william shakespeare

pinhan
can yucel’in muhtesem cevirilerinden dolayi zamaninda kendisine hayran kaldigim; sonrasinda orijinalini okurken yasadigim iskence sonucu biraz uzaklastigim ancak simdilerde yeniden hasir nesir olmak durumunda kaldigim hakkinda cesitli spekulasyonlar olan, yunan tragedyalarindan sonra en cok tutulan oyunlarin yazari. kariyerinin ilerleyen donemlerinde yazdigi soneler onun aslinda sadece populer olmak isteyen birisi olmaktan cok gercekten edebiyatla ilgilenen biri oldugunu gostermistir. kendisi gibi edebiyat yapmaya calisan ya da diger cagdaslarindan kendisini farkli kilan sey ronesansla beraber gelen yeni dunya duzeni icinde eskinin ve yeninin catismasini bireye temellendirmesinde saklidir. bireyin kendi edimini sorunsallastirmasi ve ic dunyasina dair korkulari oyunlarinda karsimiza cikan hayalet, cadi gibi imgelerin yeryuzune yansimis halleridir. shakespeare daha cok modern dunyayi temsil ederken nasil olur da eskiye, gecmise dayanan bu tarz inanislara oyunlarinda yer veriyor sorusunun en guzel yaniti da bu sekilde verilmektedir. kisi, bilincaltindan asla kacamaz ve bastirmak istedigi kabus ve korkulari farklı formatlarda kendisini bulur.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol