rüştü reçber

Coronavirüs testi pozitif çıkmış. Şifalar dilerim.

bu ak$am milli takim formasini son kez giyecek olan kaleci.

aziz yıldırım tarafından şampiyonluğun kaçmasının sorumlusu kabul edilmiş kendisi. fenerbahçenin son bir kaç maçtaki rakiplerinin futbolcularını arayıp "feneri yenin, korkmayın saldırın" demiş ve onlar da "abi aramasaydın farkında değildik, saol optum" demişler güya.

yav bu rüştü hiç mi akıl edemedi fener maçından önce, sürekli beraber olduğu beşiktaşlı futbolcu arkadaşlarına aynı uyarıyı yapmayı. telefon parası da vermezdi.

e madem bu kadar şeyh gibi adam rüştü, sözü dinleniyor, enerji veriyor da niye işe yaramıyor verdiği gazlar. rüştü’nün telefonla futbolcularını aradığı iddia edilen eskişehirspor, kasımpaşa, ankaragücü takımlarıyla yaptığı üç maçtan da 3’er puan almış fener. ona bun abok atmanın amacı belli "ne kadar çok ve saçma konuşursam gündemi o kadar hızlı değiştirip, yanlışlıkları o kadar iyi örtbas ederim". her zamanki gibi yutar bunları fener taraftarı, "eyvallah" der geçer gene aziz babalarına.

homofobik olmuş kendisi. üzüldük çok. allah cezanı vermesin ertem.

(bkz: her yerinden opuyorum rustu)

14 ekim 2009 turkiye ermenistan maci’nin son iki dakikasinda forma giyerek milli takima vedasini gercekle$tirdi dun.

14 ekim 2009 turkiye ermenistan maci kendisi icin de son milli mac olacakmi$, tipki fatih terim gibi.

13 mayıs 1993 tarihinde, içerisinde antalyaspor’dan takım arkadaşı levent tekne’nin de bulunduğu araçla geçirdikleri trafik kazası sonucu, kendisinin ve turk futbolunun geleceğini etkilemiş futbolcu. bu kazadan sonra, sezon ortasında transferi konusunda beşiktaş’la anlaşmış olmasına rağmen, geçirdiği sağlık kontrolü sonucunda beşiktaş kendisini transfer etmekten vazgeçmiş, 1 sene daha antalyaspor’da forma giydikten sonra fenerbahçe’ye transfer olmuştur. hala zaman zaman oynamasına engel olan bel problemleri ve yüzüne dikkatli bakıldığında özellikle sağ gözünün altındaki yara izleri bu kazanın eserleridir.
buraya kadar anlatılanlar kendisinin maruz kaldığı etkilerdir ancak kaza sırasında yanında olan takım arkadaşı "kelebek" lakaplı sol açık levent tekne maalesef bu kazada hayatını kaybetmiştir. henüz 25 yaşında olan kelebek levent, oyun stili rıdvan dilmen’e benzeyen, müthiş yetenekli bir futbolcuydu ve gösterdiği performansla 2. ligden a milli aday kadrosuna kadar yükselerek beşiktaş ve trabzonspor’un transfer listesine girmişti. onu canlı seyretme şansına sahip olanlar, turk futbolunun ne kadar buyuk bir yıldızı henüz parlayamadan kaybettiğini hala konuşurlar.

25 sene fenerbahçede oynayıp türkiye kupasını göremeyen, beşiktaşa geçip kupaya sahip olunca keriyerini türkiye kupasız tamamlamadığına sevinen milli kaleci.

türk futbol tarihinin yetıstırdıgı ve yetıstırebılecegı en ıyı kalecidir. 2002 de dunya kupasında 3. olmamızı saglamıs yarı fınalda sacma bır gol yemıs fınalden etmıstır. aynı sekılde 2008 de yarı fınale yukselmemızı saglamıs son dakıkalarda sacma bır gol yemıs fınalden etm(em)istir. (o adamın ceza sahasında ne ısı var ey defans?) hakkını yemeden hızmetlerı ıcın tesekkur etmemız gereken ınsandır. sunuda cok net soyluyorum rustu den daha ıyı bır kalecı gecemıyecek turk mıllı takımının kalesıne.gecenlerde zaten hakkını veremıyor. (bkz: volkan demirel)

milli takım eski kalecisi.

gün itibari ile dün akşamki maçdan dolayı spor yorumcusu kazım kanat tarafından yenilginin esas sorumlusu olarak fena şekilde eleştirilen (eski)milli takım kalecisi

türkiye’nin yetiştirdiği en iyi ve en çok başarı yaşamış kalecidir.

milli takımı bırakacağını önceden açıklamış ve sözünü tutmuştur. (şaban şükürcüm bak, birileri bırakacağım dediğinde bırakıyor)

nasıl her galibiyet bir kahraman yaratıyorsa, her malubiyette bir günah keçisi yaratır. bu mağlubiyetin günah keçiside rüştü oldu sanırım.

sen üzülme rüştücüm,kaleciler yalnız adamlardır. daha kötülerinide gördün, yaşadın.

helal sana, büyük futbol insanı.

edit: şimdi şöyle bir şey varmış: #726980. çok okuyalım, az şaşıralım.

dün akşamki türkiye-almanya yarı final maçı sonrası a milli takımdan ayrıldığını açıklayan deneyimli, artık yaşlanmış kaleci.

geçen maç cech hata yapmıştı bu geceki maçta ise rüştü. fakat sırf bu yüzden iyi kaleci olduklarını inkar edemeyiz. türkiyedeki en iyi kalecilerden biriydi rüştü.

a milli takım ı bıraktığını açıklamistir.

çok önemli bir maçda oynaması zorunluysa 6 pasın dışına çıktığında kendisine kulübedekiler tarafından elektrik verilsin ya da ne bileyim ayağı direklere zincirlensin

hırvatistan maçında yediği gol profesyonelliğine hiç yakışmadı. fakat penaltılarda biliyordum ki dünya kupasındaki rüştüyü görecektik , ve mükemmel kurtarışıyla yarı finalin son biletini aldık.

20 haziran 2008 hirvatistan turkiye macinda harika kurtari$lar yapti, es gecilemez burasi.ancak yedigimiz ilk gol %85 den daha fazla oranda ru$tu’nun hatasiydi.sen nicin kaleni bombo$ birakiyorsun, hem de son 3 dakikada.

neyse.

ama bu hatasini penaltilarda telafi etti, hepimizin yuzunu guldurdu.hirvat futbolcular gerci iki penaltiyi di$ari attilar ama ru$tu da bir penaltiyi kurtardi.

sahanin yildizlarindan birisiydi acikcasi.volkan’i hic aratmadi, hatta iyi ki bu macta volkan yoktu.

gelmiş geçmiş en iyi türk kalecisi olduğu görecelidir. (futbol tarihimizde bir kaç tane daha böyle tip mevcut)

ancak kesinlikle belirtmek isterimki bence 1980 sonrasının en iyi kalecisidir. bire bir pozisyonlarda rakibinin üstüne panter gibi atılması ve pek çok pozisyonda libero gibi müdahaleleriyle neredeyse kesin gol pozisyonlarını önlemesi en göze çarpan özellikleridir.

fenerbahçede geçirdiği başarılı yıllarda bizi çıldırtmış, tarihi hezimetlere engel olmuş, şampiyonluklar yaşamış, takım kurtaran, adam gibi adam, süper kalecidir.

sadece türkiye’nin yetiştirdiği en büyük kalecilerden değil, en büyük futbolculardandır.

şu an beşiktaş’ta formsuz oluşu (ki bence kariyeri bitti) ona karşı vefasızlık için fırsat olarak görülmemelidir.
bir zamanlar hakkında "fb’yi 1. ligde tutan adam" diye yorum yapanlar, şimdi nankörce onu eleştirmekte, geçmişteki başarılarını gölgelemeye çalışmaktadırlar.

hakkında ne kadar yazılsa azdır. tanju çolak, sergen yalçın gibi (ve şu an aklıma gelmeyen bir çok gerçek efsane gibi) adını türk futbol tarihine altın harflerle yazdırmıştır.