tunuslu hayrettin paşa

mitili
osmanlı sadrâzamlarından. çerkes veya abaza asıllı olan hayreddin paşa, yaklaşık olarak 1821 yılında doğmuş ve küçük yaşında köle tüccarlarının eline düşerek kafkasya’dan istanbul’a getirilmiştir. reîsülulemâ ve nâkibüleşrâf kıbrıslı tahsin bey tarafından satın alınarak, tâlim ve terbiye edildikten sonra, tunus vâlisi ahmed paşaya verildi. zekâsı, çalışkanlığı ve kâbiliyetiyle vâlinin dikkatini çeken hayreddin’in tahsiline özel ihtimâm gösterildi. bâzı ilimlerin yanında fıkıh ve tunus’a gelen fransız subaylarından da fransızca ve askerî dersler aldı. daha sonra avrupa’ya gönderilerek riyâziye (matematik), tabiiye, hukuk ve târih okudu. tunus’a döndüğünde askerî garnizonlarda vazîfe aldı. 1842’de binbaşı, 1843’te yarbay ve 1846’da miralay oldu. 1850’de mirlivalık rütbesiyle süvâri asâkiri kumandanlığına tâyin olundu. dönüşünde tunus’ta çeşitli memuriyetlerde bulundu.
1863 senesi sonlarında memuriyetlerinden istifâ etti. fransa, prusya, isveç, danimarka, hollanda ve belçika devletlerinin başşehirlerini dolaştı. 1864’te tunus’ta zuhur eden bir ihtilâl üzerine, fevkâlade memuriyetle istanbul’a gönderildi. istanbul’daki vazîfesini yerine getirdikten sonra, tekrar tunus’a gitti. daha sonra tekrar fransa, ingiltere, italya, prusya ve avusturya devletlerinin başşehirlerini dolaştı. 1871’de vezîr-i mübâşir unvânıyla tunus eyâleti borçlarının indirilmesi ve birleştirilmesi için teşkil olunan komisyon başkanlığına tâyin edildi.

tunus hükümetinin, italya’dan aldığı borcun ödenmesiyle ilgili çıkan ihtilafı arz etmek üzere istanbul’a geldi. 1873’te tunus’a döndü. 1878’de istanbul’a dâvet edilerek vezirlik rütbesiyle meclis-i âyân azâlığına, daha sonra da yeni teşkil olunan mâliye komisyonu reisliğine tâyin olundu. 1878’de sadrâzamlığa getirildi. doksanüç harbi denilen osmanlı-rus harbi sonrasında sadârete getirilen hayreddin paşa, bu makamda 7 ay 26 gün kaldı. pâdişâhın yetkilerini yok sayması ve pâdişâha saygısızlık sayılabilecek bâzı isteklerde bulunması sebebiyle, 1879’da sadâretten azledildi.

hayreddin paşa, akvem-ül-mesâlih fî mârifeti ahvâl-il-memâlik adlı bir eser yazdı. ancak, ibnü’l-kayyım el-cevzî’nin bozuk fikirlerinden etkilenerek yazdığı bu eserinin basımı yasaklandı.

hayreddin paşa, tutulduğu nikris hastalığının şiddetlenmesi sonucunda 1890’da istanbul’da vefât etti. eyüpsultan’da bostan iskelesinde hazırlanan kabre defnolundu. mehmed nûri, mehmed hâdi, mehmed tâhir, mehmed sâlih, mahbûbe ve behiye adlı altı evlâdı vardı.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol