en az kendisi kadar şaşkın olduğum bilgiç..
#413262
anne baba olmayanın tam olarak anlayamayacağı acıdır elbet..
ama düşünelim ki;
kadın ve erkek olarak addedilen iki insan var..
her ne şekilde olursa olsun bu iki kişi bir şeyler paylaşıyor..
çocuk sahibi olmak gibi bir karmaşanın içerisinde buluyorlar kendilerini..
kolay değil tabii, bir çocuk sahibi olmak!
sahiplik söz konusu ciddi anlamda..
dunyaya gelecek olan o korunmasız varlığın sahibi olmak..
9 ay mide bulantıları yaşamak, sancılar çekmek, her an bir şey isteyebilecek olmak, erken olacak diye korkmak, uyuyamamak..
yine uyuyamamak , o hallde sabah işe gitmek, maddi sıkıntı çekmemek için uğraşmak, kadını el üstünde tutmak, hiç bir şeye üzülmemesini sağlamaya çalışmak, en küçük tartışmada haklı da olsa çenesini tutmasını bilmek..
ismini ne koysak diye düşünmek..
küçük hırkalar, eldivenler örmek..
oyuncaklar almak..
oda kurmak..
ve o sancılı geçen aylardan sonra kendinden bir parça çıkarmak..
gerçek anlamıyla kendinden..
okusun, mutlu olsun, üzülmesin, hiç bir şeyden mahrum olmasın, sigara içmesin, terbiyeli olsun, kimseyi üzmesin, kimse karşısında ezilmesin, karnı tok olsun, güzel bi cep telefonu olsun, bilgisayarı olsun, iyi arkadaşları olsun, uyuşturucuya bulaşmasın..
biraz da bana yardım etsin..
ya da neyse etmesin rahat olsun..
iyi bir üniversiteye girsin, kimseye muhtaç olmasın..
askerliğini sağ salim yapsın..
iyi bir evliliği olsun..
bunlar ki çok temel konular, daha neler de neler..
kısmen yıllarını, planlarını, kendilerini bir yere bırakıp çocukları için birçok taviz veren iki insanın kaybı..
bunu anlatmak imkansız, kimsenin yaşamamasını dilemek gereksiz..
ama düşünelim ki;
kadın ve erkek olarak addedilen iki insan var..
her ne şekilde olursa olsun bu iki kişi bir şeyler paylaşıyor..
çocuk sahibi olmak gibi bir karmaşanın içerisinde buluyorlar kendilerini..
kolay değil tabii, bir çocuk sahibi olmak!
sahiplik söz konusu ciddi anlamda..
dunyaya gelecek olan o korunmasız varlığın sahibi olmak..
9 ay mide bulantıları yaşamak, sancılar çekmek, her an bir şey isteyebilecek olmak, erken olacak diye korkmak, uyuyamamak..
yine uyuyamamak , o hallde sabah işe gitmek, maddi sıkıntı çekmemek için uğraşmak, kadını el üstünde tutmak, hiç bir şeye üzülmemesini sağlamaya çalışmak, en küçük tartışmada haklı da olsa çenesini tutmasını bilmek..
ismini ne koysak diye düşünmek..
küçük hırkalar, eldivenler örmek..
oyuncaklar almak..
oda kurmak..
ve o sancılı geçen aylardan sonra kendinden bir parça çıkarmak..
gerçek anlamıyla kendinden..
okusun, mutlu olsun, üzülmesin, hiç bir şeyden mahrum olmasın, sigara içmesin, terbiyeli olsun, kimseyi üzmesin, kimse karşısında ezilmesin, karnı tok olsun, güzel bi cep telefonu olsun, bilgisayarı olsun, iyi arkadaşları olsun, uyuşturucuya bulaşmasın..
biraz da bana yardım etsin..
ya da neyse etmesin rahat olsun..
iyi bir üniversiteye girsin, kimseye muhtaç olmasın..
askerliğini sağ salim yapsın..
iyi bir evliliği olsun..
bunlar ki çok temel konular, daha neler de neler..
kısmen yıllarını, planlarını, kendilerini bir yere bırakıp çocukları için birçok taviz veren iki insanın kaybı..
bunu anlatmak imkansız, kimsenin yaşamamasını dilemek gereksiz..
erkeklerin sütyen takmadığı varsayılırsa normal bir durumdur..
şayet sütyen takıyorsa er kişi yazıklar olsundur ona.
ayrıca bu erkeklerle alay edenleri kınıyorum efendim..
oyle sanıldığı gibi kolay değildir sütyen kopçasi açmak..
romantizmi de mahvetmez gülünür, geçilir..
o kopça elbet bir ara açılır..ve olaylar gelişir..
şayet sütyen takıyorsa er kişi yazıklar olsundur ona.
ayrıca bu erkeklerle alay edenleri kınıyorum efendim..
oyle sanıldığı gibi kolay değildir sütyen kopçasi açmak..
romantizmi de mahvetmez gülünür, geçilir..
o kopça elbet bir ara açılır..ve olaylar gelişir..
kime sorsak kabul etmeyecektir belki,evet..
banane be başkası ne derse desin diyeceğizdir çoğu zaman..
doğru olan da budur, belki değildir..bilemem..
ama öyle kolay değildir başkası ne der diye düşünmeden yaşamak..
kim ne der acaba diye düşünerek yaşıyoruz işte, ama isteyerek, ama istemeden oluyor bi şekilde..
belki ben değil..
ama başkası var..
zorunluluktan dolayı bunu yaşayan insan tanıyorum ben..
arkadaşı gider de ailesine şikayet eder diye okuldan alınma korkusuyla çok istediği takdirde okulu kıramayan kızı tanıyorum..
babasına gidilip, senin kız ne biçim giyiniyor oyle diyen çıkmasın diye etek giyemeyen kız komşum benim..
gençliğinde bir kez olsun akşamdan arkadaşlarıyla gezemeyen insan var..
işte bu insan baskaları ne der diye dusunerek yasayan bir ailenin evladı..
dolaylı yolla da olsa o da baskaları ne der diye dusunerek yasamak zorunda..
her ihtimalı goze alarak bırakılan not: birisine karşı çıkmak amacıyla, aa sen bilmiyosun ama bak ben bunları yaşadım ehey diye değil başka bir bakış açısıyla yazıldı bunlar..
banane be başkası ne derse desin diyeceğizdir çoğu zaman..
doğru olan da budur, belki değildir..bilemem..
ama öyle kolay değildir başkası ne der diye düşünmeden yaşamak..
kim ne der acaba diye düşünerek yaşıyoruz işte, ama isteyerek, ama istemeden oluyor bi şekilde..
belki ben değil..
ama başkası var..
zorunluluktan dolayı bunu yaşayan insan tanıyorum ben..
arkadaşı gider de ailesine şikayet eder diye okuldan alınma korkusuyla çok istediği takdirde okulu kıramayan kızı tanıyorum..
babasına gidilip, senin kız ne biçim giyiniyor oyle diyen çıkmasın diye etek giyemeyen kız komşum benim..
gençliğinde bir kez olsun akşamdan arkadaşlarıyla gezemeyen insan var..
işte bu insan baskaları ne der diye dusunerek yasayan bir ailenin evladı..
dolaylı yolla da olsa o da baskaları ne der diye dusunerek yasamak zorunda..
her ihtimalı goze alarak bırakılan not: birisine karşı çıkmak amacıyla, aa sen bilmiyosun ama bak ben bunları yaşadım ehey diye değil başka bir bakış açısıyla yazıldı bunlar..
okusa da kadın kadındır bok atalım haydi der bir zat ve böyle bir şey çıkar ortaya..
keşke bütün cadılar okusa, ayakları üstünde dursa, kimseye muhtaç olmasa falan..
zira okumayan kadının cadılığı çok fena oluyor efendim..
keşke bütün cadılar okusa, ayakları üstünde dursa, kimseye muhtaç olmasa falan..
zira okumayan kadının cadılığı çok fena oluyor efendim..
başrollerde ewan mcgregor , alisan lohman , albert finney ve jessica lange in oynadığı muhteşem bir tim burton filmi..
hayal gücünü sonuna kadar kullanan bir adamın özendirici hayat hikayesini izliyoruz filmde, bazen gülerek, bazen ağlayarak..
seyrettikçe daha çok sevilen filmlerdendir kesinkes..
hayal gücünü sonuna kadar kullanan bir adamın özendirici hayat hikayesini izliyoruz filmde, bazen gülerek, bazen ağlayarak..
seyrettikçe daha çok sevilen filmlerdendir kesinkes..
gorduğumde evet yine yapmışlar yapacaklarını dedirten evanescence şarkısı.demet akalın şarkıları tadında sozlere sahip olan bu güzide şarkının klibi ayrı bir olay..
uzun bir masanın bir ucunda amy lee, diğer ucunda elma ısıran bir abimiz var,amy lee kalkıyor ve masanın üstünden elmalı abiye doğru seksi ve gotik bakışlar içerisinde yürüyor,amanın bu nasıl seksapel derken o da ne amy lee yi bu sefer yeşil yaratıkların arasından bir huzme edasıyla goklere doğru uçarken goruyoruz..orda bağırıyor,çağırıyor.sonra piyano çalıyor aralarda,neyse efendim elmalı abinin olduğu yere donuyoruz amy lee teenage starlarına taş cıkaracak adımlarıyla yuruyor,güzelim sesini gırtlaktan zorla soyleyerek mahvederken,elmalıya kal geliyor haliyle inanamıyor bu cazibeye,amy lee işini garanti altına almak istercesine parmağıyla elmalının dudağına dokunuyor şştt konuşma havasında..sonra yukarı doğru bakıp bir tebessüm beliriyor amy lee’nin dudaklarında evet işte o! işte hilary duff gülümsemesi amanın!!
uzun bir masanın bir ucunda amy lee, diğer ucunda elma ısıran bir abimiz var,amy lee kalkıyor ve masanın üstünden elmalı abiye doğru seksi ve gotik bakışlar içerisinde yürüyor,amanın bu nasıl seksapel derken o da ne amy lee yi bu sefer yeşil yaratıkların arasından bir huzme edasıyla goklere doğru uçarken goruyoruz..orda bağırıyor,çağırıyor.sonra piyano çalıyor aralarda,neyse efendim elmalı abinin olduğu yere donuyoruz amy lee teenage starlarına taş cıkaracak adımlarıyla yuruyor,güzelim sesini gırtlaktan zorla soyleyerek mahvederken,elmalıya kal geliyor haliyle inanamıyor bu cazibeye,amy lee işini garanti altına almak istercesine parmağıyla elmalının dudağına dokunuyor şştt konuşma havasında..sonra yukarı doğru bakıp bir tebessüm beliriyor amy lee’nin dudaklarında evet işte o! işte hilary duff gülümsemesi amanın!!
ekmeğe sürülen kahvaltılıkların genel adı.
sadece dudaklarından, güzelliğinden falan bahsedildiği için üzülüyor olması gereken oyuncu..
mustafa topaloğlu yaptığı için direkt geyiğe alınacak şarkı..
halbuse demet akalın yapsaydı bir numaraya otururdu..
not:demet akalın yapsaydı da elbet geyiğe alınır bazı kitlelerce..amaç demet akalın ne yapsa kaliteli olur demek değildir kesinlikle..
kayıtlara geçsin..
halbuse demet akalın yapsaydı bir numaraya otururdu..
not:demet akalın yapsaydı da elbet geyiğe alınır bazı kitlelerce..amaç demet akalın ne yapsa kaliteli olur demek değildir kesinlikle..
kayıtlara geçsin..
birbirine benzeyen iki varlık..
ben varım..herkesi beklerim..
başlığın güncel tutulmasının istenmesi sebebiyle bilgiçlerin bazen başvurdukları yöntemdir..
bir zamanlar cnbc e de izlediğimiz bir ingiliz gençlik dizisiydi..
fena değildi..
alttan trouble çalardı falan..
hey gidi..
fena değildi..
alttan trouble çalardı falan..
hey gidi..
çomezlikten kurtulmuş, yeni bilgiç.
hayırlı olsun efendim..
hayırlı olsun efendim..
2004 ingiltere&fransa yapımlı romantik-komedi bir film..
başrolleri paul bettany ve kirsten dunst paylaşmaktalar..
mesleğinin son dönemini yaşayan peter coltun hayatına, lizzie bradburyin girmesiyle işinde çektiği sıkıntıyı konu alan film keyifle izlenilebilmekte..
başrolleri paul bettany ve kirsten dunst paylaşmaktalar..
mesleğinin son dönemini yaşayan peter coltun hayatına, lizzie bradburyin girmesiyle işinde çektiği sıkıntıyı konu alan film keyifle izlenilebilmekte..
umarım sorun çıkmadan atlatırlar bugünü..
çok geçmiş olsun.
çok geçmiş olsun.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?