sevgiliden ayrılıp bir sike benzemeyen şiir yazmak

ludingirra
bir sike benzemeyen bir şiir yazmak geçti aklımdan. çok da afilli oldu, böyle sayısız kıta, alttan üste okusan anlamlı, üstten alta okusan anlamlı, böyle şuh, biraz salak. işte idare eder. ilk 8 mısrası şöyleydi:

senden ayrıldım oldum terliksi
bıraktığın gibi duruyor yemedim hala o cipsi

işe yarayacak aslında bir anırsam
sen bi bakteriydin ahmet sanırsam

ama yine de sen gidince oldum göt
çözmek için kafayı yediğin sorunun cevabı dört

senden sonra tepti beni bir eşşek
yalasın seni karaşimşek

şimdi bu şiir böyle gitti, uykum geldi bıraktım. aldım elime, bir yerde hata yapıyorum dedim, hatayı bulamadım. sanırsam, eşşek teptikten sonra götümde oluşan hasarı "göt" olmamla fazlaca bağdaştırınca, bir göt var bende benden içeri moduna girdim. he zaten şiiri yazarken kadir çelik’in objektifi sunarkenki o surat ifadesi bir an olsun gitmedi gözümün önünden. ben ki, müthiş cazibesiyle muhterem nur’unun omuzuna gururla elini atmış beyaz takım elbiseli bir müslüm babadan farksız olmam gerekirken, şiirden gelen kötü kokulardır kafamdaki soru işaretlerinin sebebi.

aman allah belamı versin zaten benim böyle sürekli sürekli, periyodik. götüm babalara gelmekle kalmamış, yetmemiş ben de olmuşum aynısından. ben ne yaptım peki bu şiirden sonra? durdum mu yerimde azıcık? kabullendim mi vaziyetimi? mümkün değil. dünya durur ben durmam. anasının sikildiğini öğrenen bir emrah misali koşarken sokaklarda geldim mi ben onun aklına? işte iğrençliğim ve bugüne kadar ludi dendiğinde akla sadece ve sadece hemzemin kelimesinin gelişi ayrı, apayrı bir konu zaten. onu anneme sormuştum, insan hemzemin olmaz hemzemin doğar dedi.

rahatsız eden, güzide şiirimi yazarken aynı zamanda ajdar anık’a şarkı sözü yazıyor gibi bir psikolojide olmamdı. onu önemsemedim pek, ben ki sikin allahı olmuşum ayrıldıktan sonra, ne yazar.

bir mastürbatif gecenin sabahında arkadaşımı aradım. şiirin devamını okudum:

bende kaldı sevgilimin ceketi
bekliyorum yine de ben o iti

burnumun kenarında yara var
tutulduğum sana kornişon hıyar
akıyorum olum azar azar
unutunca seni keseceğim bir davar

recep ivedik e gittik senle romantik olsun diye
razı gelmedin orta boy bir patlamış mısıra
koltuğa gömülüşün hala aklımda
o an benim de sana gömesim geldi

şimdi bindiğim tren
o tren mi
başkası mı
hasretinden sayısal loto kuponları eskittim
1 bile tutturamadım
hayatımdaki tek rakam 31

bir kere ayrıldınmı biter dediler yalan
evet ben sana şu an koymak istiyorum arkadan
karnım ağırıyor bulgur pilavından
gittin gideli bütün bulgurlar çorumlu
çorum dan bulgur çıkıyo muydu

papaz olasım var kimi zaman
terkettiğin gün sen beni
iki cetvel bir gönye üç pergel yedim

üzüldüm varya sor niye
bir gün biz de alarko kombi olabilirdik

ahmeeeaaaaağğğttt nieağğğğğğğğ gittiiiiaaaaaağğğnnnn!

yazmış olduğum bu güzide şiirin her bir harfi tek tek sikilmiştir. yine de taptaze, ilk günkü gibi. ben ki profilo reklamlarındaki babayı yiyen beyaz eşyalar gibi, o mastürbatif gecenin sabahında sahilde boylu boyunca uzanmış kıllı yumak, original 501 t-shirt’lü o elemanı canım çekti ya, yanarım da ona yanarım.

ne lan bu!

yazmadım bir daha şiir miir, ayrılığı ayrı sikiyim, şiiri ayrı..ama en çok beynimi sikiyim. ben bu şiiri arkadaşımın tavsiyesi üzerine fonda nikah masası müziğiyle okudum. isteyene yollarım diyecem de, bu iğrençlikten dolayı hayata küsmenizi istemem. evet.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol