(bkz: ergenekon operasyonu)
sevr antlaşması
artık tarihin kör gözler tarafından tekerrürüne tanıklık etmektense ondan ders çıkarmak zorunlu olmalıdır.
1. dünya savaşından sonra 1920 yılında imzalanan fakat vampirler tarafından ülkenin kanının emilmesine lozan antlaşması ile izin verilmeyen, gerçek kabustur.
maddeler şöyledir:
sınırlar (madde 27-36): edirne ve kırklareli dahil olmak üzere trakya’nın büyük bölümü yunanistan’a, ceyhan-antep-urfa-mardin-cizre kent merkezleri suriye’ye bırakılacak, istanbul osmanlı devleti’nin başkenti olarak kalacak;
boğazlar (madde 37-61): istanbul ve çanakkale boğazları ile marmara denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman müttefik devletlerin donanmalarını yardıma çağırabilecek;
kürt bölgesi (madde 62-64): ingiliz, fransız ve italyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon fırat’ın doğusundaki kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra kürtler dilerse milletler cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek;
izmir (madde 65-83): yaklaşık olarak bugünkü izmir ili ile sınırlı alanda osmanlı devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile yunanistan’a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin osmanlı veya yunanistan’a katılması için plebisit yapılacak;
ermenistan (madde 88-93): osmanlı ermenistan cumhuriyetini tanıyacak; türk-ermeni sınırını hakem sıfatıyla abd başkanı belirleyecek (başkan wilson 22 kasım 1920’de verdiği kararla trabzon, erzurum, van ve bitlis illerini ermenistan’a verdi.)
arap ülkeleri ve adalar (madde 94-122): osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği arap ülkeleri, kıbrıs ve ege adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;
azınlık hakları (madde 140-151): osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, osmanlı’nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse müttefik devletler tarafından denetlenecek;
askeri konular (madde 152-207): osmanlı’nın askeri kuvveti, 15.000’i jandarma olmak üzere 50.000 personelle sınırlı olacak, türk donanması tasfiye edilecek, marmara bölgesinde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma müttefik kontrol komisyonu tarafından denetlenecek;
savaş suçları (madde 226-230): savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;
borçlar ve savaş tazminatı (madde 231-260): osmanlı’nın mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, türkiye’nin almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak;
kapitülasyonlar (madde 260-268): osmanlı’nın 1914’te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
ticaret ve özel hukuk (269-414): türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacak vb.
şimdiki durumumuzla yakından bağdaşmıyor mu? bu sefer imza atacakların arasında amerika da var. üstelik bunun sonunda, minnacık kalan türk topraklarında yaşayan azınlıklara da vergi vs gibi konularda ayrıcalık yapıp diğer ülkelerin vatandaşlığına geçmeleri konusunda teklifte bulunmuşlardır 20li yıllarda.
(hemen eklemek istiyorum; daha bir kaç hafta önce amerikadan fuar geldi türkiyeye, öğretmenleri topladılar yardım kuruluşlarında vs ayda 3000 dolar maaş verip çalıştırmak karşılığında.)
bunlar unutulmamalı, bu kabustan nasıl çıktığımız bilinmeli. yeter artık bu ne böyle!? insanların gözlerini oydukça oyuyorlar.
geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder, geleceği kontrol eden de şimdiyi kontrol eder.
her devrimin bir karşı devrim süreci vardır. ama bütün bu olanlar bana kalırsa bu sürecin boyutlarını aştı.
dursunlar artık, yeter.
1. dünya savaşından sonra 1920 yılında imzalanan fakat vampirler tarafından ülkenin kanının emilmesine lozan antlaşması ile izin verilmeyen, gerçek kabustur.
maddeler şöyledir:
sınırlar (madde 27-36): edirne ve kırklareli dahil olmak üzere trakya’nın büyük bölümü yunanistan’a, ceyhan-antep-urfa-mardin-cizre kent merkezleri suriye’ye bırakılacak, istanbul osmanlı devleti’nin başkenti olarak kalacak;
boğazlar (madde 37-61): istanbul ve çanakkale boğazları ile marmara denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman müttefik devletlerin donanmalarını yardıma çağırabilecek;
kürt bölgesi (madde 62-64): ingiliz, fransız ve italyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon fırat’ın doğusundaki kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra kürtler dilerse milletler cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek;
izmir (madde 65-83): yaklaşık olarak bugünkü izmir ili ile sınırlı alanda osmanlı devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile yunanistan’a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin osmanlı veya yunanistan’a katılması için plebisit yapılacak;
ermenistan (madde 88-93): osmanlı ermenistan cumhuriyetini tanıyacak; türk-ermeni sınırını hakem sıfatıyla abd başkanı belirleyecek (başkan wilson 22 kasım 1920’de verdiği kararla trabzon, erzurum, van ve bitlis illerini ermenistan’a verdi.)
arap ülkeleri ve adalar (madde 94-122): osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği arap ülkeleri, kıbrıs ve ege adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;
azınlık hakları (madde 140-151): osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrımüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, osmanlı’nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse müttefik devletler tarafından denetlenecek;
askeri konular (madde 152-207): osmanlı’nın askeri kuvveti, 15.000’i jandarma olmak üzere 50.000 personelle sınırlı olacak, türk donanması tasfiye edilecek, marmara bölgesinde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma müttefik kontrol komisyonu tarafından denetlenecek;
savaş suçları (madde 226-230): savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;
borçlar ve savaş tazminatı (madde 231-260): osmanlı’nın mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, türkiye’nin almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak türk maliyesi müttefiklerarası mali komisyonun denetimine alınacak;
kapitülasyonlar (madde 260-268): osmanlı’nın 1914’te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;
ticaret ve özel hukuk (269-414): türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacak vb.
şimdiki durumumuzla yakından bağdaşmıyor mu? bu sefer imza atacakların arasında amerika da var. üstelik bunun sonunda, minnacık kalan türk topraklarında yaşayan azınlıklara da vergi vs gibi konularda ayrıcalık yapıp diğer ülkelerin vatandaşlığına geçmeleri konusunda teklifte bulunmuşlardır 20li yıllarda.
(hemen eklemek istiyorum; daha bir kaç hafta önce amerikadan fuar geldi türkiyeye, öğretmenleri topladılar yardım kuruluşlarında vs ayda 3000 dolar maaş verip çalıştırmak karşılığında.)
bunlar unutulmamalı, bu kabustan nasıl çıktığımız bilinmeli. yeter artık bu ne böyle!? insanların gözlerini oydukça oyuyorlar.
geçmişi kontrol eden geleceği kontrol eder, geleceği kontrol eden de şimdiyi kontrol eder.
her devrimin bir karşı devrim süreci vardır. ama bütün bu olanlar bana kalırsa bu sürecin boyutlarını aştı.
dursunlar artık, yeter.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?