sevgilini giderken tanirsin

melankomik
onu değil, kendini tanırsın. aslında ona karşı ne kadar da korumasız olduğunu, yapmaman gerektiği halde gereğinden fazla güvendiğini.. sonra; sizi en çok üzebilecek şeyi yaptıktan sonra "üzülme" der belki, üzülme. ne kadar kolay gelir o an bir insanı avutmak. çaresizliği tanırsın. "giderken nasıl böylesine değişti, nasıl bu kadar başka biri oldu" diye düşünürken sevgiyi tanırsın, aslında onda güvendiğin tek şey olan sevgisinin çok çok bencilce bir duygudan ibaret olduğunu.

sevgilini, belki ama; sevgisini, giderken tanırsın.
lao tzu
sadece sevgilini değil herkesi giderken tanırsın. ama sevgilin "en sevdiğin" olduğundan seni yaralayan hareketleri sana daha cok koyar. sevgiyle başlanmışsa nefretle bitmemeli.
septik
kaybetme korkusunun getirdiği doğal refleks. gözardı edilen detayların daha derin analizi. sonuç: pişmanlık veya oh be. temenni: hadi geçmiş olsun.
armour
kalana gitme denilemez. elinde kalanlara da bakmaz insan, sahip olduklarımızla yetinmeyi bilmeyiz fazla. kaybettiklerimizde kalır hep aklımız, kazanamadıklarımıza dikeriz hep gözümüzü. yani elimizde kalanların değerini ölçmemişizdir henüz. giderken, giderse yaparız hesabını. giderken tanırız, giderken tanıtırız kendimizi.
rana

gözlerinin en içine bakarsın, gitme demesi için yanarsın,kal demesi için kanarsın,geç kalınmış bir pişmanlığın haykırışında sevdiğini tanırsın da susarsın...
insan lekesi
okadar mutlusundur ki onunla oda seninle göstermez öbürünü.her şey bittiğinde çirkefe döner bir anda apışıp kalırsın üzülürsün bir süre nefret edersin ama geçer.
yasakli
birde giderken kendini yanlış tanıtmak zorunda kalanlar vardır. tüm kırıkların üstüne sevgili ardına dönüp bakmasın diye takarsın en kötü maskeyi. oynarsın en kötü bildiğin gibi. peki kim tanındı şimdi?
valequentill
kötü sonla biten bir ilişkiyse sevgiliniz muhtemelen çirkefleşecek ve ’ben seni zaten hiç sevmedim ki , seni boynuzladım , yatakta berbattın’ gibi sizde kalıcı hasar bırakacak laflar sarfedecektir... bu durumda aslında sevgiliniz olduğunu sandığınız , yere göğe sığdıramadığınız kişinin asıl yüzünü görür , tanırsınız...
angelique
öyle güzel ve özel şeyler yaşar, paylaşırsınız ki o anlarda yeryüzündeki en vefalı, en hoşgörülü, en güzel yürekli, her güzel şeyin "en"i onda diye düsünürsünüz.
ancak gün gelir de gitme vakti gelirse gerçek yüzüyle karşılaşırsınız. ve hangisi maskeydi diye kafayı kırarsınız...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol