confessions
  1. toplam entry 2129
  2. takipçi 1
  3. puan 55960

nesetizm

ohannessenpetersburgerking
bir agustos aksami verdigi konserde saygisizlik yapmamak ugruna dinleyicilerinden ceketini cikarmak icin izin istemesi, esasinda bunu gercekten istemeyerek yapmasiyla pekisen neset ertas fanatikligi. omru boyunca dinleyicisine gerek sahnede gerekse gundelik hayatta sirtini donmeyen, bilinebilecek en mutavazi ustaddir.

compressor

ohannessenpetersburgerking
ses kaynagından gelen, alcak ve yüksek seviyeli sinyalleri birbirine yakin düzeye çeker. örnegin; mikrofon karsisinda hareket ederek şarkı söyleyen bir şarkıcı eşit sinyaller gönderemez. mikrofondan uzaklaşınca ses sinyali azalır, yaklaşınca artar bu istenmeyen bir durumdur, compressorün yardımı ile bu sinyaller ortalama bir degerde tutulur. preamplifikatorden cıkan kuvvetli ses ters cevrilip giris voltaji olarak yüklenir ve yüksek seviyeli bir sesten dusuk seviyeli bir ses elde edilir. aradaki zaman gecikmesine de attack time adı verilir. dezavantajı ise müzikteki nüansların kaybolmasına yol açmasıdır. compressor den önce effect kullanmamak gerekir. reverb echo gibi effect ler ana sesin sinyal seviyesi olarak altında kalacağı için compressor bu sinyalleri zayıf ses zannedip kuvvetlendirmeye çalışacaktır bu da ortaya farklı bir sonucun çıkması demektir. ses kayıt ortamına effect kullanmadan aktarılır gerekiyorsa compressor kullanılır daha sonra mixer de effect verilerek ana ses ve effectli ses birbirine karıştırılır.

preamplifikator

ohannessenpetersburgerking
zayıf bir sinyali, kontrol edilebilir şekilde yükselten elektronik devrelerdir. amplifikatorlerden farklidirlar bir nevi ön yükselteç devresi de diyebiliriz. ornegin bir mikrofon yada elektro gitarın ürettiği sinyaller amplifikatorün duyabileceği sınırdan azdır. mikrofon ve elektro gitarın ses sinyalleri önce preamplifikatör ile güçlendirilir daha sonra amplifikatöre aktarılır.

reverb

ohannessenpetersburgerking
bir binada ses kaynagindan cikan sesler, dinleyicilerin kulagina cesitli yollardan ulasir. ses kaynagindan cikip bir engele carpmadan ulasan seslere “direkt ses” denir. ses kaynagindan cikan seslerin bir kismi tavan ve duvarlara carparak yansirlar bu seslere de “endirekt sesler” denir. endirekt sesler, direkt seslerden daha uzun bir yol kat ettikleri icin dinleyiciye daha gec ulasirlar. iste bu iki ses arasındaki zaman farkı oldukca büyükse (en az 40 milisaniye) dinleyici; endirekt sesi direkt sesin ardı sıra gelen bir tekrari olarak işitecektir. bu durumda sesin yankisi (eko) su duyulmus olur. buralarda endirekt ses dinleyiciye her yönden bir çok yansımalarla varan bir ses dalgası olarak belirmektedir. iki ses arasındaki süre kucuk olup birbirinden ayırt edilemez durumdadır. buna çınlama “reverb” denir.
(bkz: reverbasyon)

processor

ohannessenpetersburgerking
genelde telli bir cok enstrumanda kullanilabilen, kullanicisina degisik tonlar elde etmesine yarayan (distortion,overdrive,reverb,flanger,wah,phaze,compressor,sustainer,delay vs. ), kullanilmasi analog pedala gore cok kolay olan islemcili hede. kayıt sirasinda mixere girdigi vakit mhz dusuklugu ile karsilasildigindan analog pedallar tercih edilir. ayrica bazi modellerde uzun sure calistiginda performans dusuklugu gorulmektedir.
89 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol