uykuya dönük yüzün
akşamdan kalma makyajın
uzattığın yorgun bacakların
akar gibi iner gece
umuduna çevirir başı
uzak bir zilin sesi
götürür gibi seni düne
getirir seni dünden bugüne
olmaz dediğin olur
biter yanı başında soluk
susturur senin kelimeni
yabancı dudaklar
soyar kabuğundan
çıkar savunmasız yerini
belki yaşamaya ne dersin?
kaybolmayı bırak bulmaya ne dersin?
yeni bir gün
yine bir gün
var mı sabaha nefesin?
yeni bir gün
yine bir gün
nerde sabaha hevesin?
çarpışır tenler, kokular yerleşir
susar sözün, yürür parmakların
adım adım girer
girer bir sokağına
keşfeder şehrini
tutunur
ne bir tereddüt vardır
ne de bir duraksama artık
üstümüze biçilmiş elbiseler gibi
çıkarıp atılır bir tarafa yalnızlık
kesik kesik sözler verilir yarınlara
unutturur gerçeği bugün var ya
söylenmeyen söz kaldı mı hala?
sonu yoktu başlamadı da, bakma..
yeni bir gün
yine bir gün
var mı sabaha hevesin?
yeni bir gün
yine bir gün
var mı sabaha hevesin?
yeni bir gün
yine bir gün
var mı sabaha nefesin?
yeni bir gün
yine bir gün
nerde sabaha hevesin?
(bkz: birsen tezer)
(bkz: ikinci cihan)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?