time

floydian
sıradan bir günü oluşturan anları sayarak
zamanı parçalarsın, kolaycacık harcarsın
doğduğun topraklarda bir parça toprağın üstünde dolanarak
sana yol gösterecek birini, birşeyi bekleyerek.

yoruldun eve kapanıp yağmuru seyretmekten ve güneşte mayışmaktan
daha gençsin ve yaşam uzun, harcayacak vaktin var bugün
ve bir gün bakmışsın ki on yılı bırakmışsın ardında
kimse söylemez sana koşacağın yeri, başlama işaretini kaçırmışsın.

ve koşarsın koşarsın güneşi yakalamak için ama güneş batmakta
ve dolanmakta tekrar sana görünmek için
güneş aynı güneş aslında ama sen yaşlısın artık
bir nefeslik ömrün var ve bir gün daha yakınsın ölüme

gittikçe kısalmakta yıllar, vakit bulamayacağız galiba
tasarılar ya sıfır ya da yarım sayfa karalama
umutsuzluğa sarılarak avarelik etmek ingilizlere özgüdür
vakit geçti bitti şarkı, söyleyeceklerim bitmedi ama.

evdeyim, evdeyim yine
seviyorum burda olmayı fırsat buldukça
eve döndüğümde üşümüş ve yorgun
iyi geliyor kemiklerimi ısıtmak ateşin başında
uzakta çayırların ötesinde
ağır ağır çalan demir çan
çağırıyor insanları dizleri üzerine çökmeye
duymak için kısık sesli o sihirli sözleri.


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol