karpuzz

öyle bir sebastian vardır ki allahım allahım. bir insan bu kadar mı karizma olur bu kadar mı bakar hele yürüyüş hafif kırıtma bir de aşık oluyor onca pislikten sonra but ı’m ın love diyen sırıtan ifadesi fena fena. sapıklaşıyorum sanırım. ı want sebastian.

kızların efendi yerine piç tercihi yerim efendileri, siz de sebastian gibi olun tercih etmezsem neyim?

her geçen gün yeni bir çeşit piyasaya sürüyorlar. ortamdaki bütün tatlıları dondurma haline bürümeleri ayrı konu yakında yapıcak tatlı kalmayınca ara sıcaklara sulanıcaklar o da ayrı konu.
her yaptıkları ürün lezzetli değil tabi ama 2 top vanilya 1 top da kakao al sana dondurma kavramını değiştirip patisserie kıvamına sokmuşlardır.

frambuaz sosuyla ayrı bir lezzetli olan tatlı. özsüt ’te çok güzel yapılır.
bir de bu aralar her şeyi dondurma yapmaya kalkan carte dor buna da el atmış ve çok leziz olmuş.

bu yıl ikincisi yapılan turnuva 20-27 mayıs tarihleri arasında gerçekleşecektir.

sony ericsson wta’nın 63 turnuvasından biri olan istanbul cup, açılışı için venüs williams ve ipek şenoğlu boğaziçi köprüsü’nde kıtalararası bir gösteri maçı gerçekleştirmiş ve kıtalararası ilk tenis maçı olduğu için tarihe geçmişlerdir. turnuvanın ilk şampiyonu dünyaca ünlü raket venüs williams olmuştur.
bu yıl gerçekleştirilecek istanbul cup, garanti koza inşaat’ın yeşilköy’de başlattığı spor tesislerinde gerçekleştirilecek.
bu yıl gösteri maçlarına boğaziçi köprüsü’nün yanında kız kulesi de eklendi.
oyuncular arasında eski seri başı lindsay davenport da bulunmaktadır.
http://www.istanbulcup.com/troyuncu.aspx
final 27 mayıs’ta oynanacaktır.

http://www.istanbulcup.com

(bkz: ucuza kapatmak)
(bkz: cimri jedi halleri)
hayır efendim ben bizzat kendi ellerinden kendi ellerime verilmesini ve adet gereği kapıma kadar getirmelerini istirham ederim. aksi takdirde böyle ulu orta yerden alırsam otobüs kaldırırım düğüne kalabalıktan göz gözü görmez daha da demiyorum.
(bkz: bilgi sözlük airlines)

bas bas bağırıyolar haydi istanbul vapurunu seç diye.. aha buyrun.
http://www.sirketihayriye.com
http://www.ibb.gov.tr
http://www.ido.com.tr

amaçları da bir prensesi kurtarmaktır bunların. 8 etaplık oyunun sonunda kurtulur kendileri. hayır kurtardım da ne halta yaradı, saatlerce uğraşmama altın toplamama, kaplumbağa iteklemeye değdi mi derseniz; değmez.

ilk başlarda yok bu gaz olamaz. bülent ablanız kurban olsun size hanım’dan böyle detone, kötü, ince bi tonda çıkamaz zira zat-ı halleri müstesna-ı hububatlarından daha bir nağmeli, gamlı, lirik, yer yer taksim geçişli bir ses bekleriz. bu olsa olsa dünyaaea güzelinin karnından çıkan müstesna-ı hallerinin acıktığını işaret eden sestir, kazınması olabilir hissine kapılmıştım. yer yer de yıldız tilbe’den şüphelenmiştim.
ilk ve en çok o güldüğüne göre bütün deliller onu gösteriyordu tabi, ama oturuş tarzı neticesinde armağan da kuvvetli bir adaydı neticede.
lakin sesin kaynağını buldum, yakınımızda, hem de bizim içimizde, ailedeymiş. hiç yakıştıramadım artık takdir hayka kalmış.

aha burdan da izlenilebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=jzqly-njldq

ama yok değildir bu gaz falan, yok yok değil. bu apaçık dışardan yani bülent ablanız kurban olsun size hanım’ın dışından gelen bir ses en azından. ama çözemedim daha dur. üstünde çalışıyorum halen. aksi ispatlanana kadar herkes zan altında..

the verve ün yaptığı aşmış bir şarkı. klibi de aynı aşmışlıktadır.
ahan da sözleri :

cause it’s a bitter sweet symphony that’s life...
try to make ends meet , you’re a slave to the money then you die.
i’ll take you down the only road i’ve ever been down...
you know the one that takes you to the places where all the veins meet, yeah.

no change, i can change, i can change, i can change,
but i’m here in my mould , i am here in my mould.
but i’m a million different people from one day to the next...
i can’t change my mould , no,no,no,no,no,no,no

well i’ve never prayed,
but tonight i’m on my knees, yeah.
i need to hear some sounds that recognise the pain in me, yeah.
i let the melody shine, let it cleanse my mind , i feel free now.
but the airwaves are clean and there’s nobody singing to me now.

no change, i can change, i can change, i can change,
but i’m here in my mould , i am here in my mould.
and i’m a million different people from one day to the next
i can’t change my mould, no,no,no,no,no,no,no

have you ever been down?
i can change, i can change...

cause it’s a bittersweet symphony this life.
trying to make ends meet, try to find somebody then you die.
you know i can change, i can change, i can change,
but i’m here in my mould, i am here in my mould.
and i’m a million different people from one day to the next.
i can’t change my mould, no,no,no,no,no,no,no

soundtrackleri
placebo - every you every me
the verve - bitter sweet symphony
cardigans - lovefool
counting crows - colorblind
blur - coffee & tv

aşmış müzikleri olan etkileyici izlenmesi gereken film.
pek çok insanın placebo ile tanışmasını sağlamıştır.

logosunda ve tabi reklamında güler yüzlü keçi sakallı bir amca bulunan marka.

yaşanmıştır.

- şey küçük hanım afedersiniz, yanınızda karım oturuyor da ben de onun yanına geçeyim diyorum. ben şu ilerdeki koltukta oturuyorum acaba yerlerimizi değiştirebilir miyiz?
* hayır!
- yavrum çok özür diliyorum ama karım rahatsız da ben yanında olmak istiyorum uzun yol onu rahatsız eder. lütfen çok rica etsem.
(küçük hanımın bakışları camdan dışarı sabitlenmiştir. tepkisizidir bir süredir.)
- beni duydunuz mu? ( omzuna dokundurur ufakça)
* pardon ne demiştiniz? (kulağındaki kulaklıkları çıkararak.)
- demin kulaklık vardı sanırım duymadınız beni o yüzden hayır dediniz anlamamış olacaksınız ivivididivi değiştirebilir miyiz yerlerimizi?
* asla!
bozuldu. karısı da gelmedi.

erkek olduğu zamanlarda gülşen bubikoğlu ile bir zamanlar 3 film çevirmişler. filmlerde bile ite kaka erkek kıyafetlerine sokulmuş hatta sokulamayarak iğrenç bir görüntü ortaya çıkartılmış. öyle görüntüler vardır ki gülşen bubikoğlunun sürdüğü rujun aynısı bülent bey e de sürülmüş, aynı kazaklar giyilmiştir.
acaba şimdi bir araya geldiklerinde nasıl hissediyorlardır diye de merak ediyorum.
ikisi de içinden ’ıyy bir zamanlar ben bu kadını öpmüştüm.’ diye geçiriyorlar mıdır?
bence hiç tartışmasız türkiye’nin en sansasyonel insanı. insan diyorum artık cinsiyetini de geçtik millet olarak. skandallar üstüste gelir kendisinde ve hep de güzelce öğütürüz bir şekilde, diva deriz, başüstünde dinleriz. demek ki sadece sanatını görür olmuşuz bir süre sonra çünkü tam tabir sanatçıdır neticede. ama ne insanmış kah döner kah döver kah söyler kah osurur, oğlu yaşındakilerle evlenir, tek cümlesiyle gümden yaratıp siyasetçilere soruşturma başlatır, yasa çıkarttırır, bir gün için kanun değiştirtir. bravo

gidilen ev ziyaretlerinde bulduğunuzu değil umduğunuzu yemek için alınan akıllıca önlem.
hiç de ’ay ellerinize sağlık, şahane olmuş, aman aceleden yaptım canım, beğendiniz mi ividiividi’ sohbetlerini kusmadan sevilen bir misafir postunda ev ev gezersiniz. benden onaylı.

ömer seyfettin kitapları

dünya klasikleri
sadece ben mi işkence gördüm bilmiyorum ama ortaokula geldiğimde hepsini okumuştum nasıl olduysa. o yüzden ilkokulu bitirdiğimde türkçeden çok rusça isim bilirdim ben.