sevgiliye söylenen en ağır sözler
yanağın gamze olsa
gözlerin yıldız olsa
kucağına gül dolsa
bay bay kuzum gidiyorum.
unuttum günlerini
kuruttum güllerini
yaktım gemilerini
bay bay kuzum gidiyorum.
cevaben; nolur gitme, ufak tefek şeylere kızıp gitme, ne yapmadım ki sen çok istedin de, yavaş yavaş kabul edelim senin ilacın benim demek farzdır.
gözlerin yıldız olsa
kucağına gül dolsa
bay bay kuzum gidiyorum.
unuttum günlerini
kuruttum güllerini
yaktım gemilerini
bay bay kuzum gidiyorum.
cevaben; nolur gitme, ufak tefek şeylere kızıp gitme, ne yapmadım ki sen çok istedin de, yavaş yavaş kabul edelim senin ilacın benim demek farzdır.
çok ağırsın.
of yandan geçen hatuna bak taş gibi.. bi şöyle olamadın.. şişko!
sevgiliye söylenen en ağır sözler yoktur. sevgiliye söylenen en ağır söz vardır ve bu söz henüz sözler olamadan artık sevgili, sevgiliniz değildir.
- çok iyi bir insansın, daha iyilerini hakediyorsun. akabinde timsah gözyaşları.
ee desene ’başkasını buldum ama benden nefret etmeni, bana bağırmanı istemiyorum, belki bir gun işim düşer’ diye.
ee desene ’başkasını buldum ama benden nefret etmeni, bana bağırmanı istemiyorum, belki bir gun işim düşer’ diye.
susuşlardır..
kötü bir şeyler olacağını hissederken, avuçlarınızla kulaklarınızı kapatmış,
gözleriniz sımsıkı yumulu, göğüs kafesinizde filler tepişirken, o en ağır sözü
ha söyledi ha söyleyecek diye beklerken, susmak..
bakışlarındaki donukluğun sebebinin kendiniz olmadığını öğrenmek için
içinizden dualar ederek, pür dikkat ağzından ne çıkacağını beklerken, susmak..
insan, canını acıtan bir şey söylendiği andan itibaren o şeye odaklanır, sindirmeye,
alışmaya başlar o andan itibaren.
ama en agır gelen susuşlardır..
nereden vuracağını bilememektir, her türlü ihtimal için ayrı ayrı üzülmektir,
beynini kemiren en berbat senaryolarına, her an bir yenisini daha eklemektir.
kötü bir şeyler olacağını hissederken, avuçlarınızla kulaklarınızı kapatmış,
gözleriniz sımsıkı yumulu, göğüs kafesinizde filler tepişirken, o en ağır sözü
ha söyledi ha söyleyecek diye beklerken, susmak..
bakışlarındaki donukluğun sebebinin kendiniz olmadığını öğrenmek için
içinizden dualar ederek, pür dikkat ağzından ne çıkacağını beklerken, susmak..
insan, canını acıtan bir şey söylendiği andan itibaren o şeye odaklanır, sindirmeye,
alışmaya başlar o andan itibaren.
ama en agır gelen susuşlardır..
nereden vuracağını bilememektir, her türlü ihtimal için ayrı ayrı üzülmektir,
beynini kemiren en berbat senaryolarına, her an bir yenisini daha eklemektir.
- baksırımı bulabilmek için ışığı yakınca farkettim. senin bıyığın mı var?
ben seni böylede seviyorum.
(bkz: senden orospu bile olmaz)
eğer sevgili yahudi ise çok daha kötü olabileceği kanıtlanmış bir durum.
yan dairemize üniversiteli bir çift taşınmıştı, bir süre aralarında sorun yoktu,ama havanın yağmurlu olduğu bir akşam,kavga ederlerken,kızımız sevgilisinin evi terketmesini engellemeye çalışıyordu,kapının önünde tartışırlarken farkında olmayarak şu talihsiz cümleyi kurdu:"dışarı çıkma köpürürsün!"
yan dairemize üniversiteli bir çift taşınmıştı, bir süre aralarında sorun yoktu,ama havanın yağmurlu olduğu bir akşam,kavga ederlerken,kızımız sevgilisinin evi terketmesini engellemeye çalışıyordu,kapının önünde tartışırlarken farkında olmayarak şu talihsiz cümleyi kurdu:"dışarı çıkma köpürürsün!"
henuz söylenmemi$ olandır..
amına kodumun orospusu siktir git ananın amına kadar yolun var, piç! anasını siktiğimin yavşağı, aşşağılık şey...
senin suratına tükürürdüm ama tükürüğüme acıyorum....
aslında seni değil hep ahmet’i sevdim. ona yakın olmak için seninle beraberdim. amanın... korkunç bence..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?