26 ocak 1908 fransa doğumlu , 20.yyın en büyük kemanistlerinden birisi.ilk olarak küçük yaşlarda piyano çalmaya başladı.ve hem piyanoyu hem de kemanı neredeyse aynı derecede iyi çalabiliyordu.
seksen yıla yakın bir süre kemanı elinden bırakmadı. cazda bir çok ilke imzasını attı. örneğin, caz tarihinin ilk kemancısıydı. django reinhardt ile kurduğu ünlü beşli "hot clup of france", avrupa cazının yönünü değiştirdi. duke ellington gibi bir çok caz dehasıyla çalmanın yanında; yehudi menuhin gibi klasikçilerle, paul simon gibi rock sanatçılarıyla deneyler yaptı. onun ardından gelen birçok eski ve yeni kemancılarla ortak albümler yayınlandı. en önemlisi, cazın en çok tartışılan türü olan swinge yapıtlarıyla benzersiz bir kişilik kazandırdı.
grapellinin keman çalışında, tamammen kendinin olan bir stili vardır. ama ön planda olan hiçbir zaman teknik üstünlüğü olmamıştır. caz ruhu, doğaçlama yetisi hep tekniğinin önünde gitmiştir. grapelli bir alaylıdır. babasının ona oniki yaşındayken aldığı kemanla, sonraki yıllarda profesyonelliğe yönelir. onu, i.dünya savaşına giderken öksüzler yurdunun bırakan babası, savaş sonrasında, kendisini yetiştirmesinde en büyük role sahiptir. genel müzik bilgisini babasıyla birlikte çalışarak öğrenir.
önce sessiz sinemalara kemanıyla eşlik eden grapelli, ilk gençliğinde daha çok dans gruplarında çalar. cazla kurduğu bağ yeni yeni filizlenirken, otuzlu yılların başında, onun gibi avrupa cazının baş mimarlarından biri olan ünlü çingene django reinhardt ile tanışır. fransanın önemli bir kulübünde çalmaya başladıklarında, kurdukları "hot club of france" adlı beşli, daha sonraki yıllarda caz tarihinin en önemli beşlilerinden biri kabul edilir. grup, ii. dünya savaşıyla birlikte dağılır. savaş, grup, ingiltere turnesindeyken patladığında, reinhardt fransaya dönerken; grappelli bu ada ülkesinde kalacaktır. reinhardt ile olan birlikteliği savaştan sonra fransada devam eder. ancak, usta gitarcının 1953teki ölümünden sonra, bu büyük birliktelik noktalanmış olur. ancak, geriye, birer caz klasiği kabul edilen sayısız plak kalmıştır.
grappelli, müzik yapma konusunda hiç ara vermemiştir. dünyanın dört bir yanını gezer. eski ve yeni kuşağın sayısız cazcısıyla çalar. onun müziğindeki özel bir ayrıcalık da, klasik müzik geleneğinden gizliden gizliye devamlı feyz almasıdır. rotası hep caz ve bu müziğin doğaçlama duygusuyla özdeşleşir. 1970lere geldiğinde artık kusursuz ve deneyimli bir dehadır.
yüz sularında albüme imza atan sanatçı, reinhardtın ölümünden sonra uzun süre bir gitarcıyla müzik yapmaktan ürker. ta ki, ingiliz gitarist diz disley ile tanışana kadar. onunla birlikte oluşturduğu grupla, özellikle avrupada yeni bir izleyici kitlesine ulaşır. deneysel çalışmaları büyük bir tempoyla devam eder. sanatçı, ölümün eşiğine gelene kadar çalmakta, kayıtlar yapmaktadır. birçok önemli müzisyenle ikili çalışmalar yapar. "meets earl hines" ve "reunion with martin taylor", bu çalışmalar arasında en iyi iki örnektir. menuhinle 1978de yaptığı "tea for two" ise onun bir başka klasik yapıtıdır. reinhardta ithafen yaptığı "young django" albümüyse adı en çok anılan albümlerindendir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?