sanal aşk

en güzelidir aslında. ne dert var ne tasa. sanal sanal takılırsınız. dırdır yok hır gür de yok. oh valla ne güzel. evet.

(bkz: tomogochi)

(bkz: sanal hayvan)

ismini verip utandırmak istemiyorum kendisini lakin bir arkadaşımın izlediği tüm porno filmlerin oyuncularına karşı beslediği aşktır. tabii hatun olanlarına, ya da ben hatun olduklarına inanmak istiyorum; konuyla ilgili tatmin edici bir açıklamada hiçbir zaman bulununmamıştı zira kendisi. acaba? lan neyse, evet.

olmayan a$ktır. bir sanrıdan olu$mu$tur.

yalnızlığın en dip noktasında, ansızın, kapının sürgüsünü düşürüp, ardına kadar açan kavak yeli.

çöp çatan sitelerinin yoğun katkılarıyla ya da buna benzer programlarla bir biriyle tanışan bireylerin sanki gerçeğini fethetmişcesine zevk-u sefa yaşmasıdır.

insanın götünde patlama ihtimali yüksek olan aşk çeşitidir.

sevmenin binbir çeşidinden "hayran olmayı" seçmektir belki de.fikrine huzur aramaktır.kurduğu saçma sapan bi cümleye dakikalarca gülmek ve aynı şeyi onun da yaptığını bilmektir.kendinden bir parça bulabildiğin insanla belki de boşluğunu doldurmaya çalışmaktır.ama sonunda geçici bir boşluk daha bırakıp gitmesine izin vermektir.zira onla olmayacaktır,bellidir,ne senle ne sensiz o noktada yalandır.
fuzuli olmak da olabilir..maddeden geçip manaya ulaşmak..kim bilir.

kökeni sanmaktır. sanarsın, sandığını anlarsın ve sanal alemine geri sallarsın.

aşk zaten karşındaki kişide hayal ettiklerini görme hali değil midir? öyleyse sanalı da birdir, gerçeği de. biz hep aynı şeyi gördükten sonra.
yalnız sanal aşkın bir de gerçekten tanışma kısmı vardır ki tam hayal kırıklığıdır. ama olsun, gerçek aşkta da aynısı olur. ikisinde de aşk biter.

sanal başlar sanal biter.

zamane aşkların yeni bir versiyonu.
(bkz: e-ask)

beyoğlu’nun akşam üstü yanan ışıkları gibi kandırır insanı hayat, hayatın sanal evresinde aşık olmak ta kablolardan duygu akımına düşmeye çalışmaktır. gercekçi değildir.

(bkz: züğürt tesellisi)

insanların anlık duygu tatminlerinin neticesinde yaşadıklarını sandıkları zavazingo.

(bkz: yalan aşk)

hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?

hiç vaktiniz yok,

"fast live", "fast food", "fast music", "fast love"...

dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler,"out" lar...

buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü
görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi...

dostlugu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar,

size sesleniyorum!

hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten,

ya da hangi program verebilir bir agaç gölgesinde

uyumanın keyfini?

copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille bulusmasını?...

içinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?

öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?...
ya da geri dönüsüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? doğayı bilgisayarlarına döşeyenler,

neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını.

ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında ?...
koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?..

bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza
megabaytlarınız mı yetmiyor?

müşfik kenter

cabuk basalayan ve aynı hızda tukenen ve yenisi yine aynı hızla baslayan iliski durumu.

aşkın ölçütü "görmek", "dokunmak", "duymak" değildir. insan pekala görmediği, dokunmadığı, duymadığı ama var olduğunu bildiği birine aşık olabilir. kısacası sanal aşk diye birşey vardır.