rashit

iktidar partisi üyelerinin çoğunun sıfatı olarak kullanılabilecek sıfat.
bağnaz rte
bağnaz ag (abdullah gül)
bağnaz maş (m. ali şahin)

insanlığın kendi benliğinin farkına varma yolunda soru sormaya kendinden aşalamsının kanıtı.
olmak nedir?
omasam ne olurdu?
varlık nedir?
ben var mıyım?
neden varım?
neden burdayım?
ben kimim?
neden ben?
.....
...
bu soruların cevabını bulamayan insan kendi kendine "lan bari bu sorulaın cevabını bulamıyorum bari bu soruları bir araya getireyim..." demiştir.
böylece felsefe denen bilimin temelini atmıştır.

ülkemizde bir azınlık durumunun olmamasına rağmen kendilerine aydın denen bazı salakların ülkemizin kurucu unsurlarından olan bir etnik grubu azınlık olarak nitelendirmesi ve bu tanımlamanın medya ve duyduğu her şeye inanan halk tarafından kabul görmesinden korkuyorum.
korktuğum başıma gelmiş durumda.
ülkemizin bağımsızlığının tüm dünya tarafından tanındığı lazon antlaşmasında azınlık olarak nitelendirilen topluluk gayrimüslüm halktır. ancak türk milleti tarihinde binlerce kez yapmayı başardığı gibi yine kimseyi inancından dolayı dışlamamayı bilmiştir hatta onlara kendisinden daha çok güvenmiştir.

ama bazılarının parçası olamak için can attığı "avrupa medeniyeti"ne bir bakarsanız kimin daha medeni olduğunu görebilirsiniz.
90’lı yıllarda avrupanın göbeğinde bosna’da sadece müslüman olduğu için binlerce insan öldürüldü, islam medeniyetinin izlerini sonsuza kadar silebilmek için camiler, köprüler yıkıldı.

beğenmediğiniz türkiye’ye bir bakın bu ülkede kaç insan gayri müslim olduğu için oldürüldü?
0 (sıfır)
çünkü türkiye, halkının çoğunluğu müslüman laik bir ülke.
laiklikten korkan ve onu dinsizlik olarak nitelendiren "aydınlara"(?) duyurulur.

bence bir özgürlüktür.
dünyaya gelirken kimse bize bunu isteyip istemediğimizi sormadığına göre bu dünyadan giderken de bizim kimseden izin almamıza gerek yoktur zannımca.
semavi dinlere bakılırsa tanrıya isyandır.
islama göre intihar eden birinin cenaze namazı kılınmaz ama günümüzde intihar eylemi sırasında kişinin bilincinin yerinde olmadığı varsayılarak bu durum farklı yorumlanıyor.

istanbul...

her güne bir tepe.
her tepeye bir duruş.
cuma müslüman,
cumartesi yahudi,
pazar hıristiyan.
hep protestan!
istanbul bir kul
dün yaptığını bugün yakan
rashit

türkiye cumhuriyeti başbakanlığını yalnızca oğlunu ürkerin ortağı yapıp köşe dönmek, berlisconi’ye "ooo kanka naber" demek, deniz sınırlarını 12 mile çıkarmaya çalışan yunanistan başbakanı karamanlis’le ailecek yemek yemek ve 3 ayda bir türkiye’ye gelen dünyanın en insansı robotu olan asimo’nun karşısında mal mal dikilip onunla el sıkışmaktan ibaret sanan bir iett şoforünden beklenecek sözler.
bu hareketinden dolayı rte’ye 10 üzerinden 0 veriyor ve one "sen ananı da al git!" diyoruz.

100 den fazla filmin yönetmenliğini yapmış olsa da eserlerinin ne derece nitelikli olduğu tartışılır.
bence türk sinemasının her zaman yaşadığı yenetmen ve film kıtlığında yönetmen olmuş ve esereleri çok da kaliteli olmayan rakiplerini çok rahat geride bırakabildiği için birçok kez altın portakal ve benzeri ödülleri kazanabilmiştir.
yine de türk sinemasına yaptığı katkı inkar edilemez.
benim söylememle allah rahmet eylecekse (ki sanmıyorum...)
allah rahmet eylesin!

onuncu yıl marşındaki "demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" bölümün bugünlerde pek de bir anlam taşıyamamasının sebebidir.
çünkü bu sahsiyet abd’nin yayınladığı truman doktrini ve bunun kapsamında yapılacak marshall yardımlarını alarak türkiye’yi bir borç batağına sürüklemiştir. atatürk’ün "ülkeyi demir ağlarla örmek" hayalini, ülkemizi kara yollarıyla donatarak ne kadar da iyi anladığını ve tuttuğunu göstermiştir.
köy enstitülerini ismet inönü iktidarı kapatmıştır ama iktidarı bu kararı aldıran menderesin başkanlığını yaptığı muhalefet partisinin asılsız hatta komik iddialarıdır.
menederes ailesinin varlıklı toprak ağaları olduğu bilinir. bu sebeple köylünün aydınlanmasını temel amaç edinen köy enstitülerinin kapatılmak istenmesini anlamak hiç de zor değildir. köylü okursa aydınlanırsa ağalık sistemleri çökecek , artık köylüyü eskisi gibi sömürmeyeceklerdir.

şarkılarını dinlediğimde kendi kendime "bir insana bu sözleri yazdıran duygu nasıl bir şeydir?" diye sormadan edemediğim şarkıların sahibi. şarkılarının, aşıkken ve rakı masasındayken dinlenmesinin sağlık açısından pek de olumlu olmayan sonuçlar doğurabildiğini bizzat kendim test ettim.

bu olay olsa olsa türkiye’de olur dedirten olayların yaşandığı ve bu alayların mimarları olan çok sevdiğim türk milletinin yaşadığı coğrafya.
dünyadaki cennet simülasyonu.

düzce ilinin çilimli ilçesine bağlı 1800 küsür nüfuslu köyün ismi.
aynı zamanda düzcenin en büyük köyüdür.
köyün isminin ilginç ve hatta komik olduğunun farkındayım ama ne yapalım ailemin yaşadığı yer. başa geliem çekilir

özellikle ingilizce gibi sonradan toplama bir dili öğrenince değerini ve güzelliğini suratımda bir tokat gibi farkettiğim dil.
tanrının kuranı neden türkçe indirmediğini hep merek etmişimdir.
lisede bir öğretmenim şöyle derdi: yalnızca türkçe konuşarak trakya’dan çin denizine kadar rahatlıkla gidebilirsiniz.
sanıldığının aksine yaratma gücünden hiç bir şey kaybetmemiştir. inanmıyorsanız şu kelimenin yapısındaki güzelliğe bakın:
süreç: sür-e-ç
sür (sür-mek): fiil kökü
süre (sür-e): fiilden isim olmuş
süreç (sür-e-ç): isimden isim olmuş

bana ingilizcede böle bir kelime gösterebileniniz var mı?

onlar ortak biz pazar!
(erbakan’ın beğendiğim tek sözü!) zannımca erbakan’ın siyaset hayatı boyunca belki de ömrü boyunca ettiği tek doğru laf. (bu lafın kendisine ait olduğu konusunda büyük şüphelerim var.)

ölümlü insanoğlunun ölümsüzlüğü arayışında zamanı kontrol edebilmek ve belki de durdurabilmek umuduyla yarattığı bir yanılsama
ne yazık ki hayat yalnızca siyah beyaz bir kareye sığmayacak kadar garip ve karmaşık.

bukalemungiller ailesinin diğer üyesi
ekürisi rte gibi "değişme" özelliği ile ünlü şahsiyet. zira 1996 yılında mecliste yaptığı konuşma sırasında söyledikleriyle bugünlerde söyledikleri karşılaştırılırsa değişimin boyutlarını anlamak daha da kolaylaşacaktır.
yıl:1996
yer: tbmm
ag(abdullah gül): avrupa birliği bir hırıstiyan klübüdür. %99’u müslüman olan türkiye’nin böyle bir oluşumda yeri yoktur.

günümüz
ag: avrupa birliğini bir hırıstiyan klübü olarak nitelendirmek doğru değildir. avrupa birliği bir uygarlaşma hareketidir. türkiye bu haraeketin dışında kalmamalıdır.

değişimi görüyorsunuz.
insan için değişim kaçınılmazdır ve hatta gereklidir.
insan değişmeli ,gelişmeli ama kendisiyle bu denli çelişmemeli!

şinanay (simitçi, kahveci, gazozcu) melih cevdet anday’ın bir şiiridir. okumayanlara ve sezen aksu tarafından yazdığı sananlara duyurulur.

ada vapuru yandan çarklı
bayraklar donanmış cafcaflı
simitçi kahveci gazozcu
şınanay da şınanay

müslümanı yahudisi urumu
isporcusu ihtiyarı veremi
kiminin saçı uçar, kiminin eteği
şınanay da şınanay

estirir de ada yeli estirir
seni sevindirir beni küstürür
lüküs kamarada kimler oturur
şınanay da şınanay

yaratma işini yapanlara verilen genel ad. dişi versiyonu tanrıçadır. felsefede ve siyasette tanrı kelimesinin kullanılmasının temel sebebi tüm yaratıcıları kapsayan bir kelime olmasıdır. askerde yemek duasında "tanrımıza hamdolsun" gibi bir repliğn kullanılmasının sebebi türkiye’nin laik bir ükle olmasıdır. bu ülkede yaşayan türk olan ama müslüman olmayan birçok vatandaşımız vardır bu sebeple bütün yaratıcıları kapsayan "tanrı" kavramını kullanmak çok mantıklıdır.allah islamın tanrısının 99 isminden biridir.