nasil unutursun
ilk gunleriydi istanbula tasindiginizin
usulca dokunmustun hanimeli kokan
bir duvara yasli beyaz bisiklete
-binmek ister misin
diye bir sesle irkilip
ayrilmistin hayal dunyasindan
annenin dizlerine yatirip
sari saclarini
saatlerce taramayi dusledigi omercik
duruyordu iste tam karsinda
ki yaramazlik yaptiginda
az mi dua ederdi
onun gibi uslu olmana
kalir miydin hic altinda
boylesi sicak bir davranisin
sen de cebinde tasidigin
kolonya kapagini uzatmistin ona
ve baslamisti bir arkadaslik
catilarina martilarin kondugu
cicekci sokaklarinda
evlerin arasindan
bakmak isterken kiz kulesine
acemisi oldugun bisikletten dusmustun
gitmiyor gozunun onunden
filmlerdeki gibi yardimina kosmasi
ustelik o gun ilk kez
yara bandiyla tanismistin
kaybettin omercigi
soforluk yaptigini duyunca birara
ama bu sehirde
tasradan gelen bir cocuga
bisikletini verecek insanlarin
yasadigina inaniyorsun yine de
siyah ve kivircik saclarinla.
(bkz: sunay akin)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?