veledin biri: seni babama söylicem!
neyzen: atatürk olmasa baban kimdi bilmezdin şerefsiz!
vele...: saygılar abi.
seni babama söylicem
çocukluk yıllarımdan hatırladığım en kallavi tehdit cümlesi. haklı olsanız dahi, piçin birine yaklaşmanız dahi bu sözü duymanıza yetmekteydi. sizin de babanız olduğu için muhabbet şöyle bir şekil alırdı ;
- seni babama söylicem
+ ben de seni babama söyliceeem
- benim babam senin babanı döver
+ asıl benim babam senin babanı döver.
sonuç olarak tehditler işe yarar ve kavga çıkmaz, ya da bir taraf diğerinden baskın çıkar ve olay sonlanır. en kötü ihtimalle babalar kavga eder filan..
peki ya babanız yoksa ?
ulan ne kadar istedim o cümleyi söyleyebilmeyi oysa. tek tek dövdüğüm bütün çocukların babalarından dayak yiyip, eve gidince annem tarafından teselli edilmek, zavallı kadıncağızın, kadın başına gidip orospu çocuklarına beddualar edişi aklımdan çıkmaz hiç.
sadece bir kez, nasıl olup da özlediyse bizi görmeye gelen babama tek bu sebeple yanaştım.
selim denen bir kahpe çocuğu vardı, kendisinden küçük olan kardeşimi dövmüştü. ben de onu altıma alıp dakikalarca dövmüştüm. babasına şikayet etmiş, ben okula giderken önümü kesen babası, arkadaşlarımın içinde beni ağzımdan burnumdan kan gelinceye kadar dövmüştü.
tam o hafta babam geldi bizi görmeye. hep yaptığım gibi yanaşmadım ilk önce. sonrasında "istediğin bişey var mı oğlum" dedi. gidiyordu. başladım ağlamaya. hiç unutmam. öyle bir ağlama krizi ki, 45 dakika anlatamadım derdimi ağlamaktan. sonunda ;
- selimin babası ağzımı burnumu kırdı, sen nerdeydin ?
diyebildim.
ayrıntıları zorla annemden öğrenen babam, bütün köyün gözleri önünde, sağlık ocağında hademe olarak çalışan selimin babasını öyle bir dövdü ki, o kadar olur.. adamın kafasında kırılan tuğlalardan tutun, gözlerinin içine içine yediği yumruklardan nasıl zevk aldım anlatamam. babamın altında gözüne yumruğu yedikçe çaresiz çırpınışları, elleriyle babamdan kurtulmak için yaptığı cılız hareketler...
ilk defa bu kadar zevk aldım. mutlu oldum. o orospu çocuğu yerde tekmelemişti beni.. haketmişti..
tüm bunlardan sonra o dayak uzun yıllar konuşuldu arkadaşlarım arasında. sırf o dayaktan dolayı çekindi çocuklar benden.. herkes görmüştü babamı cüneyt arkın gibi olduğunu !
ama o zamana kadar yaşadıklarım için yine kırgındım babama.. hala kırgınım. hala arada bir görüşürüz. her zaman değil..
çok önemli bir cümledir bir çocuk için.. bir gün baba olursam, evladım her canını sıkana rahatça söylesin bunu. arkasında olurum hep..
bilirim o cümlenin gücünü.. baba olacak herkes bilmeli..
bir bünyenin kendine güveni, çocukluğunda babasından aldığı güvenle başlar.. bence..
o güveni çocuklarınıza çok görmeyin derim ben..
sağlıcakla..
duygulandım lan.
sktirin..
köşede ağlıcam, görmeyin siz..
- seni babama söylicem
+ ben de seni babama söyliceeem
- benim babam senin babanı döver
+ asıl benim babam senin babanı döver.
sonuç olarak tehditler işe yarar ve kavga çıkmaz, ya da bir taraf diğerinden baskın çıkar ve olay sonlanır. en kötü ihtimalle babalar kavga eder filan..
peki ya babanız yoksa ?
ulan ne kadar istedim o cümleyi söyleyebilmeyi oysa. tek tek dövdüğüm bütün çocukların babalarından dayak yiyip, eve gidince annem tarafından teselli edilmek, zavallı kadıncağızın, kadın başına gidip orospu çocuklarına beddualar edişi aklımdan çıkmaz hiç.
sadece bir kez, nasıl olup da özlediyse bizi görmeye gelen babama tek bu sebeple yanaştım.
selim denen bir kahpe çocuğu vardı, kendisinden küçük olan kardeşimi dövmüştü. ben de onu altıma alıp dakikalarca dövmüştüm. babasına şikayet etmiş, ben okula giderken önümü kesen babası, arkadaşlarımın içinde beni ağzımdan burnumdan kan gelinceye kadar dövmüştü.
tam o hafta babam geldi bizi görmeye. hep yaptığım gibi yanaşmadım ilk önce. sonrasında "istediğin bişey var mı oğlum" dedi. gidiyordu. başladım ağlamaya. hiç unutmam. öyle bir ağlama krizi ki, 45 dakika anlatamadım derdimi ağlamaktan. sonunda ;
- selimin babası ağzımı burnumu kırdı, sen nerdeydin ?
diyebildim.
ayrıntıları zorla annemden öğrenen babam, bütün köyün gözleri önünde, sağlık ocağında hademe olarak çalışan selimin babasını öyle bir dövdü ki, o kadar olur.. adamın kafasında kırılan tuğlalardan tutun, gözlerinin içine içine yediği yumruklardan nasıl zevk aldım anlatamam. babamın altında gözüne yumruğu yedikçe çaresiz çırpınışları, elleriyle babamdan kurtulmak için yaptığı cılız hareketler...
ilk defa bu kadar zevk aldım. mutlu oldum. o orospu çocuğu yerde tekmelemişti beni.. haketmişti..
tüm bunlardan sonra o dayak uzun yıllar konuşuldu arkadaşlarım arasında. sırf o dayaktan dolayı çekindi çocuklar benden.. herkes görmüştü babamı cüneyt arkın gibi olduğunu !
ama o zamana kadar yaşadıklarım için yine kırgındım babama.. hala kırgınım. hala arada bir görüşürüz. her zaman değil..
çok önemli bir cümledir bir çocuk için.. bir gün baba olursam, evladım her canını sıkana rahatça söylesin bunu. arkasında olurum hep..
bilirim o cümlenin gücünü.. baba olacak herkes bilmeli..
bir bünyenin kendine güveni, çocukluğunda babasından aldığı güvenle başlar.. bence..
o güveni çocuklarınıza çok görmeyin derim ben..
sağlıcakla..
duygulandım lan.
sktirin..
köşede ağlıcam, görmeyin siz..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?