bir yasmine galenorn kitabı. sisters of the moon serisinin ilk kitabı aynı zamanda. vakit öldürmelik kitaplar arasında yerini alabilecek bir kitap, başka da bir özelliği yok. yine de şu satırları okuyunca insanın bir svartan bulası geliyor:
zıt doğalarımız birleşip, dans etmeye başlayınca önceden aşina olduğum çekimi yeniden hissettim.
-sabahlığını çıkar, dedi ve emirlerine uymamam gibi bir şey söz konusu dahi değildi. sabahlığımın kuşağını çözdüm ve üstümden kayıp yere düşmesine izin verdim.
-şimdi geceliğini, dedi.gözlerini ayırmadan bana bakıyordu.
geceliğimi çıkarıp sabahlığımın yanına attığımda göğüslerim ağrımaya başladı. eğilip boynumu öperken nefesimi tuttum.
-ne istiyorsun?, diye sordu.
cevap verirken sesim titredi: dokun bana. dilini ve dudaklarını tüm vücudumda gezdir. seni tekrar çıplak görüp ellerimde hissetmek istiyorum. beni bekletme, lütfen...
onun ırkı o kadar güçlü ki, bir kere bir svartanla beraber olduysan başka bir geceyi ve sonra başka bir geceyi arzulardın.
-beni istiyor musun?, diye sordum.
-seni istiyorum, her milimini, her kıvrımını istiyorum...
ve bizi bedenlerimizden çıkarıp ruhlarımızın birleşeceği diyarlara uçurması için kendimi ona sunmamla oyun sona erdi. yatağa uzandığımda ikimiz de bu kadar uzun zamandan sonraki ilk buluşmamızın pek de nazik olmayacağını biliyorduk. ihtiyacımız çok büyük aciliyetimiz çok güçlüydü. içime girdiğinde gözleri parladı. kalın ve talepkar bir şekilde içime yerleşti. ve oradaydık bir tepenin kenarında kontrol için savaşıyorduk.
son defa içime girdikten sonra, titredi. önce o pes etti ve inleyişi beni kendime getirdi. son bir hareketle kendimi boşluğa düşerken buldum...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?