ugultu

cevizlisucuk
uğultu

elinde değil ki
susturasın

beynindeki zangocun
akşamdan kalan öfkesi ile
iplerini çektiği
çanların uğultusunu

arayıp bulurlar seni
kaçsan da senden

kavrayıp pençelerinle
söküp atmak istesen de
kurtulamazsın

kapının her çarpışında
dikilirler karşına
...... lerin itleri

etlenip
kemiklenip
yeniden

bekir necati

durum
gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses.

uğultu

zaman düşümünün batıklarında
çakıl taşı huzursuzluğum
ve gözlerimin altında
düğüm, düğüm ölü kuşlar suskunluğum.
cevapsız kalıyor bendeki
o dinmeyen uğultu
içinde bulunduğum an
daha düşünmeye başlamadan
gerisinde ölümün.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol