armour

(bkz: kefen deliği)

yaptığım araştırmalara göre sigaranın bağımlılık yapıp yapmadığının kesin olarak anlaşılabilmesi için, ilk 35 seneden sonra bi 35 sene daha geçmeliymiş. rahat olun yani.

- nereye gidiyosun necla!?
+ canım sen eve gelene kadar döneriz biz merak etme yakın bi yere gidiyoruz, evet, gideceğimiz yer yakın bi yer..
- gidiyoruz derken? kim var yanında? kiminle gidiyosunuz?
+ ben de tam onu diyodum arkadaşlara hayatım ya, hilmi olmadan yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyorum, keşke işte olmasaydı o da gelebilseydi dediydim tam şimdi.. off bak yine içim burkuldu, bi garip oldum ben, neyse seni de üzmiyim kapatıyım bi elimi yüzümü yıkıyım en iyisi ben, iyi gelir belki. canım benim. muck.
- ?

ferhat gocer’in yanlış anlaşılmaya müsait şarkılarından birisi. fazla bi değişikliğe de gerek yok üstelik, dedim ya kendinden müsait.


saçmalama ne olur, çare çok nasıl gidersin?
istediğin her şey sanki yok, değer mi dersin.
başkaları bilmez, görmez o nasıl bir duygu,
al elini pipime bir koy, işte gerçek bu.

her yer soğuk hep karanlık,
kendi kendime tarifsiz.
ayrılmamız çok gereksiz,
şimdi uzaktan sebepsiz.

biri bana versin, o da sensin,
beni kırmış olsan da..
ikimiz de aşık, bir tek farkla;
benimki senden biraz fazla!

4. nesil çömezdir kendisi.

http://tinyurl.com/nggvye

ıslatıpta yapıldığı takdirde ishalli osuruk sesi çıkar.

böyle saçmasapanca bi şeyin ne kadar gereksiz olduğunu hem şiir yazıp hem de bunu paylaşmak kadar kötü bi hareket nasıl olur da beğenilmeyecek şiirler yazıp yazıp ortaya atmak, öyle gereksiz bi şey ki bi sözlüğe yazmak, yani, olabilir mi.

önemli not: burada kullanılan silecek, sopanın ucunda takılı yerlerin suyunu çekmede kullanılan silecek değildir.

bir elin nesi var iki elin sesi var şeysini biraz abartmış olabilirler tamam ama olsun yine de romantikliklerinden bir şey kaybetmiş sayılmaz bu sevgililer benim nazarımda.

herhangi bir insan eli kadardır. büyütülecek bir şey yok yani.

webcamini açacak diye niye gidip eski sevgiliye makyaj yapıyoruz ki onu anlamadım ben. o mu çağırmış?

(bkz: horlayan kişinin ölmesini beklemek)

dünyanızın yörüngesine girmek üzere hızla yaklaşmakta olan tanımlanamayan bir cisimdir.

varlığını kendi varlığınızdan ayırt edemediğinizdir.

arabanın kaportasına sürüldüğünde aynı etkiyi göstermiyor fakat yüzeyini iyi parlatıyor o ayrı.

(bkz: insan yerine koyulayım derken insanlıktan çıkmak)

güzel bi lafmış, ibrahim tatlıses albümünün adı olmasına üzüldüm.

(bkz: aferim çok iyi düşünmüşsün)

koltukları poşetleriyle kullanın. bilindik bir yöntemdir ve koltukları yıpratmaz ömrünü uzatır.

halıları tavana monte ettirin. hem kirlenmez hem de üst kattakilerin zemini fazla soğuk olmaz ayakları daha az üşür. aynı şeyi sizin için de alt komşunun yapması lazım tabi. organize olmak lazım.