünlü filmi "the royal tenenbaums" olmakla beraber, sonrasında çektiği "the life aquatic with steve zissou" ve öncesinde çektiği; "rushmore" , "bottle rocket" filmleriyle gönüllerde taht kurmuş kişilik. aynı zamanda kendisi şu an yeni bir proje üzerinde çalışmaktaymış, adı da "the fantastic mr. fox", heyecanla bekliyorum.

bill murray’ın en güzel rolleri, wes anderson filmlerinde olduğu gibi kendisi wilson kardeşlerle yakın ahbap olup -özellikle owen wilson ile beraber yazarlar- filmlerinde onlara da sık sık yer verir.

gegen die wand -duvara karşı- filmi ile beğenileri toplamış, bilindik filmleri listesinde ardından im juli ve solino gelen, bol kültürlü -türk,yunan,italyan,alman..- filmler yapan, genelde göçmen aileler üzerinde duran yönetmen.

im juli’de emir kusturica havası vardır, severim yazdıklarını da çektiklerini de. son zamanlarda bir de istanbul hatırası adındaki müzik belgeseli vardı, en son televizyonda yayınlandı fakat malesef ben izleyemedim. bir de, henüz oluşum aşamasına tanık olmak isterseniz "kurz und schmerzlos" -kısa ve acısız- izlemenizi tavsiye edebilirim, tabi son dönem filmleri kadar başarılı olmasını beklemeyin özellikle de teknik açıdan.

sanılanın aksine, mr.pink filmin sonunda ganimet ile kaçamamıştır. filmin sonunda sesi açıp dinlerseniz, herkes öldükten sonra mr.pink dışarıya çıktığında gelip kendisini yakalayan polislerin seslerini duyabilirsiniz.

eşcinsellerden, eşcinsellikten ve eşcinsel olmaktan/öyle sanılmaktan korkan insan modeli. genelde eşcinsellere karşı saldırgan/kısıtlayıcı tavır sergilerler. eşcinselliğin bir hastalık olmadığının kabul edildiği günümüzde, homofobik olmanın bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum.

steinbeck’in kısa, hafif kitabı.

ikna edici bir şekilde anlamını öğrendiğimde rahatlayacağım rakam dizisi, gerçi daha 3 sezon var sanırım bunun için..

sultans of swing, brothers in arms, romeo and juliet gibi parçalarını kendimi bildim bileli dinlediğim harika grup.