kişinin başarıya ulaştığında bir takım ihtiyaçlarını çocukça olduğunu düşünerek görmezlikten gelip gidermek istemeyeceğinden duyduğu korku.
(bkz: başarıfobi)
(bkz: yirmili yaşlar ortası krizi)
gençlerin duygularını daha kolay dışa vurduğu kendilerini daha serbest hissetiği etnik mahalleler.
(bkz: etnomanyetizim)
vejeteyenliğe ilgi duyan toprak rengi giyisiler giyen hafif uyarıcı ılaçlar kullanan müzük seti alırken iyibir marka olmasına dikkat eden ağır başlı çoğu zaman mizah duygusundan yoksun gençlerin olusturduğu x kusağının bir alt grubu.
(bkz: toprak tonları)
gelecek korkusu çeken birinin daha önceki yaşantısına hiç uymadığı halde yeni bir yaşam tarzı belirlemesi.
(bkz: aşırı yükleme)
ofis ortamlarındaki kişilerin belli bir düzene oturtulması için kurulan hiyararşik düzen.
(bkz: güç bulutu)
kişinin mesleğinin imajına uymaması.
(bkz: ozmoz)
bir işten ayrılıp daha az maaşlı olan yeni şeyler öğrenmesini sağlayacak işe girmesi.
(bkz: çark etme)
genç çalısanların hastalık binası sendromunun da etkisi altında kalarak sağlıksız kosullarda çalışılan ofısleri tercih etmemesi.
(bkz: hastalık binası göçü)
ofis içindeki tavır ve davrınşların belirlenmesi.
(bkz: konsensus terörizmi)
bir kusaktan olan kimsenin kendi kollektif egolarını tatmin etmek için kendilerinden sonra gelen kuşağı surekli eleştirmesi: bu gunku gençler hiç birşey yapmıyor son derece duyarsızlar biz cıkıp protesto ederdik şimdikilerin bütün yaptığı alışveriş yapıp yıkanmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?