buna alternatif bir de lekesi çıkmayan kalemler vardır..
öğrencilik yıllarında çokça yapılan eylem..aslında bunu saygısızlık adına yapmaz çoğu öğrenci..her hafta bağıra çağıra istiklal marşı söylemek bazen anlamsız gelir..yani öğrenci bilir ki, her pazartesi sabahı, cuma çıkışı bunu söylemek zorundadır, içinden gelmeyebilir bazen..ama öyle anlara denk gelir ki, o kadar hisseder ki insan marşı..çok duygulu bir andır ya da, işte o zaman farkında olmadan sesi kendiliğinden açılır zaten..
zeynep değirmencioğlunun başrol aldığı türk sinemasının unutulmaz müzikallerinden..dünyanın en iyi insanı ayşe, aliye aşık olur..alinin zengin ailesi bu ilişkiyi onaylamaz çünkü ayşe bir köylü kızıdır..sonra ayşe kendini kasabanın diğer elemanlarına verir, arası bozuk olanları barıştırmaya çalışır..yoksul çocuklara yardım eder, yatalak teyzeyi yürütür filan..arada dans edip filme renk katar..sonra teyzesine yaranmak için güzelleşmeye karar verir, müzik dersleri alır, yeni kıyafetler, danstı oydu buydu derken adım adım kitapla yürüme işine girer..sonra şanssızlık eseri sakat kalır, yüzsüz köy halkı kızcağız sakat kalınca yanına gidip bak barıştık, sevdik birbirimizi lafı yaparlar..neyse ki doktor ile teyzenin arasını da yapar sakatlık bahanesiyle..filmin en vurucu sahneleri ise hiç şüphesiz, ayşeciğin demirci ustaya pazularına bakınca erkeh gibi duruyon ammaaa.. deyişi ve alışveriş sonrası suna pekuysalın ayhh ayşeee çok güzel oldun kıııız lafına sus, farkındayım şeklinde cevap vermesidir..
işte bu güzel filmin soundtrackinin bir kısmı..
hayat sevince güzel..
sevince tatlı günler..
bir kuşu, kelebeği,
bir taşı sevin yeter..
işte bu güzel filmin soundtrackinin bir kısmı..
hayat sevince güzel..
sevince tatlı günler..
bir kuşu, kelebeği,
bir taşı sevin yeter..
burç uyumları konusunda bizleri bilgilendiren yazar..
tam bir mustafa kemal hayranıdır..atatürk öldükten bir süre sonra odasından sadece gitti şeklinde iniltiler duyulmuştur..
ilkokul yıllarımızın büyük bir kısmını kaplayan, laf atışması sonucu, kendini kazanmış gören bireyin karşı tarafa söylediği söz..ama, lafın asıl olayı söyleyiştedir..en çok rağbeti mors oldun muoooooo şekliyle görmüştür..
göt olmak gibi bir şey..
göt olmak gibi bir şey..
genelde emel sayın filmlerinde geçen benzetme..kötü kadın olan bayan -ki genelde lale belkıs olur bu bayan- emel hanımın güzelleşmeden önceki haliyle bu şekilde dalga geçer..
hatırladığım kadarıyla ilk kez ilkokul 1. sınıfta duyduğumda koşarak sınıfı terketme isteği uyandıran, çocuk olduğum halde bile güldürememiş cümle..hala hatırladığımda karnıma sancılar, mideme bulantılar gelir..
genelde ilk okul çocuklarının ailelerince inatla istenen saç modeli, erkek birey önceleri sever bu modeli, bir karizması olduğunu sanar ama sınıf atladıkça ne kadar kötü bir görüntü oluşturduğunun farkına varır..ayrıca serbest çağrışımlar sonucu amerikan traşı denince aklıma hep rıdvan dilmen gelir..
renginden ötürü olsa gerek, insana sindirimi çok iyi çalıştıracak, sarı sarı idrarlarla hayata renk katacak hissi veren ferah bir meyve suyu çeşidi..vodka ile de iyi bir uyum sağlamakta..
dr oetker imzalı, hazır olmasına karşın, ince hamuru ve dolgun malzemesiyle enfes tadı olan pizza..maddi sıkıntı içerisindeyken ve bünye illa pizza-şarap istiyorsa başvurulabilecek yollardan biri..
genelde anneanneler söyler bunu..
gecenin bir yarısı kabus nedeniyle uyanılır, anne kıçını kırıp pöfür pöfür uyuduğu ve anneannenin rüyalarla ilgili biraz bilgisi olduğu için yanına gidilir..
-ühühhü annane bok gibi bi rüya gördüm ühühü sarılsana bana
-tövbe tövbeee..kabus o kabus..hayırdır yavrum noldu?kadın da uykulu yazık lan
-ühühü şimdi ben gidiyodum yold..
-gündüz niyetine de kız!
-ya ne diyon annane üühühü ağlıyorum zaten,neyse işte gidiyodum yolsa sonr..
- (kendi kendine, kısık bir sesle) gündüz niyetine..ee sora?
- ?!?
gecenin bir yarısı kabus nedeniyle uyanılır, anne kıçını kırıp pöfür pöfür uyuduğu ve anneannenin rüyalarla ilgili biraz bilgisi olduğu için yanına gidilir..
-ühühhü annane bok gibi bi rüya gördüm ühühü sarılsana bana
-tövbe tövbeee..kabus o kabus..hayırdır yavrum noldu?kadın da uykulu yazık lan
-ühühü şimdi ben gidiyodum yold..
-gündüz niyetine de kız!
-ya ne diyon annane üühühü ağlıyorum zaten,neyse işte gidiyodum yolsa sonr..
- (kendi kendine, kısık bir sesle) gündüz niyetine..ee sora?
- ?!?
(bkz: mermaids)
özlemek, genelde tanınan birisine, ya da daha önceden bilinen bir hisse duyulan kavuşma isteği anlamında kullanılır..
ölümü yaşamadığı halde bunu özleyebilecek bireyin gerçekten çok acı çekiyor olması ve hayattan hiçbir beklentisinin kalmadığı anlamına gelebilir..
ölümü yaşamadığı halde bunu özleyebilecek bireyin gerçekten çok acı çekiyor olması ve hayattan hiçbir beklentisinin kalmadığı anlamına gelebilir..
gün ışığının yeni yeni harekete geçmeye başladığı zaman dilimidir..pencereden bakıldığı zaman koyu mavi bir renge bürünür sokaklar, gazete dağıtan çocuğun bisikletinin pedal sesleri işitilir..uykunuz vardır ama böyle hüzünlü bir manzarayı kaçırmak istemezsiniz, yaşadığınız yer neresi olursa olsun güzel gözükür orası göze, kimse yoktur sokakta, belki okula gitmek için servis bekleyen uykulu çocuklar..sessizdir, büyülüdür etraf..hiçbir olayı yoktur ama hüzün kaplar işte insanın içini, inanılmaz bir sigara içme arzusu oluşur bünyede, sabahın köründe ağızda o boktan tad olduğu için önce bir fincan kahve yapılır, pencerenin yanına ilişilir bir sigara yakılır..üşüme gelir, ürpertir insanı hava o saatlerde esinti olur..sonra sabah ezanı okunur, sabah ezanını dinlemek ya da hissetmek için çok da dinibütün bir vatandaş olmaya gerek yoktur aslında, onun için dinlenir, belki ağlanır, dua edilir..belki edilmez..sigara biter, ezan biter, kahve yarım kalır..uyumaya devam edilir..
günümüzde kadınların atağa geçtiği eylem, erkeklerin adı çıktığı için kadınlar pek göze batmıyor olabilir, ama ilerleyen yıllarda açık arayla öne bile geçebilir dişi camiası..ilk zamanlarda ohh hep kadın mı aldatılacak helal olsun demişsem de düşünmeden edemem şu sıra, ee iyi bi bok mu ki bu nedir yani??
kız olsam orospu olurdum tadında saçma cümlecik.
genelde bilgiçliğe ilk adım atıldığı zamanlarda girilen entrylerdir bunlar..sözlükte zaman geçirdikçe kendini geliştirip, daha iyi yazmaya başlayan bilgiç, çok değil birkaç ay sonra, bu entrylerle karşılaşır..kimi zaman güler la ne boktan yazmışım diye, kimi zaman siktir, benim bi itibarım var kimse görmemeli bu entryi nidalarıyla siler entrysini..böyledir işte..
irlanda viskisinden yapılan enfes bir içecek, sabah kalkıldığında dahi içilebilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?