armour

(bkz: yanlış anlamak)
(bkz: yanlış anlaşılmak)
(bkz: aramaya inanmak)

bir de aşka hasret kalmaya hasret kalmak vardır ki o zaman durum sanki daha vahimmiş gibi gözüksede aslında bir tehlikesi yoktur sanki, galiba, ne demek istediysem artık.

sevmek ve nefret etmek birbirine çok yakın..
birini sevdiğin için seversin.. ya da sevdiğin ve canını yaktığı için nefret etmeye yönelirsin.
ona en ağır gelecek olanı hiçbir şey hissetmemektir.. nefretini bile vermeye değmemesidir, sokakta gördüğün herhangi bir insandan farksız olmasıdır..

kendini anlatarak işe başlayabilirsin mesela..
onların da uğraşısı erkekleri anlamak zaten. hatta bu yüzden anlaşılmaz oluyorlar.

sevgiliye hitap biçimi.

ayım

hollanda’lı, iri yarı, koca memeli inekler. meme yoksa öküzler.

29 şubat. dört yılda bir lazım oluyor.

(bkz: mum yalamak)

(bkz: taktı derken)

bunların bir de altına kaçıranları vardır ki acınasılıkta üstlerine tanımam. sidikli sidikli koltuğa oturtulmadıkları için yolun geri kalan kısmını ayakta giderler bi de bunlar.

(bkz: molada altına kaçıran yolcu)

(bkz: dinlenmeden önce ölünmesi gereken şarkılar)

türk kadını giremediği için türk kadınına giren şey.

(bkz: üçümüz bir diva nın dalıyız)

edit:güller açan.

nereye takılacağını unutunca sizi komik duruma düşürebilen bir komiklik eşyası bu.

(bkz: adı batsın)

kıvraklığın diğer bir adıdır.

sınav günlerine yanlış bakıp başka derse çalıştıktan sonra sınav anı önüne gelen sorulara sinavlarda verilmis en kotu yanitları verebilmektir. daha sonra anı olur.

(bkz: şehirler arası)

(bkz: şehirler arası yolculuk)

sınıfa tek erkek girip tek hocayı dinlerken tek kızı tekmeleyip tek geçmek isteyince çükün düşmesidir.

(bkz: sınıfta tek kız olmak)
(bkz: sınıfta tek erkek olmak)
(bkz: sınıfta tek hoca olmak)
(bkz: sınıfa maskara olmak)