köklü bir kuruluş olan nezih 1907 yılında ilk kuşak ethem kaçar tarafından kadıköy iskelesinin girişinde iskele kitabevi -türkçe -yabancı gazete ve dergiler anadolu yakası ana bayi- olarak hizmet vermeye başlamıştır.
1957 yılında 2. kuşak semih kaçar tarafından devam ettirilen bu hizmet 1970 yılında ilk nezih mağazasını bağdat caddesinde , 2. mağazasını 1984 yılında kadıköy de açarak nezih markasını oluşturmak yolunda ilk adımlarını atmıştır.
nezih 1992 yılında türkiye genelinde yilin en iyi kitapçisi ödülünü almıştır.
1993 yılında 3. kuşak nezih kaçar tarafından hizmet bayrağı devir alındıktan sonra sırası ile 2003 yılında akmerkez mağazası, 2004 yılında kadiköy de 2. büyük mağazasını, 2005 yılında marmara eğitim köyü mağazası ve 2007 de ankara ve eskişehir mağazaları ile kapılarını anadoluya açmıştır.
nezih mağazalar zincirine 2007 yılı sonunda citys nişantaşı mağazasını da ekleyerek sektöründe farklı hizmet anlayışını müşterileri ile tanıştıracaktır. mağazalarındaki ürün kalitesi , ürün yelpazesindeki farklılık ve çeşit ile dikkatleri üzerine çeken nezih müşteri memnuniyeti ile de sadık müşteriler elde etmenin tatlı gururunu yaşamaktadır. önümüzdeki yıllarda nezih markası ile tanışacak yeni şehirlerin temellerini atan nezih üretici ve tüketiciyi adı gibi nezih bir ortamda buluşturmaya devam edecektir.
http://www.nezih.com.tr/about.aspx
(bkz: alkim kitabevi)
(bkz: alkim)
bakırköy ilçesinde bir semt.
dü (iki) + bâre (kez, defa)
iki kez.
iki kez.
gittim!
bir yaz gunuydu
alev alev yaniyordu, kavruluyordu her yer
o yanginda kul oldum
savruldum dort bir yana.
sensizdim ve sensizligi hic sevemedim
bilinmez zamanlarda adini andim, gulumsedim
ardindan icim burkuldu
acidi yuregim.
seni gordum birden, gozlerin belirdi gecede
ve siluetin bedenimi sardi apansiz
tam da kavustum diyorken
yok oldun
acidi yuregim.
saklambac oynuyorduk
ben saklanmis seni ariyordum
ona kadar say demistim
ama ben sayamadim ona kadar ciktim saklandigim yerden
sen kaybolmustun
nerdeydin?
kaybetmemeliydim seni bu kadar gec bulmusken,
bekle demistim, saklanacagim yerden cikacagim demistim
beklemedin!
seni de mi yanima almaliydim
birakip giderken seni?
bilemedim!
bir yaz gunuydu
alev alev yaniyordu, kavruluyordu her yer
o yanginda kul oldum
savruldum dort bir yana.
sensizdim ve sensizligi hic sevemedim
bilinmez zamanlarda adini andim, gulumsedim
ardindan icim burkuldu
acidi yuregim.
seni gordum birden, gozlerin belirdi gecede
ve siluetin bedenimi sardi apansiz
tam da kavustum diyorken
yok oldun
acidi yuregim.
saklambac oynuyorduk
ben saklanmis seni ariyordum
ona kadar say demistim
ama ben sayamadim ona kadar ciktim saklandigim yerden
sen kaybolmustun
nerdeydin?
kaybetmemeliydim seni bu kadar gec bulmusken,
bekle demistim, saklanacagim yerden cikacagim demistim
beklemedin!
seni de mi yanima almaliydim
birakip giderken seni?
bilemedim!
fenerbahcenin (serdar ozkan)1-2(alex,alex) skorla kazandigi derbi olmustur.
1-2 olmustur skor.
(bkz: ask i hurrem)
(bkz: elbette)
raffine nin dinlenesi parcasidir.sozleri:
kaybolmuştum, peşime düşüp yoktu bulan
hep bir tekme yerdi zaten onun adı savrulup duran
artık anca içimde kin olursun
herkes gibi kim olursun, yaklaşma boğulursun
sana dur demek, zamana dur demek gibi
hep bir komut yağdırırdım, pişmanlığım henüz yeni
gurur denen limandan uzaklaşır benim gemi
yalnızlık oyunlarıyla doldurur cebi
demişsin ki; unutsun..
zaten yakıp resimlerini atmosfere karıştırdım
artık sende bir bulutsun
yalnız bir pişmanlık var içimde, anılarımız taze
gölgem gibi yokluğun peşimde
kandırırdım kendimi, kedi gibi sırnaşırdım avuntulara
defalarca çıktım ringe yenik düştüm duygulara
kendi gidip yüreği kalmış,
tutup tutup kendini ağlarmış dönüp duvara
kendime bir yol çizip ilerlemem gerek elbette
artık durulmaz bu şehirde, içinde sen varsan eğer
terk-i diyar eylerim, çare yok beklemekte
duvarlar ördüm kendime
korkularımı itip kaktım kurtulurum diye
inzivaya çekilip, seninle ilgili ne varsa yitirip
bir uyku istemiştim sadece
ancak gözlerimi kırpamazmışım bile
en sonunda tamam dedim, onun inadı benimkinden yaman dedim
bir hafriyat yapılmış sanki üstümde
her şeyi bir kılıfa uyduran ben bocaladım demin
çelişkiler bende o kendinden emin
rapçiden satılık duygular
hor kullanılmış ve boşu boşuna oluşmuşlar
utanmazmış hepsi, bir bedene doluşmuşlar
geçen zamanla yıpranıp birçok devirler atlatıp yorulmuşlar
evimde sessizlik, dışarıda yağmur var
damlalar düşüp ölürken, bir yerde var olduğunu bilirken ben
isterim ki zaman dursun, isterim ki kapıma elin vursun
hayatımda ki tek kusursun
kendime bir yol çizip ilerlemem gerek elbette
artık durulmaz bu şehirde, içinde sen varsan eğer
terk-i diyar eylerim, çare yok beklemekte.
kaybolmuştum, peşime düşüp yoktu bulan
hep bir tekme yerdi zaten onun adı savrulup duran
artık anca içimde kin olursun
herkes gibi kim olursun, yaklaşma boğulursun
sana dur demek, zamana dur demek gibi
hep bir komut yağdırırdım, pişmanlığım henüz yeni
gurur denen limandan uzaklaşır benim gemi
yalnızlık oyunlarıyla doldurur cebi
demişsin ki; unutsun..
zaten yakıp resimlerini atmosfere karıştırdım
artık sende bir bulutsun
yalnız bir pişmanlık var içimde, anılarımız taze
gölgem gibi yokluğun peşimde
kandırırdım kendimi, kedi gibi sırnaşırdım avuntulara
defalarca çıktım ringe yenik düştüm duygulara
kendi gidip yüreği kalmış,
tutup tutup kendini ağlarmış dönüp duvara
kendime bir yol çizip ilerlemem gerek elbette
artık durulmaz bu şehirde, içinde sen varsan eğer
terk-i diyar eylerim, çare yok beklemekte
duvarlar ördüm kendime
korkularımı itip kaktım kurtulurum diye
inzivaya çekilip, seninle ilgili ne varsa yitirip
bir uyku istemiştim sadece
ancak gözlerimi kırpamazmışım bile
en sonunda tamam dedim, onun inadı benimkinden yaman dedim
bir hafriyat yapılmış sanki üstümde
her şeyi bir kılıfa uyduran ben bocaladım demin
çelişkiler bende o kendinden emin
rapçiden satılık duygular
hor kullanılmış ve boşu boşuna oluşmuşlar
utanmazmış hepsi, bir bedene doluşmuşlar
geçen zamanla yıpranıp birçok devirler atlatıp yorulmuşlar
evimde sessizlik, dışarıda yağmur var
damlalar düşüp ölürken, bir yerde var olduğunu bilirken ben
isterim ki zaman dursun, isterim ki kapıma elin vursun
hayatımda ki tek kusursun
kendime bir yol çizip ilerlemem gerek elbette
artık durulmaz bu şehirde, içinde sen varsan eğer
terk-i diyar eylerim, çare yok beklemekte.
(bkz: evvela elveda)
sagopa kajmer in kotu insanlari tanima senesi albumden bir parca.sozleri:
içinden geleni kağıda dök
boşalsın ilham yağmuru
gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru
ümit varem düzelir belki belimin kamburu
duru göz yaşlarımın parıldar tenimde ruhum.
ceşmi siyahım nedir bu derdin
kirpiklerine saklanırsın
görünmek istedikçe saklanırsın
yaklaştıkça harlanırsın
harlandıkça sızlanırsın
yıkılmadan sallanırsın.
sen dünyaya aydan yakınsın
ben dünyanın sırdaşıyım
sen dünyalık rüyaların uykusundasın
ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım
sonumuz yakın mesafe.
bak gönlümün etten sarayı kandan harabe
mutluluğumu tehdit eder duyduğum her hurafe
insan üzgün taife
yarın bayram dünüm arife
kaldıramayacağım yükleri almadım hafife
bana asla dostluktan bahsetme
kendi inandığın yalanlarla aks etme
iblis her gözün göremediği hain kelle
o kelleler kopmadan doğar olacaktır hile.
yalvarışım bahtıma güvenimden
herşey kendiliğinden
içimdeki minik çocuk titrerken
belki gün gelir aldırırım.
sabır çile çektikçe dile
bile bile attığın her adımım gelecek dile
bugünden mi yarınını satın aldın
korkarım sonumuz yakın mesafe
sana neden bahsetmemi istersin
hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardanmı
cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardanmı
orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardanmı
bunuda çok şükür deme
yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe
geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme
insan oğlu herşeyi deviremez bir bilekle .
bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta
erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta
yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta
tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta .
taa derinlere kadar kadar yolu var ateşten terlik giydirirler
beynin fokurdar zebaniler homurdar
et ile kemiğin sonu alevden murdar.
içinden geleni kağıda dök
boşalsın ilham yağmuru
gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru
ümit varem düzelir belki belimin kamburu
duru göz yaşlarımın parıldar tenimde ruhum.
ceşmi siyahım nedir bu derdin
kirpiklerine saklanırsın
görünmek istedikçe saklanırsın
yaklaştıkça harlanırsın
harlandıkça sızlanırsın
yıkılmadan sallanırsın.
sen dünyaya aydan yakınsın
ben dünyanın sırdaşıyım
sen dünyalık rüyaların uykusundasın
ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım
sonumuz yakın mesafe.
bak gönlümün etten sarayı kandan harabe
mutluluğumu tehdit eder duyduğum her hurafe
insan üzgün taife
yarın bayram dünüm arife
kaldıramayacağım yükleri almadım hafife
bana asla dostluktan bahsetme
kendi inandığın yalanlarla aks etme
iblis her gözün göremediği hain kelle
o kelleler kopmadan doğar olacaktır hile.
yalvarışım bahtıma güvenimden
herşey kendiliğinden
içimdeki minik çocuk titrerken
belki gün gelir aldırırım.
sabır çile çektikçe dile
bile bile attığın her adımım gelecek dile
bugünden mi yarınını satın aldın
korkarım sonumuz yakın mesafe
sana neden bahsetmemi istersin
hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardanmı
cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardanmı
orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardanmı
bunuda çok şükür deme
yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe
geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme
insan oğlu herşeyi deviremez bir bilekle .
bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta
erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta
yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta
tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta .
taa derinlere kadar kadar yolu var ateşten terlik giydirirler
beynin fokurdar zebaniler homurdar
et ile kemiğin sonu alevden murdar.
osmanlıda sadrazam ve yüksek rütbeli memurlar tarafından yazılan veya iki daire arasında ilmühaber niteliği taşıyan yazılara denir. klasik dönemde üst makamdan alt makama yazılan yazılara kaime, tersine arîza denirdi.
(bkz: kaime)
su an icin kendini tdk sanan ve ayni zamanda tdk ya da bok atmaktan geri duramayan insan.
enharistacik sozlukte uslubunu, usturubunu cokca begendigimdir.goruslerini daima saygi ve sevgi cercevesi icine alarak dile getirir.kirmaz, dokmez, dayatmaz.yazar da yazar, siz goruslerine katilirsiniz helal dersiniz, katilmazsiniz yine helal dersiniz.saka yapabilen ve ayni sekilde saka yapilabilendir.eski mahallemin cocugudur, gec bulmusumdur ama nihayetinde bulmusumdur.candir iste be gerisi fasa fiso.dallarinda duran ciceklerin hepsi senin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?