(bkz: finding nemo) animasyonunun balık hafızalı karakteri. öykü tamamen nemo balık hayvanı ile ilgili olmakla birlikte kendileri fabyo, elmo, alfo gibi bir takım hayali hayvanlar yaratmaktadır.
(bkz: dory)
(bkz: anlat istanbul) filminde, sevgilisine ulaşma hevesindeki genç erkeğin, gecenin bir köründe yayalar için kırmızı ışık yanarken beklemesi, yeşil ışık yanarken geçmeye çalışması sırasında yaşadığı olay.
(bkz: chp) başkan yardımcısı onur öymen’in söylemiş bulunduğu söylem. şu şekilde devam eder. "..yurt dışında vericidir, yakında da gidicidir."
tirkiye iş bankası kültür yayınlarından çıkan, henry kissenger’in yazmış olduğu, uluslararası ilişkiler öğrencilerinin el kitabı.
halkının ecnebilerce aşağılanmasını gururuna yedirmeyip yollara düşmüş, ırak memleketlerde intikam alma hevesiyle yanmış tutuşmuş kara gözlü yiğit erkek.
(bkz: ilhak etmek)
washington dc’ye ismini vermiş yerleşim bölgesi.
restoran yahut benzeri işletmelerin tuvaletlerinde olması gereken lakin olmayan, olsa da lavabonun altında bulunan dolapta saklanan gizli hazimensi, ıslaklığı giderici materyal.
sean paul insanının üçüncü albümünün ismine ilham vermiş kelime.
(bkz: trinity)
an itibariyle jedi’nin ruhsal durumundan şüphe etmeye başlayan bünyenin istemsiz olarak ağzından dökülen cümle.
(bkz: ve jedi çıldırdı)
(bkz: top gun)
merkantilist dönemin maktulluk statüsüne eriştiği dönemdir.
kocaman mangalları olan ve sadece etinizi alıp gittiğiniz türleri de mevcut olmakla birlikte, piknik yapmak kadar yaşamsal bir olgu değildir. zira klostrofobisi olanlar için yarasız bir eylemdir. yurdum insanının vazgeçilmez pazar gecesi eğlencesidir.
akşam olunca yoldan hatun kişi kaldırıp arabanıza atabiliyorsunuz. tabi devam edegelen bir göreviniz varsa ,yahut paranız yoksa, veyahut arabanız eşşek sikmişe benziyorsa hatunlar size yanaşmıyor o başka.
iyi niyet elçisi angelina jolie olan kurum. türkiye’deki şubesinin mültecileri çılgınlar gibi sorguladığı kurum. mülteci olmak zordur, önce sığınmacı olmak lazım gele.
(bkz: irc zirc org)
mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin 1951 sözleşmesine göre;1 ocak 1951’den önce meydana gelen olaylar sonucunda ve ırkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden,
zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin
dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu
korku nedeniyle , yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar
sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen
veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen kişilere verilen statü.bununla birlikte türkiye’nin avrupa dışından gelen sığınmacılara yerleşme hakkı çekincesi koyduğu statü.
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden,
zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin
dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu
korku nedeniyle , yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar
sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen
veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen kişilere verilen statü.bununla birlikte türkiye’nin avrupa dışından gelen sığınmacılara yerleşme hakkı çekincesi koyduğu statü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?