insanoğlunun bazen prensip sahibi bir başçavuşa, bazen karbonatlı da olsa ince belli bardakla sunulmuş bir yudum çayın olmayışına, bazen içinde bulunduğu duruma kızıp dünyanın uydusunun güneşten alıp dünyaya yansıttığı ışığa olan serzenişidir.
şöyledir;
bileklerimizi morartmış yeni alman kelepçeleri,
otobüsün kaloriferleri bozuldu kamandan sonra
sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik,
başımızda perensip sahibi bir başçavuş.
niğde üzerinden adana cezaevine gidiyoruz...
bi sen eksiktin ayışığı
gümüş bir tüy dikmek için manzaraya!
can yücel
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?