the skin i live in

türkiye’de içinde yaşadığım deri ismiyle vizyona giren film. başrol oyuncusu olarak antonio banderas’ı görüyoruz.

fragmanı ise şöyle:

http://webtv.hurriyet.com.tr/6/26291/0/1/icinde-yasadigim-deri.aspx

bir almodovar filmi.

filmin finali bana uyku evi ’ ni anımsatmıştır.

konusu şöyledir;

bir araba kazasında yanarak ölmekten son anda kurtulan eşini yanıklardan oluşan görüntüden kurtarmak için yeni bir deri yaratmak üzerine çalışmalar yapan estetik cerrahı dr robert ledgard (antonio banderas) on iki yıl boyunca evindeki laboratuvarında çalışmaya devam eder ve domuz-insan kanı karışımıyla elde ettiği bir deri üretir.

eşinin yanmış vücudunu görmesi üzerine intihar etmesi ve küçük kızlarının da buna şahit olmasından sonra büyük depresyon geçiren aile iyice hassaslaşmıştır. küçük kız büyüdüğünde de psikolojisini bozan bir olay yaşayacak, bu olayın üzerine dr ledgard, yaptığı deneyleri büyüterek neredeyse dr frankenstein haline gelecektir...

gerilim türündeki film, fransız polisiye yazarı thierry jonquet’in "tarantula" isimli 2005 tarihli romanından uyarlandı. yönetmenin 20 yıl sonra antonio banderas’la tekrar bir araya geldiği ’the skin that i live in’, kızına tecavüz eden bir adamdan intikam almaya çalışan psikolojisi bozuk bir plastik cerrahın saplantılarını ve hücrelerle ilgili yaptığı araştırmalar sayesinde yeni bir insan derisi yaratmasını konu alıyor.

bir çok açıdan rahatsız edici bir film. antonio banderas alışılmışın dışında bir rolde ve tek kelimeyle muhteşem.

sonunda kime küfür edebileceğimi şaşırdığım film. ağzımdan tek çıkan kelime hassiktir olmuştur. insanı hafif hafif rahatsız eden bu film izlenmelidir.