tandt

polemiğe gelen yazar.

katlara gelesin demek istedigim yazardır kendisi.

beni hep üzer.

radyoda guest olunca ardarda aynı şeyi yazamayacağımızı keşfedip bizi aydınlatan yazar..

yarın okula gidip ’acaba sınavı yarın mı olsam’ diyebilen şahsiyettir ki bu kararı nası aldığını bilemiyorum.

türkçe sınavına girmek yerine uyumayı tercih etmiş,sonra da hocayla konuşup (ünide nası oluyosa artık) başka bi gün tekrar sınav yapmasını rica etmiştir.hoca da pat diye tamam yaparız demiş.ve şimdi de acaba yarın mı girsem öbür gün mü girsem deme cürretini nerden buluyo,ne bu torpil olaylarıda aklımdan geçmiyo değil.

hoca erkek,tandt erkek.e o zaman ortada kötü ilişkiler var.

gecenin bu körü kıskançlık krizlerine girme konusunda erinmeyen hatta üstüne bir de bana bir güzel fırca kayan bilgiçtir.

bu haftaki sayısal loto talihlisi.evet evet ta kendisi.isteklerinizi houstondan yapabilirsiniz.size geri dönecektir emin olun.

kendisi arkasını dönüp gitmeyi sevmeyenlerdendir lakin havasını bozduğunu,orda bulunan kişilerin keyfini kaçırdığını farkettiği ortamdan uzaklaşmasını bilen bilgiçtir.

-ve ışıklar kapanır-

karanlık odasında kuytuya çekilmiş, titremeler-güç yetmezliğiyle birleşmiş, gülümsemeler acıya dönüşmüş, mum ışığını gözyaşıyla söndürme eğilimine girilmiş, sahnede oyununu sergiler.

(ışıklar yanarken)

sahnede bir kişi daha vardır. beraber nefes alır beraber nefes verirler. kalp ritmleri aynı frekansa alınmıştır. aynı sesler kulaklarda çınlanır.roller aynıdır; erkek kızı sever, kız da erkeği.birçok şeyden de vazgeçmiştir bu role bürünmek için erkek.kızın rolünde sevdiği erkek olmak için.

roller ise sonsuz tekrardan ibaret olup hergün tekrarlanır.taa ki güzel bir oyunu sergiledikten sonraki o geceye gelene kadar.

kız:ben bu oyundan sıkıldım.hayat bana yeni bir senaryo verdi.
erkek:ama nasıl?
kız:lütfen.

-perdeler kapanır-

kız yeni bir oyuna merhaba derken ardında bıraktığı sahneyi düşünmez bile.o sahnede ne kelimelerini sarf eden bir oyuncu, ne de kalp ritmini ayarlıyacak bir aşık rolünü üstlenen erkek kalmıştır.

işte o sahnede ışıklar sönmüştür.kendine sarılıp donan bir beden, neden-nasıllarla dolu duyguları olan biri vardır.her saniyesi acı, her dakikası bitkin, her saati uykusuz, her günü hayattan kopmuş cansız bir bedene sahip canlı kalmıştır sahnenin köşesinde.

günler birbirini kovalar, aylara denk gelinir.darmadağn olan sadece sahne değildir.erkeğin kalbi de birlikte dağılmıştır.toparlamak ister ama zorlanır.vücudundaki kan oranı ile alkol oranı eşitlenmiştir.kırık dökük sahnede artık yalnız kalmıştır.hayatın vermiş olduğu bu oyunu yarım bırakmıştır.aslında yarım bıraktırılmıştır.

en kötü zamanlarda sahnenin önünden kimi zaman kızın geçmesidir.bitkin yürek bunu kaldıramaz haldedir. kızın sergilediği yeni oyuna gitmeye karar verir.

bilet olarak hayattan derin bir nefes alınır ve oyunun sahnelendiği yere girilir. kalp ritmleri artmaya başlar oyunun tam ortalarındadır çünkü.kızı görür ve tabiki yanındaki yabancıyı.yabancı bizim erkeğin rolünü üstlenmiş durumdadır.erkek ise buna dayanamaz ve sahneye atlar.her şeyi dağıtır, kırar-döker. kıza son bir kez baktıktan sonra koşmaya başlar ardına bakmadan.

-ve karanlık odaya merhaba-

erkek, hayatın ona oyun oynadığını anlar.yorgun gibi bir hali de vardır artık.ve kulağa şu kelimeler fısıldanır;

sil baştan başlamak gerek bazen
hayatı sıfırlamak
sil baştan sevmek gerek bazen
herşeyi unutmak...

gece gece canımı tantuni cektiren bilgiçtir.

kahveci tipli oksijenli solunum yapan canlı.

(bkz: koş çay kap gel lan abine)

kahveci editi: #729441

28 aralıkta buraya gelicekmiş randez-vous aldık umarız görüşebileceğiz ama yılbaşına doludur diye düşünüyoruz bizimle gelmez. buraya gelmiş de haberimiz sonradan oldu. biricik köpeğine de geçmiş olsun diyorum. teknolojiden onunda faydalanabilmesi beni sevindirmedi değil.

siyah ve beyaz renklere gönül verdiğini öğrendiğim renkdaş bilgiç.

can-ı gönülden entry girmek istediğim bilgiçtir efendim. ama öyle bir entry girmek istedim ki yapamadım. biliyorum ki kişilik haklarına saıldırı niyetinde olacak yoksa. tandt nickli bireyimiz yarın finallerinin başlamasına rağmen izmir’lerde hüseyin karadayı’ymış, eğlenmekmiş, oh$ kızlarmış niyetine çalışmadan ilk sınavına girecek. ay pardon sınav tandt’a girecek. daha fazla rencide etmek istemediğim için matematik vizelerini açıklamak istemiyorum. göt-şemsiye ilişkisini kendisine uygun görüyorum azizim.

sözlügün falcısıdır, cok iyi fal bakan bir yazardır.

(bkz: anlatsam inanmazsın)

şahsıma süper fal bakmış insandır.
yakın zamanlarda bir bayan bir erkek tarafından gönderilmiş bir paket alıp patlarsam, sorumlusu kendisidir sözlük.
ha bir de müstakbel eşimin adı ya semih ya kemal ikilemdeyiz, bunlardan biri hayatımı yakarsa yine sorumlusudur sözlük.
bununla beraber kendi başlığı altından sözlük semihlerine ve kemallerine selam ederim.

hava 50 derece sıcaktı saat geç olmuştu yaşadığımız yer için bu saatte hayat yeni başlardı.. belkide bir tek onun kullandığı motorun arka koltuğunda bukadar rahat olabiliyordum!! beline sıkı sıkı sarılmazdım ben bilirdim çünkü güvenirdim ona..belli bir kararımız vardı içicektik sarhoş olup sıkıntılardan kurtulucaktık ihtiyacımız vardı buna!! aşk acısı pek uğramaz sansakta içilince olacaklar belliydi.. neyse tekila aldık bir şişe limonları ben doğradım ..
her shot yapışımızda alkol kanımıza işliyordu muhabbeti sorma iki kafası güzel dost herşeyi konuşabilir herşeyi paylaşabilirdi çünkü ..her konuyu konuştuk kaybettiklerimiz kaybetmek üzere olduklarımız ona imreniyordum çok güçlüydü belki de benden daha dayanıklıydı hayatta ondan cok şey yaşamış olma ihtimalim zaten yoktu ama aynı yaştaydık ...şişe bittiğinde ikimizde çok kötü olmuştuk annem uyanıp bizimle dalga geçiyordu sanırım litrelerce kustuk ikimizde ama önemli olan sabah uyandığımızda yine yan yana olmamızdı. gözümü açtığımda onu bithap halde gördüm tebessüm ettim aklıma bir gece öncesi geldi çünkü ... o konuşulanlar uçmuş yüzde garip gülümsemeler kendimizle dalga geçmeler vardı!! durup düşündüm bir an... tek çocuk olduğumu unutmuş gibi hissettim sanki yanımdaki kardeşimdi o rahatlığı sezebiliyordum!! tekrar imrendim ona hayattaki en büyük şeyi kaybettiğinde bir kardeş kazanan oydu zor değildi o güçlüydü iyice farkına varmıştım artık bir öz kardeşe sahip değildi o benim de kardeşimdi özdü

(bkz: okuduğumuzu anladık mı)
(bkz: kız arkadaşın yoksa vercen mi)
(bkz: ay ben gülerim)

marmarisli sözlük müdavimlerimizden.
baktım da bu yazarımızın sayfalarını ben doldurmu$um nerdeyse. kendisini karde$ gibi belleyip dinlemi$imdir bir o kadar da dinletmi$imdir. sagolsun varolsundur yüzümdeki gülümsemelerin nedeni oldugu için...cok saf ve iyi bir kalbi oldugunu dü$ündügüm bir insan, umarım o güzel yüregi kadar pırıl pırıl bir ya$amı olur... her$eye söz gerekmez ya, öyle bir $ey i$te...

marmarisli otobüs muavinlerinden;
tatil için rus bayan arkadaşlarımla birkaç kez gittiğim marmariste tanışmıştım bu keretayla. ne saf ne de iyi bir kalbi var. topkekle kola getir demiştim bir keresinde getirmedi. sanki babasının şirketi. fazla söze gerek yok;

(bkz: benim nescafe olsun lütfen)