moonspellin 1995 tarihli wolfheart albümünden...
the cold nights have awakened me
the soft winds to undress me
the nails of two witches hav touched me
their caress cuts like the sharpest ice
yes it is their way, this so mysterious way
of welcoming me, welcoming me
their way to remember
distant nights of passion and doom
where, naked, have i bathed in velvet waters
witnessed by an accomplice smile inside an innocent moon
serene were the beings who guided me
empty were the hands which undresses me
to carve strange symbols unknown to me
but lay so dearly inside of me
this is my way, this so mysterious way
of welcoming she, welcoming she
my way to remember
distant nights of passion and doom
where we both wore flesh crowns to defy
the skies in their blue and so vague tyranny
we are mute villains
drinking of love as insolent vampires
valsing through stars and skies
at that and all to come winter nights
like neophyte ravens in the strangest nest
charmed by the wilderness of this strange host
drawing naivety with our blood and semen
ritually engraved in our hearts and chests
marks of a pain, signs of a love crime
that will forever and never last
it is our way, this so mysterious way of loving
of welcoming thee, welcoming thee
our way to remember
forever lost nights of passion and doom
remembrance served in cups .of sorrow and pride
for all the eternities well still cry
for having lost amidst the stars our bride
untouchable in her smile, inside the great silver eye
every night she is condemned to shine
bilardo camiasının beyefendisi ve semih saygınerin kankası.3 kez hollanda şampiyonu olan jaspers, 1990 oosterhout grand prix birincisi ve 1991 dünya kupası birincisi oldu.
1986, 1987, 1990 dünya kupası birincisi, 54 kez belçika, 33 kez avrupa, 33 kez dünya şampiyonu olan ceulemans, 1990 paris ve 1991 seul dünya kupası birinciliğini de kazandı.
semihe yenildiği bir maçtan sonra ona ıstakasını hediye etmiştir.
semihe yenildiği bir maçtan sonra ona ıstakasını hediye etmiştir.
nikos kazancakisin bütün romanlarında görünlen arayış, ölümünden sonra yayımlanan bu romanında da değişik boyutlarda kendini gösterir. bir köy rahibinin, roman boyunca süren arayışı, iç savaşın kanlı çatışmaları içinde boğuşup duran yoksul insanların arayışıyla bütünleşir. kül rengi, acılı bir köy: akdeniz adalarının acımasız güneşi altında kavrulmuş kapkara evler; yoksullukla boğuşan, tutkularla kavrulan insanlar. ve tutkuların en amansızı olan nefret; kardeşi kardeşe kırdırtan öldürücü bir nefret. bu haksızlıklar selinin ortasında, çığlığı çölde yitip gittiği için umutsuz, umarsız kalmış, arayış içindeki köy papazı yannarosun gözünde, bu kötülükler dizisi, kendi papazlığının da saçmalığını ortaya koymaktadır.
papaz yannaros, özgürlüğü arayan yeni bir düşünceye kapılmıştır. marksın öğretisidir bu. hıristiyanlığa büyük eleştiriler getiren, çağdaş bir isa arayan, bu yüzden de yunan kilisesinin aforoz ettiği, şimdiden ettiği, şimdiden klasik olmuş bu dev yazarın en güzel romanlarından biri de kardeş kavgasıdır
papaz yannaros, özgürlüğü arayan yeni bir düşünceye kapılmıştır. marksın öğretisidir bu. hıristiyanlığa büyük eleştiriler getiren, çağdaş bir isa arayan, bu yüzden de yunan kilisesinin aforoz ettiği, şimdiden ettiği, şimdiden klasik olmuş bu dev yazarın en güzel romanlarından biri de kardeş kavgasıdır
zorba, yunanlı ünlü yazar nikos kazancakisin olgunluk dönemi ürünü (1946). ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi. nikos kazancakis, çağdaş yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman.
zorba aracılığıyla kazancakis, özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. bu bağlamda ele alınınca, bu roman, zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır denebilir. baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir. insanı arayışın serüvenidir... korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti diyor yazar. gerçekten de zorba, bir yaşam kılavuzudur. özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. bugün nikos kazancakisin mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan zorbanın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.
allah’in garibi
zorba aracılığıyla kazancakis, özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. bu bağlamda ele alınınca, bu roman, zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır denebilir. baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir. insanı arayışın serüvenidir... korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti diyor yazar. gerçekten de zorba, bir yaşam kılavuzudur. özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. bugün nikos kazancakisin mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan zorbanın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.
allah’in garibi
yirminci yüzyılın en önemli yunanlı yazar, şair ve düşünürlerinden biri olan nikos kazancakis, 1883 yılında giritte doğdu. 1906da atina hukuk okulundan mezun olduktan sonra çalışmalarını pariste sürdüren kazancakis, balkan savaşları sırasında gönüllü olarak yunan ordusuna katıldı. savaştan sonra birçok avrupa ve asya ülkesini dolaşarak gezi yazıları yazdı. edebiyatın birçok alanında yapıtlar veren nikos kazancakis, düşünce adamı olarak nietzsche ve bergsonun çalışmalarıyla hıristiyanlık, marksizm ve budizmin etkisi altında kaldı. eserlerinde bu farklı bakış açılarını sentezlemeye çalıştı.
1927de düşünce yapısını ortaya koyan en önemli eseri "askitiki" yayınlandı. 1938 yılında 13 yıl boyunca üzerinde çalıştığı epik şiirleri "odysseas"ı, homerosun bıraktığı yerden odyseeianın anlatım biçimini koruyarak yazdı. bu geniş şiirsel çalışma 33.333 mısradan oluşmaktadır.
pratik yaşam bilgileri yazara, daha sonraları gazetecilik konusunda olsun, ticari konularda olsun, belli yetenekler kazandırdı. bu arada, i. dünya savaşı sonrasında hükümetin danışma kurulunun başkanlığını yaptı, birçok yurtdışı gezilere çıktı. bu geziler sırasındaki anılarını, daha sonraları kitap halinde toplamayı başardı.
bu arada birçok oyun ve hikaye yazdı, çeviriler yaptı dini-felsefi denemeler yazdı. yunanistanın faşist istiladan kurtulup bağımsızlığına kavuşmasından sonra, ilerici görüşlere sahip bir politikacı olarak politik yaşama atıldı. 1945-1946 yılları arasında liberal sophuli hükümeti içerisinde sandalyesiz bakan olarak görev yaptı.
kazancakis, diğer birçok yazar gibi yaşamının son yıllarında ünlendi. 1956 yılında viyanada uluslararası barış ödülünü aldı. 1957 yılında almanyada öldükten sonra giriti çevreleyen venedik surlarının kale burçlarından birinin altına gömüldü. yapıtlarında, doğup büyüdüğü yer olan giritin özgünlüğüne kendi, derin gözlem ve duygularını katarak eşine az rastlanan bir dil yaratan kazancakisin türkçe’ye çevrilen yapıtları; zorba, allahın garibi, kaptan mihalis, el grecoya mektuplar, günaha son çağrı, kardeş kavgası ve yeniden çarmıha gerilen isadır.
1927de düşünce yapısını ortaya koyan en önemli eseri "askitiki" yayınlandı. 1938 yılında 13 yıl boyunca üzerinde çalıştığı epik şiirleri "odysseas"ı, homerosun bıraktığı yerden odyseeianın anlatım biçimini koruyarak yazdı. bu geniş şiirsel çalışma 33.333 mısradan oluşmaktadır.
pratik yaşam bilgileri yazara, daha sonraları gazetecilik konusunda olsun, ticari konularda olsun, belli yetenekler kazandırdı. bu arada, i. dünya savaşı sonrasında hükümetin danışma kurulunun başkanlığını yaptı, birçok yurtdışı gezilere çıktı. bu geziler sırasındaki anılarını, daha sonraları kitap halinde toplamayı başardı.
bu arada birçok oyun ve hikaye yazdı, çeviriler yaptı dini-felsefi denemeler yazdı. yunanistanın faşist istiladan kurtulup bağımsızlığına kavuşmasından sonra, ilerici görüşlere sahip bir politikacı olarak politik yaşama atıldı. 1945-1946 yılları arasında liberal sophuli hükümeti içerisinde sandalyesiz bakan olarak görev yaptı.
kazancakis, diğer birçok yazar gibi yaşamının son yıllarında ünlendi. 1956 yılında viyanada uluslararası barış ödülünü aldı. 1957 yılında almanyada öldükten sonra giriti çevreleyen venedik surlarının kale burçlarından birinin altına gömüldü. yapıtlarında, doğup büyüdüğü yer olan giritin özgünlüğüne kendi, derin gözlem ve duygularını katarak eşine az rastlanan bir dil yaratan kazancakisin türkçe’ye çevrilen yapıtları; zorba, allahın garibi, kaptan mihalis, el grecoya mektuplar, günaha son çağrı, kardeş kavgası ve yeniden çarmıha gerilen isadır.
uluslararası dans arenasının en önemli yeteneklerinden olan pete tong, 1960 yılında dartford kent’te doğdu.
müziğe 1975 yılında dj’lik yaparak başladı. önceleri r&b’ye ilgi duyan tong, radio london’da yayınlanan robbie vincent’in ‘soul show’undan çok etkilendi.
bu yıllarda dinlediği funk ve soul müzisyenleri funkadelic, james brown ve evelyn ‘champagne’ king de, pete tong’un müzikal birikimini etkileyen isimlerdi.
önce, yaşadığı yer kent’de ‘soul mafia’nın bir elemanı olarak yerel diskolarda çalmaya başlayan müzisyen sonra radyo şovlarına yöneldi.
1980’lerde radio london’da miksler yapmaya başladı. 1984’ten 1987’ye kadar uzun bir dönem kent’te kurulan invicta radio’da program yaptı. tekrar radio london’a geri döndü, fakat londralı elektronik müzik severler arasında bu kadar rağbet görmesinin en önemli sebebi capital radio’da yayınlanan şovları oldu.
oldukça genç ve deneyimsiz olarak başladığı her programı yaklaşık 16-17 milyon kişiye ulaşmaktaydı. o yıllarda acid house ve rave’in tekrar sahneye çıkmasıyla gündem değişmekteydi. ardından ulusal yayında bbc-radio 1’da her cuma yayınlanan ‘essentials selection’ radyo şovunda elde ettiği başarı onu dans arenasının en önemli ismi haline getirdi.
dans müziğine getirdiği yorumla tüm dünyada tanınmaya başlayan tong, bu sırada radyo dj’liği dışında tong, plak şirketi işine yöneldi. 1979-1983 yılları arasında blues&soul dergisi’nde editör ve köşe yazarı olarak bir dönem gazetecilik de yaptı.
1983’te london records’dan a&r menejerlik teklifini değerlendirdi. londra, bu yıllarda müzikal akımlar içinde özellikle pop’da her türlü akımın öncülüğünü yapmaktaydı. dans akımı o kadar etkileyici geliyordu ki london record’un teklifini kabul etti ve kendisini banaramama’nın içinde buldu. beş yıl sonra kendi plak şirketi ffrr’yi kuran tong, salt’n pepa, orbital, the cookie crew, steve ‘silk’ hurley, l’il louis & d mob gibi dans akımının öncülüğünü yapan gruplarla çalıştı. ffrr dünyanın en prestijli plak şirketlerinden biri olarak büyüdü.
günümüzde dünya dans müziğine yön veren en önemli isim olan pete tong’un bbc’de devam eden ve milyonlarca kişinin takip ettiği radyo şovu 26 ülke ile beraber üç yıldan beri fg 93.7’de de yayınlanmakta.
müziğe 1975 yılında dj’lik yaparak başladı. önceleri r&b’ye ilgi duyan tong, radio london’da yayınlanan robbie vincent’in ‘soul show’undan çok etkilendi.
bu yıllarda dinlediği funk ve soul müzisyenleri funkadelic, james brown ve evelyn ‘champagne’ king de, pete tong’un müzikal birikimini etkileyen isimlerdi.
önce, yaşadığı yer kent’de ‘soul mafia’nın bir elemanı olarak yerel diskolarda çalmaya başlayan müzisyen sonra radyo şovlarına yöneldi.
1980’lerde radio london’da miksler yapmaya başladı. 1984’ten 1987’ye kadar uzun bir dönem kent’te kurulan invicta radio’da program yaptı. tekrar radio london’a geri döndü, fakat londralı elektronik müzik severler arasında bu kadar rağbet görmesinin en önemli sebebi capital radio’da yayınlanan şovları oldu.
oldukça genç ve deneyimsiz olarak başladığı her programı yaklaşık 16-17 milyon kişiye ulaşmaktaydı. o yıllarda acid house ve rave’in tekrar sahneye çıkmasıyla gündem değişmekteydi. ardından ulusal yayında bbc-radio 1’da her cuma yayınlanan ‘essentials selection’ radyo şovunda elde ettiği başarı onu dans arenasının en önemli ismi haline getirdi.
dans müziğine getirdiği yorumla tüm dünyada tanınmaya başlayan tong, bu sırada radyo dj’liği dışında tong, plak şirketi işine yöneldi. 1979-1983 yılları arasında blues&soul dergisi’nde editör ve köşe yazarı olarak bir dönem gazetecilik de yaptı.
1983’te london records’dan a&r menejerlik teklifini değerlendirdi. londra, bu yıllarda müzikal akımlar içinde özellikle pop’da her türlü akımın öncülüğünü yapmaktaydı. dans akımı o kadar etkileyici geliyordu ki london record’un teklifini kabul etti ve kendisini banaramama’nın içinde buldu. beş yıl sonra kendi plak şirketi ffrr’yi kuran tong, salt’n pepa, orbital, the cookie crew, steve ‘silk’ hurley, l’il louis & d mob gibi dans akımının öncülüğünü yapan gruplarla çalıştı. ffrr dünyanın en prestijli plak şirketlerinden biri olarak büyüdü.
günümüzde dünya dans müziğine yön veren en önemli isim olan pete tong’un bbc’de devam eden ve milyonlarca kişinin takip ettiği radyo şovu 26 ülke ile beraber üç yıldan beri fg 93.7’de de yayınlanmakta.
lübnan siyaset sahnesinin ünlü isimlerinden olan hubeyka, şöhretini saf değiştirme becerisine borçluydu. fkö beyrutta güçlendiği sıralarda, 24 yaşında falanjistlere katılan hubeyka, 1982deki sabra ve şatila katliamları sırasında istihbarat şefiydi. hıristiyan falanjistler, liderleri beşir cemayel suikasta kurban gidince sabra ve şatilaya girip iki günde 2 binin üzerinde filistinliyi katletmişti. sonradan cemayel suikastının arkasında, falanjistlerin israille işbirliğine karşı çıkan suriyenin olduğu anlaşılmıştı. falanjistlerin istihbarat şefiyken acımasızlığıyla dehşet saçan hubeyka, 1975-1990daki iç savaşta, marunilerin çoğu gibi israili müttefik belledi. ama 1985te suriyeyi seçti. 1991de bir afla iç savaş sırasında işlediği suçlardan aklanan hubeyka, 1992 ve 1996da milletvekili seçildi. savaşta göçe zorlanan 1 milyon lübnanlının yerleşiminden sorumlu bakanlığa getirildi. eski koruması hubeykanın ölümünden kısa süre önce, 1980lerdeki bir dizi suikastın ardında onun olduğunu iddia etmişti
antik yunan kentinde yönetimle ilgili işlerin görüldüğü meclis binası
eski yunan ve roma kentlerinde beden eğitimi ve spor etkinliklerinin yapıldığı yer.
örtü sisteminde nefleri dik açı ile kesen ve altyapıya da yansıyan birim. kiliselerde apsisin önünde nefleri dik olarak kesen uzun mekan. kilisenin planını bir haç biçimine sokan bu mekanda kral galerisi ve kilise orgu da yer alır. bazı kiliselerde haç biçimli planın doğusunda da ek bir transept bulunur.
süslemede kullanılan oval, dairesel biçimde dilimli ya da düz motifler.
i.ö. 2000-1600 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan miken keramik sanatının i.ö. 12. yüzyıl sonlarında kısa bir dönem yeniden canlanması. özellikle atinada sözkonusu geçiş çağına verilen isim
hava perspektifi. ılk kez rönesans’ın büyük ustası leonardo’nun yapıtlarında rastlanan bu yöntemde figürlerin arkasında uzanan manzara gittikçe soluklaşır, buğulu gri bir ton alır. bu yolla izleyicide bir derinlik etkisi uyandırılır. rönesans dönemine kadar çizgisel perspektifle sağlanan derinlik, bu buluşla daha inandırıcı ve gerçekçi bir boyut kazanmıştır
11. yüzyıldan ilk osmanlı dönemine değin kullanılan keramik tekniği. kullanılan hamur kırmızı renkli, kaba ve gözeneklidir. kap astarlandıktan sonra sivri uçlu bir aletle motifler çizilir ve istenilen renkte saydam bir sırla sırlanır. çukur kısımlarda sır daha koyu, diğer yerlerde ise daha açık olarak motifler belirlenmiş olur
yeraltı mezarı, katakomplar, ilk hıristiyanların gizlice toplanıp ayin yaptıkları yerlerdi.
charlamange (şarlman) döneminde (9. yüzyıl) gelişmiş olan sanat üslubu.
antik yapıların cephelerinde çatı ile korniş arasında yer alan üçgen biçimindeki kısım. bir portalin ya da bir pencerenin çerçeve içine alınmış üst kısmına da bu ad verilir.
kelt yeraltı tanrısı. kalesi kuşatıldığında fiannadan yardım ister. etainnin aşkı için eochaid ile kumar oynar.
irlandanın eski adı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?