swissotel the bosphorus

swissotellerinin istanbul ayagi.be$ikta$’tan biraz daha yukarida in$a edilmi$tir.konfor acisindan istanbul’da ki hemen her otele ta$ sokturebilecek duzeydedir.ayrica otelin icerisine girip kaybolmamak cok mumkun degildir.dogu kulesi, bati kulesi(kulesi mi yoksa yakasi mi tam hatirlayamadim $imdi) isminde bolumleri vardir.toplanti salonlari otelin konforuna tezat te$kil etse de alt tarafi toplanti yapip siktirolup gidicez du$uncesine sahip insanlar icin cok buyuk bir onem te$kil etmemektedir.

otelin icerisinde bulunan japon restauraninda her ne kadar kurbaga bacagi, yilan gozu ya da maymun beyni ile kar$ila$acagimi du$unduysem de feci $ekilde yanildigimi daha iceri adim atar atmaz anladim.akliniza gelebilecek her tur yemek buyuk bir ustalikla hazirlanip onunuze serilmi$.ozellikle kuzu eti ile yapilan taskebabi ile somon fumenin bu kadar lezzetlisini bir ba$ka yerde yenilebilecegini du$unemezsiniz bile.

not:fiyatlari yazmak istemedim kalbi olan vardir diye.

tuvaletleri bir gariptir buranin.klasik turk tuvaletinde bulunan ve i$iniz bittikten sonra cevirmeniz gereken musluk falan yoktur.i$inizi bitirin iki yaninizda bulunan kollara dirsekleriniz ile bastirin ve su soguyana kadar yikayin nerenizi yikayacaksaniz artik.

kesmedi mi?

ayni i$lemi yeniden yapabilirsiniz.allah dirseklerinize zeval vermedigi surece gayet hijyenik bir temizlik saglar size.sifon icin de sagi solu hic aramayin.siz yerinizden kalktiktan sonra otomatik olarak akacaktir o su.

brunch icin 105 ytl oduyorsunuz efendim.