yaşamak

salavin
cahit zarifoğlu’nuın anı-günce kitabının ismi.

kitaptan bazı cümleler:

’ruhumuz dar bir şeridin içinden sızılarla geçiyor.’

’ve o zaman daha önce hiç bu kadar büyüğünü görmediğimi düşündüm: yalnızlığın.’

’ve anlıyorum ki durmuştur. ruh akmamaktadır bu koca medeniyetin içinde.’

’bizi bilmediğimiz bir nedenle bırakıp gitmiş olan babamızın anamızın dilinde, ’yine de babanızdır nerede bulsanız sarılın ellerine’ diye yankılanışı’

’bütün bir alman ulusu bira taşıyan devasa bir arabanın kadanaları gibi şişmiş gerilmiş patlamak üzere.’

’bindokuz yüz yetmiş yılında ben nerdeyim.’

’pencereden bakınca toprak ve ağaç görünmeli.’

’bir kalbiniz vardır, onu tanıyınız.’

’şimdi kildiğin bütün namazlari yeniden kilmak istiyorsun.’

’diyorum ki herşeye rağmen insan mühimdir.’

’görebildiğim kadar dağ görmek istiyorum.’

’işte yine aynı hayretin elindeyim. o demir kütle pistte hızlanınca bende de birşeyler ağırlaşmaya başlıyor, o hayret ağırlaşmaya başlıyor. hızlanıyor, ve hızlanıyor, gövdenin ucu yekinip, arka tekerlekler üzerinde gidilen birkaç saniyelik görünüş ve nihayet onların da yerden kesildiği ve koca gövdenin yerden sadece bir iki parmak havalandığı an, yüzlerce tecrübeme rağmen, ’işte bir kere daha oluyor, işte bir kere daha oluyor, işte bir kere daha oluyor’ diye içimin inleyen cümlesini o kısa zaman içinde felaket bir süratle tekrarlayarak içimin hayretini, onun dalgalanışını yatıştırmaya çalışıyorum’.

’çalışmayı sevmiyorum. serbest bir böcek olmak, kırlarda diğer böceklerle gezinirken doymak, barınmak ve giyinmek istiyorum.’

’bilmediğim bir şey sarıyor beni. içimden başka bir insan çıkıyor. bana yayılıyor.’

’ama kişi kendi duygularının çeperlerine kadar doldurduğu bir dolabın içinde ne yana kaçabilir.’

’dokunup sevdiklerimizi götürüp beş on kürek toprağın altına bırakıyoruz, geçirdiğimiz zamanlar bir elbise gibi sırtımızda duruyor.’

’ankaralılar, esintisiz adamlar, geceleri terlerini soyunup, sabahları terlerini sırtlarına geçiren, ölü, şiş, sarı ve sanki murdar ankara.’

’ve gördük ki mekan değildir zamandır önemli olan ve lakin o da değildir eylemdir önemli olan ve o dahi değildir kalb olmadıkça.’

’yararsız bir bez parçasını bütün gün boynumuza asıp niçin gezdiriyoruz.’

’ve yavuz sultan selim’in bıraktığı gibi duran müslümanlar.’
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol