yerde yatan kişiye önce seslenilir, sonra bir temel fıkrası anlatılır, güldürülür kaldırılır.
açılın ben temelim diyen biri de kalabalıktan fırlayabilir mesela...
temel yaşam desteği
daaayyiiiii, iiiimmiinnnn diye yuksek sesle sorulur once, ses gelmezse sole bi durtulur, kıprasma olmazsa, etraf kolacan edilir bi goren varmı diye ani hareketler akabinde hemen olay mahallinden tuyulur, mazallah sahit mahit yazarlar.
avrupa resüsitasyon konseyi rehberinde belirtildiği üzere cpr yeni bilgiler ışığında 15:2 değil 30:2 yapılmalıdır. yani 2 destek solunumunu 30 kalp masajı takip etmelidir. kalp masajını yapan kişi saniyede bir basıdan daha hızlı kompresyon yapmalıdır.
yerde yatan kişiye önce yükse sesle iyi olup olmadığı sorulur.
daha sonra sırtına sertce vurarak ’’ iyisin ,iyisin ’’ denir..
daha sonra sırtına sertce vurarak ’’ iyisin ,iyisin ’’ denir..
okyanusun ortasinda yanliz kalsaniz ya da bir ormanda kalmis olsaniz uygulayabileceginiz yontemler butunu.okyanusta kopek baliklarindan korunmak ve usumemek icin anne karnindaki cenin pozisyonu veya en yakindaki kisi ile sarilma yontemi.ormanda ise sirt sirta verip daire olusturmak ve yaralilari bu daire icinde tutmak.temel yasam desteginin daha kapsamlisi ilk yardimla baglantili hayatta kalma sanatidir.cok kapsamlidir bir kisiden yuzlerce kisiye kadar cesitli versiyonlari mevcuttur.egitimlerde ise senaryolardan yararlanilir ve uygulanir.ciddi bir istir.
profesyonel bir ilk yardim egitimi almamis vatandaslar icin uygulamasi(belirtilerin nedeni acisindan)zordur.mesela solunumu durmus bir kisiye ilk tespit zordur. solunumun neden durdugu sonra ki mudahele icin onemlidir. yabanci bir cismin bogaza takilmis ve nefes borusunu tıkamis olma ihtimalini(dil harici)bulmak,ya da kalp masajini veya heimlich manevrasini secmek ilk yardima baslayacak kisinin isidir.vatandas ilk yardim gelene kadar dili nefes borusundan kurtarıp sok pozisyonunu aldirmasi ve hastaya ve cevresine guven vermesi gerekir.
yerde yatan kişiye önce yükse sesle iyi olup olmadığı sorulur.
cevap yoksa etraftan birisine 112yi araması söylenir. etrafta kimse yok ve sizinde telefon etmeniz 4 dakikayı geçecekse telefon işi bi kenara bırakılıp direk #249099 nolu entryde bahsettiğim abc olayına girilir.
airway: bir elinizi hastanın alnına koyun. diğer elinizi çenenin kemiğine yerleştirin ve ağzı kapatmadan kafayı arkaya doğru eğin. çenenin altındaki yumuşak noktaya dokunmaktan kaçının. oraya yapılacak herhangi bir basınç, dili yukarı doğru itip nefes borusunu tıkayabilir.
eğer boyun yaralanmasından şüpheleniyorsanız, kafayı arkaya eğmeden çeneyi kaldırmayı deneyin.
bu hareketle en azından dilin havayolunu tıkamasını önleriz. tabi hastanın boğazına da bakmalı bişey varsa çıkarmalı takma dişleri varsa onlar da çıkarılmalıdır.
breathe: 3-5 saniye hastanın nefes alıp almadığını kontrol edin.
yüzünüzü hastanın göğsüne çevirin (bak)
kulağınızı hastanın burnuna ve ağzına yaklaştırın( dinle)
nefesi yanağınızda hissedin.(hisset)
eğer hasta nefes almıyorsa:
nefes borusunu açık tutun.
burnu parmağınızla sıkarak kapatın.
derin bir şekilde nefes alın.
dudaklarınızı hastanın ağzına yapıştırın veya yüz koruyucu kullanın.
iki kez yavaşça nefes verin, her birini 1 ½ ile 2 saniye arasında sonlandırın.
her nefes verdikten sonra tekrar nefes alın.
nefes verirken göğsün kalkışını izleyin.
nefes verdikten sonra göğsün inmesini bekleyin.
bunu da yaptıktan sonra sıra c´ye geldi.
circulation: iki parmağınızı hastanın gırtlağına yerleştirin. parmağınızı yavaşça boynun oyuğuna doğru kaydırın (sizden taraf)
8-10 saniye carotid (boyun) nabzı, hissedin.
bundan sonra karar vakti. hasta nefes alamıyor ama kalbi atıyor yani nabız varsa sadece yapay solunum, hem nefes alamıyor hem de kalbi atmıyorsa asıl cpr dediğimiz kalp akciğer yardımı gerekir.
cpr´ın mantığı hastaya iki solunum yaptırdıktan sonra alınan oksijenin 15 kere kalbe kompresyon yapılarak vücuda dağılmasını sağlamak üzerine kuruludur.
önce başlangıç için hastaya iki kere nefes verin.
parmağınızı göğüs kafesinin bir tarafındaki kaburga kemiklerin alt uç noktasından yukarıda kaburga kemiklerin ortadaki birleşme merkezine doğru kaydırın. bir çentik veya ters dönmüş bir "v" hissedeceksiniz. bu göğüs kafesinin altıdır.baş parmak hariç dört parmağınız yan yana iken elinizin bir kenarını buraya koyun. (bu noktayı bulamazsanız kalbe yeterli kompresyonu uygulayamayabilirsiniz)
diğer elinizin alt kısmını (ayasını),hastanın göğsüne,koyduğunuz elinizin, onun kafasına yakın olan tarafının yanına,göğüs kemiğinin üzerine yerleştirin.
elinizi çentikten kaldırın ve diğer elinizin üzerine yerleştirin.
parmaklarınızı birbirine kenetleyin. parmaklar direk olarak göğüs üzerinde olmamalıdır. sadece bir elin alt kısmı göğüs kemiğine direk olarak temas etmelidir.
kollarınız dümdüz olmalıdır. yani kompresyonu dirseklerimi bükerek değil direk olarak omuzlarımızla yüklenerek yapacağız.
göğüs kafesini (iman tahtası) aşağı doğru 4-5 cm inecek şekilde kompresyon yapılır.
bu kompresyon işlemini 15 kere yapacağız ve 1, 2, 3, ... 14, 15 diye sesli olarak saymakta bi mahsur yok.
4 defa bu 2+15 olayını tekrarlayıp 4 seferin sonunda 2 nefes daha verin. sonra nabzı kontrol edin (tabii ki şahdamarından). eğer nabız gelmemişse işleme devam edin.
cpr´a hasta canlanana veya ambulans gelene kadar devam edilir.
bu işlem sırasında bazı kaburga kemikleri bile kırabilir, bundan korkmayıp devam etmelisiniz.
kalp masajının sadece eğitim görmüş kişiler tarafından yapılması öneriliyor ama ortamda sadece siz ve hasta varsa elinizden geleni yapmalısınız bence. ha tabi bırakın dışardaki insanı bazı doktorlar bile böyle bir hasta gördüklerinde topuklarlar. ama siz birşey yapmazsanız hasta zaten ölecek öyleyse elimizden geleni yapıp onu yaşama bağlayabiliriz. ölüm raporu yazılan ve artık cpr´ı eğitim amaçlı olarak internlere devredilen bir hastanın bile geri döndüğünü gördüm. hasta geri döndüyse ve hele ki en son kalp masajlarını da siz yaptıysanız hissedeceğiniz mutluluğun tarifi yoktur. sonuçta ölen birisi artık sizin aracılığınızla yaşıyordur.
cevap yoksa etraftan birisine 112yi araması söylenir. etrafta kimse yok ve sizinde telefon etmeniz 4 dakikayı geçecekse telefon işi bi kenara bırakılıp direk #249099 nolu entryde bahsettiğim abc olayına girilir.
airway: bir elinizi hastanın alnına koyun. diğer elinizi çenenin kemiğine yerleştirin ve ağzı kapatmadan kafayı arkaya doğru eğin. çenenin altındaki yumuşak noktaya dokunmaktan kaçının. oraya yapılacak herhangi bir basınç, dili yukarı doğru itip nefes borusunu tıkayabilir.
eğer boyun yaralanmasından şüpheleniyorsanız, kafayı arkaya eğmeden çeneyi kaldırmayı deneyin.
bu hareketle en azından dilin havayolunu tıkamasını önleriz. tabi hastanın boğazına da bakmalı bişey varsa çıkarmalı takma dişleri varsa onlar da çıkarılmalıdır.
breathe: 3-5 saniye hastanın nefes alıp almadığını kontrol edin.
yüzünüzü hastanın göğsüne çevirin (bak)
kulağınızı hastanın burnuna ve ağzına yaklaştırın( dinle)
nefesi yanağınızda hissedin.(hisset)
eğer hasta nefes almıyorsa:
nefes borusunu açık tutun.
burnu parmağınızla sıkarak kapatın.
derin bir şekilde nefes alın.
dudaklarınızı hastanın ağzına yapıştırın veya yüz koruyucu kullanın.
iki kez yavaşça nefes verin, her birini 1 ½ ile 2 saniye arasında sonlandırın.
her nefes verdikten sonra tekrar nefes alın.
nefes verirken göğsün kalkışını izleyin.
nefes verdikten sonra göğsün inmesini bekleyin.
bunu da yaptıktan sonra sıra c´ye geldi.
circulation: iki parmağınızı hastanın gırtlağına yerleştirin. parmağınızı yavaşça boynun oyuğuna doğru kaydırın (sizden taraf)
8-10 saniye carotid (boyun) nabzı, hissedin.
bundan sonra karar vakti. hasta nefes alamıyor ama kalbi atıyor yani nabız varsa sadece yapay solunum, hem nefes alamıyor hem de kalbi atmıyorsa asıl cpr dediğimiz kalp akciğer yardımı gerekir.
cpr´ın mantığı hastaya iki solunum yaptırdıktan sonra alınan oksijenin 15 kere kalbe kompresyon yapılarak vücuda dağılmasını sağlamak üzerine kuruludur.
önce başlangıç için hastaya iki kere nefes verin.
parmağınızı göğüs kafesinin bir tarafındaki kaburga kemiklerin alt uç noktasından yukarıda kaburga kemiklerin ortadaki birleşme merkezine doğru kaydırın. bir çentik veya ters dönmüş bir "v" hissedeceksiniz. bu göğüs kafesinin altıdır.baş parmak hariç dört parmağınız yan yana iken elinizin bir kenarını buraya koyun. (bu noktayı bulamazsanız kalbe yeterli kompresyonu uygulayamayabilirsiniz)
diğer elinizin alt kısmını (ayasını),hastanın göğsüne,koyduğunuz elinizin, onun kafasına yakın olan tarafının yanına,göğüs kemiğinin üzerine yerleştirin.
elinizi çentikten kaldırın ve diğer elinizin üzerine yerleştirin.
parmaklarınızı birbirine kenetleyin. parmaklar direk olarak göğüs üzerinde olmamalıdır. sadece bir elin alt kısmı göğüs kemiğine direk olarak temas etmelidir.
kollarınız dümdüz olmalıdır. yani kompresyonu dirseklerimi bükerek değil direk olarak omuzlarımızla yüklenerek yapacağız.
göğüs kafesini (iman tahtası) aşağı doğru 4-5 cm inecek şekilde kompresyon yapılır.
bu kompresyon işlemini 15 kere yapacağız ve 1, 2, 3, ... 14, 15 diye sesli olarak saymakta bi mahsur yok.
4 defa bu 2+15 olayını tekrarlayıp 4 seferin sonunda 2 nefes daha verin. sonra nabzı kontrol edin (tabii ki şahdamarından). eğer nabız gelmemişse işleme devam edin.
cpr´a hasta canlanana veya ambulans gelene kadar devam edilir.
bu işlem sırasında bazı kaburga kemikleri bile kırabilir, bundan korkmayıp devam etmelisiniz.
kalp masajının sadece eğitim görmüş kişiler tarafından yapılması öneriliyor ama ortamda sadece siz ve hasta varsa elinizden geleni yapmalısınız bence. ha tabi bırakın dışardaki insanı bazı doktorlar bile böyle bir hasta gördüklerinde topuklarlar. ama siz birşey yapmazsanız hasta zaten ölecek öyleyse elimizden geleni yapıp onu yaşama bağlayabiliriz. ölüm raporu yazılan ve artık cpr´ı eğitim amaçlı olarak internlere devredilen bir hastanın bile geri döndüğünü gördüm. hasta geri döndüyse ve hele ki en son kalp masajlarını da siz yaptıysanız hissedeceğiniz mutluluğun tarifi yoktur. sonuçta ölen birisi artık sizin aracılığınızla yaşıyordur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?